Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
kabareBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
hafta sonu deneyimleyip yaptığım yemektir.
teflon tavada ve yağda kızartarak yaptım. her ne kadar havlu kağıt kullanarak fazla yağını almış olsam da, haliyle yağlı oldu. lezzeti ise gayet yerindeydi. nette bakınırken, mücverin tarifinin aslında kişiden kişiye değiştiğini çok farklı malzemeler kullanıldığına şahit oldum. üstelik pişirme teknikleri de farklıydı.
bir daha yaparsam; yağlı pişirme kağıdı kullanıp tepsiyle ve de fırında pişireceğim. az yağlı olunca daha lezzetli ve sağlıklı olacağı kanaatindeyim.
öyle basit bir kova değil; türkülere, aşklara konu olduğuna göre elbet vardır bir kerameti diyerek türküyü dinlemeye geçelim.
sivas-yıldızeli türküsü,
ali sultan'dan alınmış.
helkeler golunda suya gidiyor
elleri kınalı bir güzel gelin
senin derdin beni deli ediyor
gözleri sürmeli bir güzel gelin
basma fistan giymiş önü düğmeli
konuşması sallanması cilveli
inanırım her halinden bilmeli
senin yaprakların har güzel gelin
bu bir peri midir bu kimin nesi
gülhanda şakıyan bülbülün sesi
ortaya kurulmuş bir han sofrası
göğsünde tabaklar var suna gelin
ortaya kurulmuş bir han sofrası
göğsünde tabaklar var suna gelin.
nasıl sözler bunlar böyle, finali biraz sıkıntılı sanki.
"göğsünde tabaklar var" nasıl yani, bu nasıl bir tanım ? anlaşılır gibi değil. ilginç, çok ilginç sözler. ali sultan'a sormak isterdim.
ama neyse artık. türkü bu, fazla kurcalamamak lazım, öyle veya böyle her haliyle dinlenir. :)
güne dinç uyanma duygusunu, yıllar evvel erzurum'da yaşamıştım.
bir gün öncesi çileli ve upuzun bir yoldan varmıştık erzurum'a. gece yarısıydı.
yollar zaten kötüydü. üstelik yolculuğumuzu geçirdiğimiz arabamız da kırık dökük olunca varın o yolculuğu bir düşünün. yarım otobüsten indiğimizde, herkeste bir inilti, şiddetli eklem ağrıları vs. otele vardık. akşam yemeği, ardından çay faslı. derken o yorgunlukla herkes odasına çekildi. ertesi günün sabahı uyanıp lobiye inen hemen herkeste bir şaşkınlık hali, aynı cümleleri kurar gibiydik.
"- hayatımda güne hiç bu kadar dinç uyanmamıştım. annemden yeni doğmuşçasına...öyle derin, rahat ve de güzel, bu uyku bütün yorgunluğumu aldı.
bilenler bilir; erzurum'da güne uyanmak bir başka güzeldir. :)
yeni yaz/ mabel matiz
açılıyor önümde kapılar yine
bağırıyor canım ağır ağır
ateşi düştü göğsüme yeni bi yazın
yüreğimin gazelleri sağır
acıyo gençliğim
tutuşuyor kanım
halimi kime yanayım?
bi yanım azılı kör
göremiyor önü
koru diyor beni, beri yanım
sular akar ya köprü biliyor
baharıma bi yol bulacağım
acımadan sorar soruları kader
ama benim de var alacağım
geçemem toy hevesimden
küle yüzümü dönesim yok
yana yana yürüdüm bu çölü
daha fazla bilesim yok
ne karanfil ne kurbağa
adını unutur insan burda
sevmenin sahrasında
beni de yazdılar yolcu
ne karanfil ne kurbağa
adını unutur insan burda
sevmenin sahrasında
beni de yaz dedim yolcu..
1. | metin_alkan | |
2. | burgulukalpler |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |