Türkiye'nin memur portalı

Takvim yaprağı 6 Mart 2018 gösterirken şu sözler çoğu insan için bir umuttu:

"Bir ülkede halk bunalmış ellerini semaya açarak adalet çığlığı atar hâle gelmişse oradaki yargı sisteminde bir sorun var demektir. Adaleti kaybettiğimizde her şeyimizi kaybedeceğimizi de bilmek zorundayız. Hukukun üstünlüğüne büyük önem veriyoruz."

Bugün 3 Aralık 2018... Bu ülkede halk bunalmış ellerini semaya açarak adalet çığlığı atmaya devam ediyor... Sahi, neydi adalet?!.

Tanım: Yaşasın adalet (!) dedirten başlıktır... (Bir kızgın smiley daha!)

- Limit x-->maaş iken Ocak(x) ve Temmuz(x) fonksiyonunun aldığı değerdir...

- İnsanların gözünün içine baka baka söylenen yalanlardan sadece birisidir...

- Maalesef bu yalana inanan o kadar çok insan var ki, bu insanların nereleri ile düşünüp nereleri ile gördüğü ayrı bir muammadır, gerçekleri görmemek için gözlerini kapattıkları su götürmez bir gerçektir...

- "Enflasyon ile topyekün mücadele" adı altında verilen gaz hâlâ devam ediyor, ara gazları söylemeye bile gerek yok!..

- Uyan Türkiye'm, tabiî uyanabilirsen!!!

(Kızgın smiley)

İçerisinde geçen "dövme" tedbiri nedeniyle özellikle çağımızda, kadın hakları ve insanlık haysiyeti yönlerinden önemli bir tartışma konusu olan ve maalesef buradaki dövme kelimesinin yanlış anlaşıldığı ayettir.

Tefsir ve hadis kitaplarına baktığımzda kadının baş kaldırma durumunda bile kocası tarafından dövülmesinin câiz olmadığı ileri sürülmüştür. Sahih ve sağlam rivayetlere göre Peygamberimiz kadınların dövülmesini men etmekte, eşlerini dövenlere "hayırsız" demekte, bu davranışla aynı yuvayı ve yatağı paylaşmanın bağdaşmazlığına, insanî ve ahlâkî olmadığına dikkat çekmektedir.

Bu âyetin geliş sebebi olarak zikredilen bir olay da, esasen Araplar'da âdet haline gelmiş bulunan kadın dövme eylemine Hz. Peygamber'in olumsuz bakışını ve bunu ortadan kaldırma iradesini yansıtmaktadır.

Fıkıh kitaplarında dövmenin şekli ve miktarı üzerinde durulmuş, kadına zarar vermemesi, iz bırakmaması, yüze vurulmaması genel olarak kaydedilmiştir.

Bazı tefsircilere göre de vurma tamamen semboliktir...

Söylenilenler anlaşılmasın diye kullanılan bir dildir, "anlaşılmayaksa neden kullanıyorsun" sorusunu sormadan edemiyor insan! Ah bu Karadenizliler olmasa!.. (Gülümseyen smiley)

kubuş dibilibinibi beben kübüçübükkeben kobonubuşababibilibiyobordubum, ubunubutmubuşubum sabanıbırıbım. (Ağzı açık gülen smiley)

"Evrendeki iyiden asla vazgeçme!" seslenişidir.

*

İnsan iyi hissederse iyi yaşar.

"İyi" ile sarmalandığında iyi şeyler üretir.

İyi hissetmeyi, iyiye inanırsa bulur.

"İyi"yi kimi insan Yaradan'da bulur, kimisi meleklerde.

Kimisi çiçeklerde, kimisi ağaçlarda.

Kimisi aşkta, kimisi sevgilide, kimisi çocuklarda,

kimisi müzikte, kimisi fizikte.

İyiden aldığımız güçle yaşarız.

İyinin dokunduğu yerden filizleniriz.

İyiden aldığımız güçle yaptıklarımız "umut" olur.

Tabular ve önyargılarla insanlar birbirini düşman ilan ediyor.

Çok da iyi bir dünya değil aslında burası.

Yine de umutlarınızı yok etmeyin. Bu evrende iyi de var.

Sabırlı ol. Güçlü ol. İçine çek nefesi.

Hayatı, iyiyi içine çek.