Türkiye'nin memur portalı

Geçtiğimiz günlerde kendisi hakkında bir arkadaştan edindiğim malumata göre upuzun yıllar önce aydınlık dergisinde köşe yazarlığı yapmış, ardından "gavura su bile yok" isimli romanıyla recep peker edebiyat ödülünü kucaklamış sözlük yazarıdır. çok sonraları fazilet partisi gençlik kollları başkanlığını üç yaş farkla kaçırmış, bunun üzerine bir süre haydar baş'ın partisinde merker karar ve yürütme kurulu üyeliği yapmış, ardından şule zeybek'İn babası namık kemal zeybek'li demokrat parti kadrosuna geçmiş, oradan ayrılıp son seçimlerde bursa vilayetinden bağımsız adaylığını koyan cehapeli bir adayın kampanya stratejisini belirleyen ekipte yer almış, seçim sonuçlarından sonra da milliyetçi hareket partisi yozgat il teşkilat başkan yardımcılığı görevine talip olmuş ve fakat parti binasına bursalı şort-gömlek ve parmak arası terlikle girip yengeç dansı yapmaya kalkışması nedeniyle "yürü anca gidersin" şeklinde reddedilmiş ve tüm bunları yaparken "olm ben ne yapıyorum?" dememiştir. öyle de ilginç biri işte. "kısa kısa, kesik kesik, üşengeç yazması" uyarılarına kulak asmaması da isyankar yönünü gösteriyor. seviliyor mu seviliyor. o da ayrı konu.

içi pavyon gibi olan ankara dolmuşlarını anımsatır.

sürmekte olan yaşamın bazen sürmemesi durumu. İnsan her ne kadar geçmişiyle var olsa da hayat devam ediyor. sonuçta dünya yuvarlak, bir kenara çekilemiyor insan.

Dün akşam oynanan roma-barcelona şampiyonlar ligi çeyrek final ikinci maçında, maçın üçüncü golünü atan yunan futbolcuya gol asistini yapan eski başakşehir spor kulübü oyuncusu.

ez: ben, heyran: hayran, fan olarak ayırabileceğimiz, ez heyran: sana hayranım, fanatiğinim gibi çoğunlukla mizahi anlamda kullanılan söz öbeğidir.