Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

testosteronn

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

922 entry 140 konu 125 puan
08.05.2024 14:33 son işlem tarihi takip etme takip et

Düşünceye olan eğilimin artması

Konuyu felsefeye olan eğilimin artması olarak açacaktım ancak fazla iddialı olacağı için çekindim

Felsefeye olan eğilim artıyor diyebileceğimiz emareler tam olarak yoksa da ben Türkiye'de ve hatta tüm dünyada düşünceye olan eğilimin artmakta olduğunu düşünüyorum.

bu çıkarımı tüm toplumun belli bir kültür seviyesi etrafında konsolidasyonuna dayandırıyorum.internet insanların kültür, bilgi ve bilinç seviyesinin yükselmesini sağladı.eğitim düzeyi ne olursa olsun internetle haşir neşir olan tüm insanlar belli bir bilgi ve genel kültür seviyesi etrafında birleşti.çünkü hepimiz aynı ya da benzer şeyleri izliyor, benzer şeyleri öğreniyoruz.hal böyleyken yükselen bilinçlerin sorgulamaya ve düşünceye yönelmesi ise doğal sonuçtur

Bahsettiğim değişimse son üç beş yılda yaşandı.bu durum beni umutlandırsa da kitlenin manipüle edilmesine dair kaygılarımı da arttırmıyor değil.

25.04.2024 21:17
  1. psikolojik hastalıkların nedeni

    Genetik yatkınlıklar ve hayat zorlukları başlıcalarıdır.

    Bunların haricinde kaza, madde kullanımı, sinir sistemi hastalıkları vs gibi sebepler de olabilir.

     
  2. efendi köle ilişkisi

    Sıradan insanların, mesela mem.net sözlükte yazarlık yapma sıradanlığı olabilir, kölelik psikolojisini taşımıyor olmaları içinde bulundukları gerçeklerden habersiz olmalarıyla alakalı olabilir.

    Antik Roma ve Yunan kayıtlarından beri kölelerin özgürlüğünü satın alma hakkı vardı.

    Köleliğin ve köle hukukunun son formlarından biri olan Kuzey Amerika senetli köleliğinde kölelerin ortalama fiyatı 1 ons yani 30 Gr altındı.senetli kölelik yöntemiyle beyaz ırktan da siyah ırktan da insanlar yeni kıtaya gönüllü olarak akın ediyordu.senetli kölelikte köle kendisini satın alan kişiyle sözleşme yapar ortalama on yıl gibi bir süre sonunda özgürlüğünü kazanır ve istediği yerde çalışma hakkına sahip olurdu.

    Kendi yurdunda beslenme eksikliği kaynaklı ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olan gönüllü köleler için de, aradığı işgücünü karşılayabilen efendiler için de bir kazan-kazan durumu sözkonusuydu.köleler ortalama on yıllık gıdasını ve yaşama umudu kazanırken efendiler koca kıtayı parselliyordu.

    Köleliğin son formu olan Kuzey Amerika köleliğini günümüz dünyasıyla karşılaştırırsak insanlığın aslında halen köleler ve efendiler olarak iki temel ekonomik sınıfa ayrıldığını görebiliriz.bugün adı koyulmuş olan doktorluk, terzilik, muhasebecilik, öğretmenlik vs gibi mesleklerin hepsi antik Roma'da çoğunlukla köleler tarafından icra edilirdi.bir köle terzi çok çalışarak belki "özgürlüğünü" satın alabilirdi ancak hayati ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmaya mahkumken özgürlükten bahsetmek ne derece mümkün olurdu?

     
  3. partnerinden sıkılmak

    Aynı segmentte başka bir panelvana geçmekle çözülebilecek olay

    ayrıca partner artık üretilmiyor, partnerden sıkılan modelini rifter'a yükseltebilir

     
  4. Siteye birkaç beden büyük gelmek

    sözlükte bazı yazarları okuyunca hissedilen

    Konu imla veya yazılı anlatım kabiliyetinden ötede bir yerde

    Bazı yazarlarda farklı bir nüans var ki fikirleri, yazdıkları, yazarak anlatmaya çalışıp da anlatamadığı ama okuyucunun derinliğini hissedebildiği yazarlar

    Evet sözlüklerde rastlanailitesi yüksek olan bir profil

    Denk getirirsen gir sayfasına tüm yazdıklarını oku yani.bunu burada çok fazla yapıyorum, bazı yazarları tanıdığımı düşünüyorum.duygularını, fikirlerini, yaşadığı hayatı, özlemlerini, eksiklerini, fazlalarını bildiğim çok yazar var.

     
  5. kadınlar ne ister adlı soru

    kadın günümüz dünyasının özgürlük ve medeni ortamını yanlış yorumluyor veya suistimal ediyor.suistimalin boyutu öyle bir noktaya geldi ki kadın çocuk yapmamayı bile tercih edebiliyor.kadın erkek ilişkisinde insanlığın varlığından beri devam eden genel davranış biçimleri sanayi devriminden sonra kadının da işgücü halini almasıyla ciddi değişimler yaşadı, bu değişimi kitle iletişim teknolojilerinin ilerlemesinden sonra dramatik bir boyutta gözlemleyebilmekteyiz.

    bundan 100 yıl öncesinin erkeğinin zihniyeti ve bundan 100 yıl öncesinin kadınının zihniyetlerini bugünkü zihniyetlerine ve yaşam tarzlarına kıyasladığımızda kadındaki değişimin çok çok farklı bir noktaya vardığını görebiliriz.

    bugünün kadını sahip olduğu gücün veya özgürlüğün zehirlenmesini yaşıyor.

    yaşanan değişimin sonucunda kadınlar erkeksileşiyor ve tabi güç dengelerini koruyamadığı için erkekler de kadınsılaşıyor.

    durumun en vahim yanlarından biri ise yaşanılan değişimlerin kadını ahlaki olarak çöküşe sürüklediği.bunu hepiniz iş yerinizde, arkadaş çevrenizde, yakın çevrenizde görüyorsunuzdur.