Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

kabare

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

1,406 entry 145 konu hiç puanı yok
24.11.2023 11:12 son işlem tarihi takip etme takip et

Edremit

edremit adının kökeni başlıklı bir kaynak-yazı buldum ve alıntıladım. şöyle demekteler ; edremit eski kaynaklarda adramyttion, adramtteion, adramyttium, adramiti, adramition, adrammyttium ve adramyti olarak anılmaktadır. adramytteion adının aslı adramut olup adra-vadisi anlamına gelmektedir.

edremit adının kaynağı konusunda ikinci bir görüş ise adramis adıdır. lydia kralı krezüs'ün kardeşi adramis şehri imar ederek kendi adını vermiş ve şehre atina'dan muhacir kabul etmiştir. adramyttion adının hazramavt - hadramavti ile ilişkisinin ileri sürülmesi ise diğer bir görüştür. hadra yeşillik ve mavtin vatan, yurt manasına gelmekle, dolayısıyla hadramavti; 'yeşillik memleket' anlamına gelmez mi ? elbette gelir. zira iki ilçeyi de görmüş birisi olarak her ikisini de "yeşillikler memleketi edremit" diye nitelendirebilirim. aksini de kimsecikler iddia edemez.

bu sonuç ise dermess'in tahmininin dosdoğru olduğu anlamına gelir. :)

16.11.2023 11:31
  1. mitomani

    kimilerine göre sanat, tıb bilimine göre hastalık sayılan "patolojik yalan-yalan söyleme alışkanlığı" yani mitomani hakkında ne de çok kitap yazılmış. içlerinde adı öyle ilginç olanları varki; " yalan söyleyen kurbağa, bütün din adamları kadınlara yalan söyler, ali'nin yalan ölçeri, yalan radarı, kendine yalan söyleme, kendilerine yalan söyleyen insanlara mektuplar, yalan söyleyenin vay haline, yalanlar rehberi, doğuştan yalancı, en güzel yalan söyleme rehberi, yalanın beyazı ve tekerlekli yalan " bunlardan sadece birkaçı. yalan hakkında istatistik bile tutulmuş.

    fakat biz yine bizi en çok güldüren, "neşeli günler" filmindeki mitoman ziya ile abisinin repliği ile gülümseyelim.

    - bi gün arkadaşlarla ormana gittik, elimde tüfek ağır ağır ilerliyorum derken birden onu gördüm.

    - neyiii?

    - aslanı. bir kaç metre ötemdeydi böyle şey olamaz allah allah boyu on metree!

    - aslanın boyu on metre mi?

    - ziyaaaaaaa!!

    - on metre değilse de beş metre var.

    - ziyaaaa!

    - yani aslan kadar aslan. hemen doğrulttum tüfeği tıkkk tüfekte kurşun yok!

    - eyvahh sonra?

    - allahtan üzerimde çakı var, hemen çektim açtım çakıyı

    - sonra amca ?

    - atladım aslanın üstüne, karnına tak,tak, takk..

    - atma ziyaa...çakıyla aslan mı öldürdün ? -glck-

     
  2. simyacı

    paulo coelho'ya ait vaktiyle severek okuduğum, ilgili dönemin popüler romanlarından biri.

    "brezilyalı eski şarkı sözü yazarı paulo coelho'nun, yayınlandığı 1988 yılından bu yana dünyayı birbirine katan, eleştirmenler tarafından bir `fenomen' olarak değerlendirilen üçüncü romanı. " diye tanımlanmış.

    "simyacı" kelimesinin bir diğer karşılığı ise; alşimist, yani maddeleri altına dönüştürmeye çalışan emekçi.

     
  3. sevdanın rengi

    toz pembe olarak başlar; sonraları alı al moru mor... derken en tehlikelisi olan karaya, karasevdaya dönüşür - gülücük -

     
  4. şu anda dinlenen türkü

    yere düştü alamadım fesimi (aman fesimi)

    çok ünledim yâr duymadı sesimi

    anam yok ki kimler tutsun yasımı

    amman amman avcı avın da olayım vur beni

    efendimsin terk edemem ben seni.

    bu bir eskişehir türküsü.

    o güzel yorumu ve billur sesiyle; nazlı öksüz'den dinliyorum.

     
  5. gömeç

    adına şarkılar yazıp bestelediği kayahan'ın sevdalısı olduğu, balıkesir ilinin şirin bir ilçesi.

    küçük bir ilçe gömeç. fakat insanları çok içten, samimi ve güleryüzlü. özlemim mi depreşti nedir bu hasret? şimdi orada olmak vardı, dedirten zeytinliklere gömülmüş ege'nin incisi güzel bir ilçemiz.

    fakat çare yok...yeniden kavuşuncaya dek kayahan'ı rahmetle anarken, adına yazılmış şarkısıyla yetinmeye çalışacağız.

    sevda bir testi suymuş

    gönül şeytana uymuş

    bir yudum içtim yarap

    gönül harap ben harap

    gözleri yangın doğmuş

    dillere destan olmuş

    bir kere baktım yarap

    gönül harap ben harap

    anlattım her şeyimi

    söyledim gizlerimi

    aşka düştüm aşka yarap

    gönül harap ben harap

    elimden bir şey gelmez

    cahilim aklım ermez

    aşka düştüm aşka yarap

    gönül harap ben harap

    üşüdüm ayaz dedi

    üzerim beyaz dedi

    ateşe düştüm yarap

    gönül harap ben harap

    ismi dudaklarımda

    gömeç sokaklarında

    gözleri yıldız mehtap

    bu aşk beni mahfetti..