Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
kabareBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
entrylerin tamamını okuyunca konunun tamamen "arap milleti" ile ilişkilendirildiğini, araplara yapılan ırkçı bir aşağılama niteliği taşıdığından bahsedildiğini görüyoruz. "anladıysam arap olayım" sözünü hiçbir yorumcu farklı yorumlamamış. oysa sözkonusu cümleciğin içinde geçen 'arap' sözcüğü, ikinci belki de üçüncü anlamı itibariyle çoğu yöremizde ' zenci, siyah-siyahi,kara ' anlamı da taşır. dolayısıyla; bir söz, bir anlatı, bir davranış anlaşılmaz hale geldiğinde kullanılan bu cümlecikten kasıt; "konuyu anlamadım, anladıysam yüzüm kara olsun " şeklinde de anlaşılabilir. burada "anladıysam yüzüm arap olsun veya anladıysam arap olayım " cümlelerinin karşılığında, anlayamamadan kaynaklı ve dolayısıyla gelişen bir mahcubiyetin de olduğu söylenebilir.
rüzgar uyumuş ay dalıyor, her taraf ıssız
ölgün ışıyor varsa uzak bir iki yıldız
bak çıt bile yok, korkma benim bahçede yalnız
ey gözlerinin rengi kadar, kalbi güzel kız
meftunun olan gözlerim endamını görsün
kumral saçının üstüne busem de taç örsün
hüsnün ezelî saltanatından da büyüksün
ey gözlerinin rengi kadar, kalbi güzel kız
incesaz söylüyor, ' rüzgar uyumuş '
https://www.youtube.com/watch?v=Qou4vwrSck4
tanzimat devri şairi, tiyatro ve roman yazarımız recaizade mahmut ekrem'in genç yaşta kaybettiği oğlu nejad için yazdığı özlem, hasret ve hüzün kokan şiiridir. bir diğer yorum ise erken yaşta kaybettiği arkadaşı şevki bey için bu şiiri yazdığı şeklindedir. her kim için yazmış olursa olsun şairimiz şiirinde satır aralarına bu duygu yoğunluğunu; gözyaşlarını gizlemişse de pek başarılı olamamıştır. zira şiirinde hüzün kokusu dört bir yanda, her mısradadır. ölen, kaybettiği oğlu, canından bir parçası veya sevdiği bir arkadaşı olunca konuyu öyle mütehassıs, öyle naif hislerle ve ruhu okşayıcı kelimeler bulup seçerek; oya işler gibi nakış nakış işlemiş ki, ortaya çıkan bu eser karşısında biz okuyucularına sadece saygı duruşunda bulunmak düşüyor. güftesi şevki beye atfedilen şiir ayrıca, rahmi bey tarafından da bestelenmiş, harika bir ağır aksak - beyati makamında türk sanat musikisi eseridir.
...
gül hazin, sümbül perişan, bağzarın şevki yok
dertnak olmuş hezar-ı nağmekarın şevki yok
başka bir haletle çağlar cüybarın şevki yok
ah edip inler nesim-i bikararın şevki yok
geldi amma neyleyim sensiz baharın şevki yok
farkı yoktur giryeden rüy-ı çemende jalenin
hün-ı hasretle dolar cam-ı sefası lalenin
meh bile gayretle aguşunda ağlar halenin
gönlüme tesiri olmaz ateş-i seyyalenin
geldi amma neyleyim sensiz baharın şevki yok
rüha verdikçe peyam-ı hasretin her bir sehab
cana geldikçe temaşa-yı ufuktan piç-ü-tab
ihtizaz eyler çemen...izhar eder bin ıztırab
hem tabiat münfail hicrinle... Hem gönlüm harab
geldi amma neyleyim sensiz baharın şevki yok.
eskişehir denilince hemen aklımıza gelen helva. aslında helvadan çok çubuk pişmaniye kıvamında bir tel şekerleme. eskişehir'den başka illerimizde de belki üretilmekte. ancak eskişehir'li komşu ablamız ne zaman eskişehir'e gitse bizi hiç unutmaz sağolsun, hediye paketine sarılmış met helvası elinde çıkar gelir. geçen hafta yeniden tattığımız lezzet, çayın yanına da çok yakışıyor.
1. | metin_alkan | |
2. | burgulukalpler |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |