Türkiye'nin memur portalı

Aslında bekleyip görsek mi yeni transfer futbolcu gibi bilemedim ama bence hoş gelmiştir. Sağ açık onun artık.

Mümkün olabiliyorsa siyaset konuşmasın, o konuşunca dişlerimi sıka sıka dinlemeyi deniyorum, olmuyor, genç yaşta sağlam 32 dişim heba olmasın. Evet hayattan, insanlardan konuşunca onu hayranlıkla dinliyorum. Henüz birlikte çay içip sohbet etme imkanımız olmadı. Eski şehrin aşağı taraflarını gezme teklifimi daha değerlendirmemiş ayrıca.

Çok saf, safiyane yazıyor. İçinden geldiği gibi, kasmadan, şiir gibi. hiç görmediğim, sesini hiç duymadığım halde samimiyetiyle kanımı kaynatanlardan biridir. bazen oturup onunla dünya ligleri hakkında, eski topçular hakkında, unutulmaz goller ve altcoinler hakkında konuşmak istiyorum.

Ayrıca iyi bir yatırımcı değildir ve maçlardaki tezahüratları çok küfürlüdür.

ahmet kaya'nın beni bul kasetinde yorumladığı enfes bir şarkı.

"bağıra bağıra yazdım seni içime

bir kez olsun yüzünü güldüremedim"

Ölüm, kim ne derse desin yokluğun en sert halidir.

Yıllar önce babaannemi mezarlığa bırakıp, çocukluğumun yaz tatillerinin simgesi olan eve döndüğümüzde anladım ölümün ne demek olduğunu. Önceden olsa babaannem salonda, bingöl dağlarına bakan sedirin üzerine uzanmış dünyayı izler olurdu. Ancak eve geldiğimizde her zamanki yerinde yoktu. Mutfağa geçtim orada da yok, sonra odaları bir bir dolaştım. Yok, yok, yok...

Bahçeye çıktım, tavukları yemlerken üzerine oturduğu kütüğe, evin yanında, değneğine dayanarak dolaştığı patikaya her yere baktım.

O ufacık kadın o kadar büyük yok olmuştu ki haftalarca kendime gelemedim.

Yokluğunu her bir gün, her bir hücremde an be an yaşadığım, yaramı yine kanatanın bu dünyadan ayrılıp da uzak bir yerlere gittiği günü hiç unutamadım.

Ortaokuldayken Türkçe hocamız şöyle derdi; çocuklar türkçe'de cümleler bağlaç ile başlamaz, bunu unutmayın sakın. bence yanlış değil. bakın arkadaşlar dünyanın en güzel cümlesi "yüklem" ile başlıyor işte; "sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey."

ne alaka diye gri ekrana baktığınızı görür gibiyim. emerald diyorum mahlası gibi zümrüt bir kalbe sahip. onun mayasında insan sevgisi var, insana hürmet var, insana değer var. bir anne, eş, arkadaş, yoldaş, evlat, tokat'ta beyaz, samsun'da bembeyaz olmaya çalışan, güzel bir insan güzel bir sözlük yazarıdır.

Yazacağı her sözcüğü yüreğine emanet eder; satırlarının, satır başlarının sonunun hiç gelmemesini dilerim.

kalplerinize sunarım bu güzel ablayı.

sevgilerimle.

köprünün altından çok sular geçti veya eski çamlar bardak oldu ile aynı anlama gelen deyimdir.