Türkiye'nin memur portalı

Azeri padişahı

parti devletciliğinin gereğidir

Memurun aslen yapması gereken kendine gereğinden fazla değer yüklememek ve sadece görevini yapmaktır.

Memur denilen kişiler 5 milyon kişilik bir ordu, her biri kendi projesini uygulamak istese sonuçta ortaya kaostan başka bir şey çıkmaz, hele polislik, askerlik gibi emir komuta zinciri olan mesleklerde... Zaten ortamları yeteri kadar kaotik bir de idealist çalıkuşlarını avutamazlar.

devletin halk üzerine yaptırım gücünü sınadığı uygulamalardan bir yenisidir.corona'nın kriz haline dönüştürülüp köpürtüldükçe köpürtülmesi tüm yönetenlerin(devletler, hükümetler, patronlar vs)çok işine geliyor.yönetenlerin hepsi suni krizlerin kaymağını yemeye ve bu suni krizler sayesinde var olmaya devam edecektir.krizler olduğu sürece kriz yönetimini yapabilecek bir otoriteye ihtiyaç vardır.

corona süreci çoktan devletlerin ve patronların halkları ne şekilde güdebileceğini deneme operasyonuna dönüştürülmüş durumda.

şu uygulamanın coronayı önleme amacıyla yapıldığını falan düşünen varsa da acilen gülseren budayıcıoğlu'nu ziyaret etmeli diye düşünüyorum.

spoiler

tekalifi milliyeye kadar uzanabilecek baskıcı ve otoriter uygulamaların ayak sesleridir

ama atatürkün tekalifi milliyesinden farklı bir tekalifi milliye.

bu, parti devletinin tekalifi milliyesidir. vatanın birliği bütünlüğü kamuflajıyla pazarlanan, distopik bir devlet idaresine uzanabilecek bir tekalifi milliye.

ha bir de eskisinde savaş buhranı geçince alınan mallar ger ödenmişti, bugünkü direkt mülke çökme şeklinde oluyor

tekalifi milliye mi kaldı yahu diyenler geçtiğimiz nisan ayında yaşanan tekalifi milliye gündemini, 'zaruret halinde mala el koyma caizdir' fetvalarının çıkmasını falan iyi okuyamamış demektir.

olur mu yahu diyenlere diyeceğim tek şey şudur, olur mu olmaz mı bilemem ama hemen burnumuzun dibinde.

Görmek isteyen gözler için not:entry, spoiler ve bkz'deki başlıkların hepsi birbiriyle ilintilidir

ben toplumda(kitlede) büyük bir uyanış olduğunu düşünüyorum.kitle çok hızlı şekilde bilinçleniyor, çok çok hızlı.bilinçlenme beraberinde anlam arayışını getiriyor.

kitleyi manipüle edenlerin(siyasetçiler, din tüccarları, dev şirketler, bilimin tiranları vs)toplumsal dönüşümün farkında olmaması mümkün değil.saçma sapan diziler ve siyasi propaganda programları yerine kitlenin beklentilerini karşılayacak yayın çalışmaları yapılacaktır.kitle kandırıldığını kendisiyle oyuncak gibi oynandığını farketmeye başladı, yeniden ikna edilmeye ihtiyacı var.

evliliklerin, ailelerin, devletlerin, cemaatlerin, milliyetlerin hatta belki cinsiyetler gibi tüm birleştirici değerlerin tuzla buz gibi dağılacağı bir döneme doğru gidiyoruz.fikir dünyalarında bunlar zaten çok daha hızlı şekilde yıkılmaya başladı ama bu yıkım fiilen de gerçekleşecek.kitle anlam arayışı içinde ve aradığı anlamı karşılayamıyor; ne devletle, ne dinle, ne tiranların bilimiyle...devlet eleştirisine, din eleştirisine, bilim eleştirisine girmeyeceğim ama rahatlıkla rezillik her birinin paçasından akıyor diyebiliriz.oyun kuruculardan bazıları ağır çuvallayacak.mesela din tüccarları, mesela siyasiler, mesela kitle yönetimi hakkında deneyimi olmayan yeni yetme şirketler...

baykar işçilerine 20 maaş ikramiye vermiş.devleti topyekün kontrol eden bir teşkilatın bütün verilerinin ve analizlerinin aktığı damadın şirketinin yaptığı bu çıkış tesadüf olabilir mi?bunlar çuvallamadan süreci atlatabilir miyiz umudunun sonucu.

mantar gibi türeyen cübbeli sarıklı tipler var ya hani.işte onlar cemaatlerin çuvallamadan süreci atlatmaya çalışırken yaptıkları şeylerin sonucu.samimi şekilde dine dönüş falan olmadığı ortada.

son yıllarda telaşlılık hali giderek artıyor.kitlenin kontrolünü ele almak için pandemi gibi enteresan girişimlerde bile bulunuldu ama taşlar yerine bir türlü oturmuyor.internet ve bilişim çağında kitlenin kıpırdanmalarını bir türlü durduramıyorlar.

apayrı bir kenarda yapay zekaları geliştiren şirketlerin, sonunun nereye gideceğini tam olarak kestiremiyor olmalarına rağmen son hızda yapay zeka çalışmaları var.mesela şu anda bir şirket kendi kendini toplumun yararı hususunda kusursuz şekilde geliştirebilen bir yapay zeka yapmış olsa, bu yapay zeka tüm dünyanın idaresini internete bağlandığı anda ele geçirirdi.yapay zeka konusunu bu kadar futuristik değil de biraz daha rasyonel şekilde değerlendirsek, yapay zekanın tüm sosyal dengeleri değiştireceğine dair konuşmaya gerek bile yok.ablamlar yahu, yazları türkiye'ye uçakla gelir araba kiralarlar, önce bize sonra eniştemler tarafa gidip orada kalırlardı.bu sene seyahati yapay zekaya planlatmışlar, önce o tarafa sonra da tatili kapatmak için bu tarafa geliyorlar, yurtiçindeki ulaşımı da toplu taşımayla yapacaklar.böyle buyurmuş yapay zeka, buyruğunu da detaylı bir analize dayandırmış.değişimin ve dönüşümün ne denli hızlı ve büyük olduğunu anlayamıyoruz bile.

daha önce içinde bulunduğumuz dönemi çağ değişimi gibi bir şeyler olarak yorumluyordum ama fikrim son zamnlarda değişmeye başladı.biz insanlığın en büyük dönüm noktalarından birini yaşıyoruz.

Japon kültürü detaylarına hakim değilim ama

Köprünün halatı koptu diye sorumlu mühendisin intihar etmesiyle, bizde yıllarca kpss sorularını çalanlar geldi gözümün önüne gelince böyle bi kıyas yaptım.

Samuraylar iyidir yahu, yamuk yapmazlar.