Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
testosteronnBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
ayda izmir depreminde göçük altından canlı kurtarılan, bebek denilenebilecek yaşta bir kız çocuğu. kurtarılana kadar enkaz altında yaşam mücadelesi verdi. annesi mutfakta yemek hazırlarken o da annesinin yanında oyun oynuyordu belki. annesi yanı başında öldü, o farkında bile değildi. belki kadıncağız ölmeden önce kızına telkin verebilme imkanı buldu ve ölmeden önce kızını motive etti ve bu sayede ayda bebek hayata tutunma gücü buldu, bilemiyoruz. ancak ayda annesinin öldüğünün farkında değildi, kurtarılmayı beklerken aldığı kötü kokuların mefta annesinden geldiğini bilmiyordu zira kurtarıldığında köfte falan değil, yaşıyor sandığı ve enkaz altında kalan annesinin olduğu tarafa bakarak annesini çağırıyordu. ayda ölüm kalım savaşı verdi ve artık annesi yok.
peki ayda kurtarılınca dışarıda yaşadıkları dikkatinizi çekti mi? kameralara elinde sedyeye çıkarak prim yapmaya çalışan arama kurtarma ekipleri tarafından yağmalandı. bu zihniyete yorum da yapamıyorum ki... buyrun link, yorumu kendiniz yapın
çağ değişimi yaşıyoruz. 'çalışma modelleri değişecek' konulu makalelerin içinde yazan şeylerin gerçekleştiği günleri yaşıyoruz.
alım gücümüzün ne denli düştüğünü ve ne kadar hızla düşmeye devam ettiğini anlatmaya hacet var mı? oyu bizlerle denk olan, herhangi bir ticari faaliyet falan da yapmayan 'dağdaki çoban' bile rahatsız bu devalüasyonik durumdan.
Ekonomik sıkışma durmayacak, devamı var ve geliyor, aynı tempoda devam ediyor. yakında bordrolu çalışanlar geçinemez hale gelecek. 'olur mu öyle şey, ben maddi olarak gayet rahatım, her geçen gün refahım artıyor' diyen varsa kendini belli etsin de alnını karşılayalım hemen. geçen seneye göre alım gücümüz zaten yaklaşık %30 civarında(kişisel hesaplamadır) azaldı. Pek yakında maaşlarımız için zamlara ihtiyacımız olacak ve sesimizi yükseltmeye mecbur kalacağız.
o günler geldiğinde yükselen seslerimizi duyanlar 'zaten yarım çalışıyorsunuz, ama güçlü ekonomimiz sayesinde tam maaş alma imkanına sahipsiniz' diyecekler. Tam diye bize verilen maaşların eskinin yarım maaşından bile daha değersiz olduğunu kimse konuşmuyor olacak.
rüyaya devam etmek isteyen edebilir, bal gibi distopyanın içindeyiz.
Beklenen kış geldi.
dikkatli, daha dikkatli ve hatta biraz daha dikkatli değerlendirdiğimde bunları pandemi önlemi değil ekonomi önlemi olarak görüyorum.
eviriyorum, çeviriyorum, sağından bakıyorum, solundan bakıyorum her seferinde bu önlem adı altında uygulanan şeylerin ekonomik önlemler olduğunu görüyorum.
hele şu özel özel sektör ve kamu çalışanlarına esnek çalışmanın dayatılmasına baktıkça yarın hangi mesai arkadaşımla dönüşüm yaparak çalışmam gerektiği yerine geleceğe dair alabileceğim ekonomik önlemleri düşünüyorum.
damacana içerisinde dışarıya su pompalayan alet
öyle hassas bir matematikle dizayn edilmiştir ki yavaş basınca su vermez hızlı basınca taşırır.
bir deprem gerçeği.ancak bir parantez açmak lazım büyük çaplı depremlerin gerçeği.
sadece marmara depreminde yaygın olarak yaşanmıştı bu durum. altın yağmacıları ölenlerin uzuvlarını bile parçalamıştı.
izmir depremindeyse yağma riski var denemez, zaten üç beş tane bina çökmüş herkes yardım için o bölgedeyken hasarlı yapılardan yağma yapmak mümkün değil.
1. | semraa-91 | |
2. | alonestyle |
Takip edilen yazar yok. |
ben toplumda(kitlede) büyük bir uyanış olduğunu düşünüyorum.kitle çok hızlı şekilde bilinçleniyor, çok çok hızlı.bilinçlenme beraberinde anlam arayışını getiriyor.
kitleyi manipüle edenlerin(siyasetçiler, din tüccarları, dev şirketler, bilimin tiranları vs)toplumsal dönüşümün farkında olmaması mümkün değil.saçma sapan diziler ve siyasi propaganda programları yerine kitlenin beklentilerini karşılayacak yayın çalışmaları yapılacaktır.kitle kandırıldığını kendisiyle oyuncak gibi oynandığını farketmeye başladı, yeniden ikna edilmeye ihtiyacı var.
evliliklerin, ailelerin, devletlerin, cemaatlerin, milliyetlerin hatta belki cinsiyetler gibi tüm birleştirici değerlerin tuzla buz gibi dağılacağı bir döneme doğru gidiyoruz.fikir dünyalarında bunlar zaten çok daha hızlı şekilde yıkılmaya başladı ama bu yıkım fiilen de gerçekleşecek.kitle anlam arayışı içinde ve aradığı anlamı karşılayamıyor; ne devletle, ne dinle, ne tiranların bilimiyle...devlet eleştirisine, din eleştirisine, bilim eleştirisine girmeyeceğim ama rahatlıkla rezillik her birinin paçasından akıyor diyebiliriz.oyun kuruculardan bazıları ağır çuvallayacak.mesela din tüccarları, mesela siyasiler, mesela kitle yönetimi hakkında deneyimi olmayan yeni yetme şirketler...
baykar işçilerine 20 maaş ikramiye vermiş.devleti topyekün kontrol eden bir teşkilatın bütün verilerinin ve analizlerinin aktığı damadın şirketinin yaptığı bu çıkış tesadüf olabilir mi?bunlar çuvallamadan süreci atlatabilir miyiz umudunun sonucu.
mantar gibi türeyen cübbeli sarıklı tipler var ya hani.işte onlar cemaatlerin çuvallamadan süreci atlatmaya çalışırken yaptıkları şeylerin sonucu.samimi şekilde dine dönüş falan olmadığı ortada.
son yıllarda telaşlılık hali giderek artıyor.kitlenin kontrolünü ele almak için pandemi gibi enteresan girişimlerde bile bulunuldu ama taşlar yerine bir türlü oturmuyor.internet ve bilişim çağında kitlenin kıpırdanmalarını bir türlü durduramıyorlar.
apayrı bir kenarda yapay zekaları geliştiren şirketlerin, sonunun nereye gideceğini tam olarak kestiremiyor olmalarına rağmen son hızda yapay zeka çalışmaları var.mesela şu anda bir şirket kendi kendini toplumun yararı hususunda kusursuz şekilde geliştirebilen bir yapay zeka yapmış olsa, bu yapay zeka tüm dünyanın idaresini internete bağlandığı anda ele geçirirdi.yapay zeka konusunu bu kadar futuristik değil de biraz daha rasyonel şekilde değerlendirsek, yapay zekanın tüm sosyal dengeleri değiştireceğine dair konuşmaya gerek bile yok.ablamlar yahu, yazları türkiye'ye uçakla gelir araba kiralarlar, önce bize sonra eniştemler tarafa gidip orada kalırlardı.bu sene seyahati yapay zekaya planlatmışlar, önce o tarafa sonra da tatili kapatmak için bu tarafa geliyorlar, yurtiçindeki ulaşımı da toplu taşımayla yapacaklar.böyle buyurmuş yapay zeka, buyruğunu da detaylı bir analize dayandırmış.değişimin ve dönüşümün ne denli hızlı ve büyük olduğunu anlayamıyoruz bile.
daha önce içinde bulunduğumuz dönemi çağ değişimi gibi bir şeyler olarak yorumluyordum ama fikrim son zamnlarda değişmeye başladı.biz insanlığın en büyük dönüm noktalarından birini yaşıyoruz.
Japon kültürü detaylarına hakim değilim ama
Köprünün halatı koptu diye sorumlu mühendisin intihar etmesiyle, bizde yıllarca kpss sorularını çalanlar geldi gözümün önüne gelince böyle bi kıyas yaptım.
Samuraylar iyidir yahu, yamuk yapmazlar.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |