Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
testosteronnBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
bu 538'de bozmadığımız altınların hali ne olacak yahu diye düşünürek, yaklaşık 2 ay önce altından bitcoine doğru kaçmış olan kişidir.
izdihamdan önce kendini içeri atmayı başarmıştır.
nüfus köylerden kentlere akıyor,
nüfusun köylüsü de kentlisi de diploma sahibi olmak istiyor,
lisans veya lisansüstü eğitime sahip olan kişiler arasında iş bulma rekabeti her geçen gün artıyor.
hal böyleyken üniversitelerin açılmaması gerçekten bir sorunsal mı değil mi? tartışılır.
dünyada sistem krizi yaşanıyor, covid-19 yaşanan krizi maskeleme konusunda kurtarıcı gibi yetişti. ölüm yaşı ortalaması 75 olan, öldürücülük seviyesi ishalle aynı olan bir hastalık köpürtülerek sahte bir felaket yaşatılıyor ki gündem değişsin, sistem krizi çözülmeye çalışılsın.
ne oldu? çözüldü mü? tabii ki hayır, aksine sistem krizinin kesinlikle çözülemeyeceği anlaşıldı.
sistem dediğimiz şey de paranın kimin elinde duracağı, isyan çıkartma potansiyeli olan kölelerin gazını almak için ne kadar kaynağın israf edileceği.
sistemi baştan beri eleştiren gazeteci-yazar-akademisyen-araştırmacıları bir kenara bırakalım mahfi eğilmez, atilla yeşilada gibi sistemin en sadık neferleri bile artık itiraflara başladılar. dünya küçülmeye mahkum.
makineler insanlardan daha kabiliyetli hale geldi, küçük ar-ge çalışmaları ile yakında tamamen insan gücünün yerini alacaklar. yakın, yakın, çok yakın, max 10 yıl.
sanayide, eğitimde, mimaride, mühendislikte, markette, bankada, orada, burada, her yerde makineler çalışıyor olacak.
e o zaman bunca insan ne olacak, bunca nüfusa ne gerek var. kayıtsız şartsız kölelik yapacak olan makineler geliştirildiğinde köle olduğunun farkında olmayan kendilerine öğretmen, polis, mimar, işçi falan denilen kölelere ne gerek var?
aynen otomobilin icadından yani 1900lerin başından itibaren at popülasyonunun hızla azalması gibi,
aynen tarımda makineleşme arttıkça tarım işçiliğinde çalışan sayısının azaldığı gibi...
endüstri 5.0 devrimiyle dünyada da bu kadar insana gerek kalmayacak. yazarken aniden aklıma geldi, koç ailesi türkiye'deki en büyük efendidir, en çok kölesi olan en kudretli efendi. türkiye'de nüfus planlaması çalışmalarını devletten önce başlatan, sonrasında devlet imkanlarının bu yönde kullanılmasına sebep olan ve nüfus planlamasıyla ilgili ciddi fonlamalar yapan bir holding.
işte yukarıda linkte efendilerin köle nüfusuyla ilgili genel kanısı yer alıyor.ckoç holding'in nüfus planlamalarını fonlaması da tam olarak türkiye'nin nüfusu 50 milyon kişilerdeyken başlıyor zaten.
neyse konu dallanıp budaklanmasın daha fazla, sanıyorum ki ilk elenenler veya hayatta kalmak için en çok zorlananlar da bedensel ve zihinsel gelişimlerini akademik eğitime endekslemiş olan kişiler olacaktır.
geleneksel üretim ve hayatta kalma metodlarını tamamen unutarak, sadece tüketerek yaşayabilen bir türe evrilmiş olan insanların sorunları o kadar büyüyecek ki, bu sorunların ilk muhatapları da şüphesiz kentlerdeki nüfus olacak.
covid sürecinde aldığım en ciddi kararlardan biri de çocuklarımı direkt ürettiğini satarak hayatlarını kazanabilecekleri mesleklere kanalize etmek, alaylı eğitimi teşvik etmek. eğitim serüvenimizde akademik eğitim, zurnanın son deliği olarak yer alacaktır.
özgürlük elimizden alınmış olan en değerli hak. maaşla özgürlük satın alınamaz. hakkımızı satın almak zorunda olmamız da ayrı tartışma konusu :)
yeteri kadar paranız varsa satın alabileceğiniz robotlar satan şirket.
yukarıda linkte yer alan robotlardan kendinize bir ordu kurabilirsiniz.
henüz robotlarını yapay zeka ile entegre etmediler. bu robotların yapay zeka ile donatılıp, silahlarla donatıldığını düşününce dürümün ciddiyeti ortada.
mesela şu linkteki
kendisinin adı atlas. henüz satışa sunulmadı, atlas satışa çıktığında kendisinden yüzlerce edinebilecek kişiler neler yapabilir?
en son çılgınca dans ederek eğlenen robotlarını görüntülerini paylaştılar. yeni yılın gelişini kutluyorlarmış
1. | semraa-91 | |
2. | alonestyle |
Takip edilen yazar yok. |
ben toplumda(kitlede) büyük bir uyanış olduğunu düşünüyorum.kitle çok hızlı şekilde bilinçleniyor, çok çok hızlı.bilinçlenme beraberinde anlam arayışını getiriyor.
kitleyi manipüle edenlerin(siyasetçiler, din tüccarları, dev şirketler, bilimin tiranları vs)toplumsal dönüşümün farkında olmaması mümkün değil.saçma sapan diziler ve siyasi propaganda programları yerine kitlenin beklentilerini karşılayacak yayın çalışmaları yapılacaktır.kitle kandırıldığını kendisiyle oyuncak gibi oynandığını farketmeye başladı, yeniden ikna edilmeye ihtiyacı var.
evliliklerin, ailelerin, devletlerin, cemaatlerin, milliyetlerin hatta belki cinsiyetler gibi tüm birleştirici değerlerin tuzla buz gibi dağılacağı bir döneme doğru gidiyoruz.fikir dünyalarında bunlar zaten çok daha hızlı şekilde yıkılmaya başladı ama bu yıkım fiilen de gerçekleşecek.kitle anlam arayışı içinde ve aradığı anlamı karşılayamıyor; ne devletle, ne dinle, ne tiranların bilimiyle...devlet eleştirisine, din eleştirisine, bilim eleştirisine girmeyeceğim ama rahatlıkla rezillik her birinin paçasından akıyor diyebiliriz.oyun kuruculardan bazıları ağır çuvallayacak.mesela din tüccarları, mesela siyasiler, mesela kitle yönetimi hakkında deneyimi olmayan yeni yetme şirketler...
baykar işçilerine 20 maaş ikramiye vermiş.devleti topyekün kontrol eden bir teşkilatın bütün verilerinin ve analizlerinin aktığı damadın şirketinin yaptığı bu çıkış tesadüf olabilir mi?bunlar çuvallamadan süreci atlatabilir miyiz umudunun sonucu.
mantar gibi türeyen cübbeli sarıklı tipler var ya hani.işte onlar cemaatlerin çuvallamadan süreci atlatmaya çalışırken yaptıkları şeylerin sonucu.samimi şekilde dine dönüş falan olmadığı ortada.
son yıllarda telaşlılık hali giderek artıyor.kitlenin kontrolünü ele almak için pandemi gibi enteresan girişimlerde bile bulunuldu ama taşlar yerine bir türlü oturmuyor.internet ve bilişim çağında kitlenin kıpırdanmalarını bir türlü durduramıyorlar.
apayrı bir kenarda yapay zekaları geliştiren şirketlerin, sonunun nereye gideceğini tam olarak kestiremiyor olmalarına rağmen son hızda yapay zeka çalışmaları var.mesela şu anda bir şirket kendi kendini toplumun yararı hususunda kusursuz şekilde geliştirebilen bir yapay zeka yapmış olsa, bu yapay zeka tüm dünyanın idaresini internete bağlandığı anda ele geçirirdi.yapay zeka konusunu bu kadar futuristik değil de biraz daha rasyonel şekilde değerlendirsek, yapay zekanın tüm sosyal dengeleri değiştireceğine dair konuşmaya gerek bile yok.ablamlar yahu, yazları türkiye'ye uçakla gelir araba kiralarlar, önce bize sonra eniştemler tarafa gidip orada kalırlardı.bu sene seyahati yapay zekaya planlatmışlar, önce o tarafa sonra da tatili kapatmak için bu tarafa geliyorlar, yurtiçindeki ulaşımı da toplu taşımayla yapacaklar.böyle buyurmuş yapay zeka, buyruğunu da detaylı bir analize dayandırmış.değişimin ve dönüşümün ne denli hızlı ve büyük olduğunu anlayamıyoruz bile.
daha önce içinde bulunduğumuz dönemi çağ değişimi gibi bir şeyler olarak yorumluyordum ama fikrim son zamnlarda değişmeye başladı.biz insanlığın en büyük dönüm noktalarından birini yaşıyoruz.
Japon kültürü detaylarına hakim değilim ama
Köprünün halatı koptu diye sorumlu mühendisin intihar etmesiyle, bizde yıllarca kpss sorularını çalanlar geldi gözümün önüne gelince böyle bi kıyas yaptım.
Samuraylar iyidir yahu, yamuk yapmazlar.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |