Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

testosteronn

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

920 entry 140 konu 125 puan
08.05.2024 09:55 son işlem tarihi takip etme takip et

Düşünceye olan eğilimin artması

Konuyu felsefeye olan eğilimin artması olarak açacaktım ancak fazla iddialı olacağı için çekindim

Felsefeye olan eğilim artıyor diyebileceğimiz emareler tam olarak yoksa da ben Türkiye'de ve hatta tüm dünyada düşünceye olan eğilimin artmakta olduğunu düşünüyorum.

bu çıkarımı tüm toplumun belli bir kültür seviyesi etrafında konsolidasyonuna dayandırıyorum.internet insanların kültür, bilgi ve bilinç seviyesinin yükselmesini sağladı.eğitim düzeyi ne olursa olsun internetle haşir neşir olan tüm insanlar belli bir bilgi ve genel kültür seviyesi etrafında birleşti.çünkü hepimiz aynı ya da benzer şeyleri izliyor, benzer şeyleri öğreniyoruz.hal böyleyken yükselen bilinçlerin sorgulamaya ve düşünceye yönelmesi ise doğal sonuçtur

Bahsettiğim değişimse son üç beş yılda yaşandı.bu durum beni umutlandırsa da kitlenin manipüle edilmesine dair kaygılarımı da arttırmıyor değil.

25.04.2024 21:17
  1. meral akşenir'in yanlış yapması

    Bu memlekete en büyük yanlışı deprem sonrası deprem propagandalarıyla seçim kazanan akp yapmıştır.

    Kentsel dönüşümlerin başlama sürecini hatırlayın; ülkeyi depreme karşı yeniden dizayn edeceğiz diyorlardı.

    Yalanmış, dolanmış, rant ve talan projesiymiş.

    120bin bina yıkıldı deniyor

    Bu illerde ortalama kat sayısına bakarsanız 5ten büyük olduğunu görürsünüz.

    Her katta 2 daire olsa, her daireden 2 kişi ölse siz hesaplayın kaç kişinin ölümüne kayıtsız kaldıklarını.

    Neden?

    Para için

    Doyamadıkları kadar çok para için

    Ne satmadıkları imar kaldı, ne satmadıkları arsa kaldı, ne satmadıkları ruhsat kaldı

    Deprem oldu Kızılay başkanı çadır sattı

    Daha suçu kimde arıyorsunuz

    Kör müsünüz?

     
  2. Deprem gerçekleri

    İzmir depremindeki gibi 10-15 bina yıkıldığında karşılaşılan gerçekleri daha önce görmüştük.yani içindeki şeytana esir olmayanlar görmüştü.bir kısım trol ve avel halen devleti ve siyasileri ilahlaştırmaya devam ediyordu halen de ediyorlardır.

    Peki ya şimdiki depremde hangi gerçeklerle karşılaşacağız?

    Arama kurtarma denilen olayın showdan ibaret olduğunu bir kez daha görüyoruz.gayri resmi bilgilere göre 10binden fazla göçüğün olduğu bir felakete yapılan müdahale showdan öteye geçebilir mi?el cevab; hayır.izmirdeki 15 binayı 15 günde yerinden kaldıranlar 10binden fazla binayı kaç günde halleder.

    Peki ya o ilahlaştırılan, peygambere benzetilen siyasiler nerede? El cevab; önce raporlarla olayın boyutunu anladılar, sonra kaçış planlarını gözden geçirdiler, sonra gelişmeleri izlemek için sıçan gibi bir köşeye

    sinip izlemeye başladılar, sonra bir iki aveli sahaya sürüp saçma sapan açıklamalar yaptırttılıar.yahu avel bir bakan binalar çökmedi, ölenlerin hepsi kaçarken öldü dedi ya.

    Son 20 yılda kurulan, inşaata dayalı soygun düzeninin gerçeklerini de gördük.biz halk olarak bu inşaata dayalı soygun ve talan düzeninin zaten farkındaydık ama bir Gölcük, bir düzce daha yaşanmasın diye soyguna göz yummuştuk.ne enayiymişiz, ne malmışız(bu da ayrı bir gerçek)

    Bir diğer gerçek de ahbap gibi, müge anlı gibi kişi ya da oluşumların devletten daha fazla güven vermesi.böyle bir trajedi olabilir mi ya, halk şarkıcıya devlete duyduğundan fazla güven duyuyor.

    Televizyonun sansürlü gerçekleriyle, Twitterın sansürsüz gerçekleri birbirini hiç tutmuyor.ulaşılamayan hiçbir bölge kalmadı diye bakanlık seviyesinde açıklamalar yapıldı.dün bir Twitter yayını izledim, ilçeye yardıma gittiler, ilçenin yolu bile kapalı, yüzde yüz seviyesinde yıkım olmuş.dğn gece muhtemelen hepsi donarak ölmüştür.

    Bu deprem kadastrodan ilçeleri köyleri, nüfustan kütükleri silecek.

    Hala salak yerine koyuluyoruz, hala samimiyet göremiyoruz.

    Lanet olsun hepinize, dünya Süleyman peygambere kalmadı, allahınızdan bulun, bu dünyada ıslah olamadınız cehennem ateşinde ıslah olun inşallah.

     
  3. Hayat pahalılığı ile başa çikmanin yollari

    ayakkabı kutusuyla para çalıyorum

    Uyuşturucu ticareti yapıyorum

    Bankadan milyarlarca kredi çekip borcumu ödemiyorum

    Dolara endeksli geçiş garantili köprü yaptırıp paravan şirketlerle %20 karına ortak oluyorum, aynısını hastane, yol, havaalanı, hızlı tren gibi projelerdir de uyguluyorum

    Elimdeki tüm tlleri dolara geçtikten sabahakşam nas diyerek doları yükseltiyorum

    Dolar tepe yapmışken elimdeki dolarları bozdurup hemen ertesi gün kur korumalı diye bi saçmalık çıkartıyorum

    Bu aralar emlak yatırımlarıma çok hız verdim çünkü yakında emlak kredi kampanyası yapıp elimdeki tüm daireleri iki katı fiyatına çakıp geçeceğim

    Yapıyoz bişeyler işte

     
  4. hamdım piştim yandım

    Hepimizin vakit saat gelince yaşayacağı, hissedeceği şey

    Dünyaya pişmek için geldik

    Dünyada pişemeyen cehennem azabıyla pişecek

     
  5. köy enstitüleri

    Millet aç ne köy enstitüsü ya

    Köy enstitüsü mü kaldı?

    Memurlar, beyaz yakalar strese bağlı ülserden kırılıyor, neden?çünkü mutsuzlar, paraları yok, çocukları varsa gelecekleri yok.çocuğunu afganla, suriyle aynı okula göndermek zorunda olan biri nasıl mutlu olsun.toplum hindstan kastına benzer şekilde kastlaşmaya başladı.

    He canım köy enstitüsü İttihat projesi.

    Günde bi avuç antdepresan içmeden hayata tutunamaz hale gelmişiz, köy enstitüsü yüzünden böyle olduk diyor

    Köy enstitüleri kapandı da sanki dört başımız mamur oldu