herkesin bir tutamağı var, kimi koltuğuna tutunur, kimi mühendis oğluna, kimi vekilliğine kimi de sarı öküzüne.. tüm bunların içinde bir tutamağım bile yok diyen tek grup vardır: disconnectus erectus...
"Ne yapmali? Bugüne kadar sürdürdüğüm gibi, çevremdeki kişilerin davranış ve tutumlarını bilinçsiz bir aldırmazlıkla benimseyerek bu renksiz, kokusuz varlıkla yetinmeli mi; yoksa, başkalarından farklı olan, başkalarının istediğinden çok farklı, köklü bir eylem isteyen gerçek bir insan gibi bu miskin varlığı kökten değiştirmeli mi? " sorusunu aklima kazıtan roman üstü başyapıt. Yazarin üslubu muhtevanın önüne geçecek kadar başarılıdır. Bunalımlı kahramanların yazarı oguz atay mizahtaki ustalağını da sergilemistir bu romaninda.
Ben , benim gibi olanlardan hiç hoşlanmamışımdır
Ne sıkıcı bir karşılaşma olurdu
Monoloğunu beynime kazıyan oğuz Atay romanı
bitiremeyen ya da başlamaktan korkan arkadaşlara tavsiyeler:
aylak adam, Yusuf atılgan
anayurt oteli, Yusuf atılgan
önce bu iki eseri okuyun, size hitap ediyorsa tutunamayanlara başlayabilirsiniz, korkmadan..
memurlar net forumda var olan bir bölüm. bir kaç kez okuyup, yazmayı denedim ama tutunamadım ne yazık ki.
az üyenin bulunduğu ve fazla paylaşım yapılmayan kenarda köşede kalmış bir bölümdür.
İletişim | Künye | KVKK Aydınlatma Metni | KVKK Başvuru Formu | Çerez Kullanımı | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |
|