Türkiye'nin memur portalı

- Münazara, yalnızca galip gelinmek için yapıldıgında yarışmadan öteye geçemeyecektir. Maksadımız alışıgı oldugumuz mevcut havayı dağıtarak; geniş katılımlı, özgün fikirlerle iştirak edilebilecek, şahsi fikir teatisini gözeten bir grup çalışmasına, takım oyununa sevkedebilmektir.

- Münazara sakat değildir. Sakat olan "cedel"leşmektir. Aşırılığa kaçarak, fikirlerimizi kusursuz görmek ve düşünsel paylaşımın hoşgörüsü yerine, baskın çıkmanın yalnız ve marazi hazzını duymayı kaygılamaktır. Neşter yaraya haddini aşan biri tarafından sürülürse can alabilir; cerrahın elindeyse hayati mafsallarımızı kurtarabilir.

- Sıraladıgım maddeler arasında en son da münazaranın bir mu'cize olmadıgını belirtmiştim. Münazaranın olumsuz örneklerinden hareketle kavramı alaşağı etmek haksızlık olacaktır. Meyvesi çamura düşüyor diye ağaca kabahat bulunabilir mi?

- Münazara ile insanlarımızdan uzaklaşmak gibi bir niyetimiz yok, aksine yazdıklarımızla düşünen insanların vicdan ve iz'anlarına seslendigimiz açıktır. Sözü edilenler ön yargıdan sıyrılmış bir muhakeme ile incelendiginde, seçkin açılımlara kapı aralayacak; kuşatıcı, el uzatan bir bilinç oluşmasına katkı sağlayacaktır. Bu taraf olma kaygısında olmadan, münazaranın sürükledigi pozisyonlar geregi karşı karşıya gelen tartısmacılar arasında olmasa bile, söyledigim şekilde takip eden siz kıymetli arkadaslar arasında sağlanacaktır.

- Münazaramız kendisini amaçlamaktan öte biraz da onun için en saglıklı zemini inşa edebilmenin dolaylı refakatini üstlenecektir.

- Münazara da karşıtlıkların olması bize empati kurabilmemiz için fırsat verir. Karşıdakinin safından olayları analiz etmeye zorlar. Neden - Sonuç ilişkisi kurmamız gerekeceginden, o ana dek hiç aklımızdan geçmeyen, farkedemedigimiz reflekslere tanık olmamızı sağlayabilecektir.

- Takım oyunu olması, geliştirecegimiz tez ve antitezlere dayalı müdafaalarımızın ortak akla havale edilebilmesini ve postmodern dünyada unuttugumuz "yanıbaşındakini satmama", "paslaşarak gole gitme" türünden telakkilerin hatırlanmasını sağlayabileceginden gözden kaçırılmamalıdır.

- Önemli olarak değerlendirdigim bir husus da şu ki: yaygın kanaatin aksine düşüncelere saygı duymaktan vazgeçmeliyiz. Evet, doğru okudunuz..! Sakın düşüncelerinize karşı tutumumu, şahsınızı hedef alan bir câni ve yobaz mantığı olarak değerlendirmeyiniz. Zira bendeniz, insana saygı duyarım, yalnız tüm düşüncelere saygı duymam. Mamafih düşünceler çok tehlikeli olabilir. Hatta tüm insanlığı tehdit edebilir. Bu nedenle Voltaire 'in ifadesinde anlamını buldugu şekliyle; sizin sözünüzü söylemeniz için, insanî perestij ve içtimai sorumluluk gereği elimden geleni yaparım. Aynı ölçüyle, yanlış ve tutarsız bulduğum sözlerinizi de gözünüzün yaşına bakmaksızın eleştirmekten geri durmam. Esas olan insana saygıdır. Ama ne yazık ki duygusallıgımıza mağlup olup karşımızdakini düşünceleri üzerinden şablonlara bölme konusunda kararlı olmaktan vazgeçmiyoruz.

- Münazara da safımızı baştan belirleyemeyiz. Bu bizi fikr-i sabiteye götürür ki her cereyanı muhalif bir pencereden karşıladıgımızda rüzgarın estigi tarafa teveccüh göstermeyen Kral Lear gibi nezle oluruz. Dünya üzerinde hiçbir eleştirmenin anıtı dikilmediginden; tanım yapma, tez geliştirme, argüman sunma konusunda çekingen olmamalı; muhalif kimliğe sizi sürükleyen varolanı değiştireMeme tereddütünü icraatin başından değiştirebilmenin cüretkÂrlıgını gösterebilmeliyiz. Unutmayınki dünya üzerinde hiçbir eleştirmenin anıtı dikilmemiştir.

Münazaranın çogunluk tarafından desteklenecegini düşünüyorum. Şu aşamada önümüzdeki suyu görmeye çalışarak, kavramın teorik olarak pekişmesini sağlamak adına bir süre daha muhakeme edilmesine izin vermeliyiz.

sözleriyle izah edilmeye çalışılmış Forum başlığıdır.

uzun soluklu, kontrollü ve sistematik münazaraların Hayata dair forum kategorisinde başlatıldığı ve akabinde diğer kategorilerde de denendiği konu başlığıdır.

http://forum.memurlar.net/konu/676754/

5 Şubat 2009 da aşağıdaki sözlerle hayata geçmiş ve bir süre etkili münazaraların yapıldığı Forum başlığıdır.

Münakaşa yerine: Münazara...

Kuralsız, mesnedsiz, dengesiz, tutarsız, sonuçsuz atışmalar yerine: Münazara...

Hakaret, şiddet, husumet, gıybet, nispet, adavet yerine: Münazara...

Tek başına olmak yerine, takım oyunu yapmak oynamak için: Münazara...

Saygı duymak, saygı kazanmak; sabrı ve fikirlere müsamaha gösterebilmeyi öğrenebilmek için: Münazara...

Tekdüzelikten çıkarıp, bir çeşit yarışma heyecanı katarak tatlı ve samimi bir rekabet hissi katabilmek için: Münazara...

Alıntı yok, muhatabın cümlelerini kopyalayıp ardına devşirilmiş bir cümle ile cevap iliştirmek yok. Dileyen de izliyor. İşte, sanal olarak telakki ettigimiz ama yaşamın tüm gerçekliklerinden belirli ölçeklerde barındıran platformda da, bu kavrama hayatiyet kazandırmak ve vaktimizi değerli kılmak için: Münazara...

Var mısınız?

http://forum.memurlar.net/konu/606142/

korkuyu yaratanı, gerçekten korkulmaya layık olanı zikredip; bize bu vicdan ve akıl düsturuyla cesareti ve dimdik olmayı öğütleyenin rızasını gözettiğimizde; sanal korku, kaygı ve şüphelerimizden kurtulabileceğimize inandığım ruhsal bunaltılardır.

gün ışığından minimum, gece karanlığından azami ölçüde faydalanan, saatleri hep bir saat geride kalmış yazarlardır.