Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
testosteronnBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Kocası fransız mallarını boykot çağrısı yapınca emine Erdoğan'ın
40000(kırk bin)dolar yani günümüz kuruyla 250000(iki yüz elli bin) lira değerindeki çantası gündem oldu.
Bir gazeteci de emine Erdoğan'ın çakma çanta kullandığı iddiasıyla kendine ekmek çıkarmaya çalışmış.
Sarayda masraf olmasın diye kışlık turşusunu bile kendi yaptığına inanan bir seçmen kitlesi var, buna neden inanmasınlar.
Yahu biz bile tek maaşla geçinirken ağız tadıyla yiyelim diye her hafta pazardan 5 ya da 10 liralık taze turşu alıveriyoruz, kütür kütür yiyoruz .
Çakma çanta mevzusuna öncelikle tabiiki güldüm sonra ise içinde bulunduğum ortama karşı nasıl önlemler alabileceğimi düşündüm.
Yapılan toplam testlerin yüzde kaçının istanbulda olduğu verisiyle beraber verilmeyince bir anlam ifade etmeyen durum.
Ben size direkt mutfaktan veri vereyim. Hastalığın en yoğun olduğu dönemde, türkiyenin hastalık yoğunluğu en yüksek olduğu varsayılan x bölgesinde genel nüfusun içindeki hasta oranı binde iki buçuk düzeyindeydi.
Rüzgarın önünde savrulan yaprak olmamak için takip etmeniz gereken tek veri haziran ayında açıklanacak ölüm sayıları.normalde türkiyede dört yüz elli bin kişi civarında yıllık ölüm oluyor. Bu sene hazirandaki veri şahsi hesaplarıma göre çok farklı olmayacak. Tek korkum tüik'in vefat sayılarını açıklamaması,o zaman işkillenmek lazım
Kız isteme esnasında baktın kız tarafı altın bilezik falan derken krize doğru sürüklüyor ortamı, hemen müdahale edeceksin.
Ortada bir yangın var, suyla falan sönmez o, köpükle müdahale etmek lazım.
Kız tarafı altın isteğinden bahsetmeye başlayınca şakkadanak koyacaksın ortaya on trabzon burması. Bi afallayacaklar ne oluyor diyecekler, hani altını yoktu bunların... Sonra şak bi on da adana burması iyice şaşıracaklar. Sonra bi on bilezik daha çil yavrusu gibi dağılırlar.
1. | semraa-91 | |
2. | alonestyle |
Takip edilen yazar yok. |
ben toplumda(kitlede) büyük bir uyanış olduğunu düşünüyorum.kitle çok hızlı şekilde bilinçleniyor, çok çok hızlı.bilinçlenme beraberinde anlam arayışını getiriyor.
kitleyi manipüle edenlerin(siyasetçiler, din tüccarları, dev şirketler, bilimin tiranları vs)toplumsal dönüşümün farkında olmaması mümkün değil.saçma sapan diziler ve siyasi propaganda programları yerine kitlenin beklentilerini karşılayacak yayın çalışmaları yapılacaktır.kitle kandırıldığını kendisiyle oyuncak gibi oynandığını farketmeye başladı, yeniden ikna edilmeye ihtiyacı var.
evliliklerin, ailelerin, devletlerin, cemaatlerin, milliyetlerin hatta belki cinsiyetler gibi tüm birleştirici değerlerin tuzla buz gibi dağılacağı bir döneme doğru gidiyoruz.fikir dünyalarında bunlar zaten çok daha hızlı şekilde yıkılmaya başladı ama bu yıkım fiilen de gerçekleşecek.kitle anlam arayışı içinde ve aradığı anlamı karşılayamıyor; ne devletle, ne dinle, ne tiranların bilimiyle...devlet eleştirisine, din eleştirisine, bilim eleştirisine girmeyeceğim ama rahatlıkla rezillik her birinin paçasından akıyor diyebiliriz.oyun kuruculardan bazıları ağır çuvallayacak.mesela din tüccarları, mesela siyasiler, mesela kitle yönetimi hakkında deneyimi olmayan yeni yetme şirketler...
baykar işçilerine 20 maaş ikramiye vermiş.devleti topyekün kontrol eden bir teşkilatın bütün verilerinin ve analizlerinin aktığı damadın şirketinin yaptığı bu çıkış tesadüf olabilir mi?bunlar çuvallamadan süreci atlatabilir miyiz umudunun sonucu.
mantar gibi türeyen cübbeli sarıklı tipler var ya hani.işte onlar cemaatlerin çuvallamadan süreci atlatmaya çalışırken yaptıkları şeylerin sonucu.samimi şekilde dine dönüş falan olmadığı ortada.
son yıllarda telaşlılık hali giderek artıyor.kitlenin kontrolünü ele almak için pandemi gibi enteresan girişimlerde bile bulunuldu ama taşlar yerine bir türlü oturmuyor.internet ve bilişim çağında kitlenin kıpırdanmalarını bir türlü durduramıyorlar.
apayrı bir kenarda yapay zekaları geliştiren şirketlerin, sonunun nereye gideceğini tam olarak kestiremiyor olmalarına rağmen son hızda yapay zeka çalışmaları var.mesela şu anda bir şirket kendi kendini toplumun yararı hususunda kusursuz şekilde geliştirebilen bir yapay zeka yapmış olsa, bu yapay zeka tüm dünyanın idaresini internete bağlandığı anda ele geçirirdi.yapay zeka konusunu bu kadar futuristik değil de biraz daha rasyonel şekilde değerlendirsek, yapay zekanın tüm sosyal dengeleri değiştireceğine dair konuşmaya gerek bile yok.ablamlar yahu, yazları türkiye'ye uçakla gelir araba kiralarlar, önce bize sonra eniştemler tarafa gidip orada kalırlardı.bu sene seyahati yapay zekaya planlatmışlar, önce o tarafa sonra da tatili kapatmak için bu tarafa geliyorlar, yurtiçindeki ulaşımı da toplu taşımayla yapacaklar.böyle buyurmuş yapay zeka, buyruğunu da detaylı bir analize dayandırmış.değişimin ve dönüşümün ne denli hızlı ve büyük olduğunu anlayamıyoruz bile.
daha önce içinde bulunduğumuz dönemi çağ değişimi gibi bir şeyler olarak yorumluyordum ama fikrim son zamnlarda değişmeye başladı.biz insanlığın en büyük dönüm noktalarından birini yaşıyoruz.
Japon kültürü detaylarına hakim değilim ama
Köprünün halatı koptu diye sorumlu mühendisin intihar etmesiyle, bizde yıllarca kpss sorularını çalanlar geldi gözümün önüne gelince böyle bi kıyas yaptım.
Samuraylar iyidir yahu, yamuk yapmazlar.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |