Türkiye'nin memur portalı

fiyatların gelecek günlerde hemen tüm ürünlerde zamlanacağı sürpriz değil.tereyağı ve yan ürünlerindeki artışlar da buna dahil.bu durumda tüketicilerin tekrar margarine yönelmesi de beklenebilir,ne yazık ki.ve yalnız; tereyağı fiyatının piyasa zammı ritüelinde artmasının aksine ürünün kalitesinin olumsuz yönde değişebileceği çok muhtemeldir.çünkü içeriğindeki su miktarı onun kalitesiyle ilgilidir.nitelikli bir tereyağının su oranı %16dan fazla olmamalıdır.zaten şu anda bile piyasa tereyağlarının pekçoğunda su oranı bu seviyenin de üzerindedir.yani tereyağına basacakları su,hem kaliteyi düşürecek ve hem de( dürüst!) imalatçı yağ sektörünün yararları da katlanmış olacaktır. tedirginlik yaşatacak durumlar...

duygusal anlamdaki nostalji hayal kırıklığı yaşatmış olsa da dermess, içerik eskisinden daha da berbattır muhtemelen. tüketimi daha da yaygınlaştırmak için pekçok aroma ve katkı maddesiyle lezzetlerini damak tadına uyumlu duruma getiriyorlar.bir tür bağımlılık...

iran filmi...izlenir dermess.

konuyu eksik bırakmayalım:

1940'lı yıllardan ve "Marshall Yardımı" adı altında bağışlardan(!) itibaren ülkemin margarin/ katı yağ batağına, hangi savrulmalarla yakalandığını ve en değerli ürünlerimizden olan z.yağlarımızın nasıl sömürüldüğünü yazmayı bir başka sözlük başlığına bırakacak olursak, şöyle kısaca can sıkıcı bir özet geçeyim. katı yağ(margarin/bitkisel margarin/nebati yağ);ayçiçek yağı, soya yağı, pamuk yağı, kanola ve palm v.b.pekçok değişik bitkisel yağların, hidrojenasyon ismi verilen bir seri kimyasal işlemlerden sonra katılaştırılmasıyla elde edilir.bu işlemler sürecinde, son derece zararlı(başlangıçtaki kimi zararlı sıvı yağların varlığına ilaveten)trans yağların da meydana geldiğini yazmadan geçmeyelim. diğerbir çok önemli ayrıntı da şudur; hidrojenasyon işlemi sırasında başta nikel olmak üzere çeşitli *ağır metaller katalizör olarak kullanılır.Daha da vahimi, ki;bu durumdan hiçbir kaynakta bahsedilmez ve ayrıca bu ağır metallerin margarinden arındırılmasında fazlasıyla başarılı sağlanamaz.bitmedi;üstüne üstlük;yağsız süt, su, vitaminler, süt proteinleri gibi sempatik isimlerle tüketicinin talep algısına yönelik şirinlik reklamasyonlarına başvurulur.neyse;daha fazla canınız sıkılmasın.ancak bilinmesi gereken şudur ki;mutlaka ve mutlaka bitkisel margarinlerden uzak yaşanılmasının vazgeçilmez olmasıdır.

sağlık ve afiyet dileklerimle...

(*ağır metaller:

büyüme çağındaki bebekler ile çocuklar, bağışıklığı baskılanmış olanlar, bozulmuş karaciğer fonksiyonu ve düşük antioksidan seviyesine sahip olan kişiler ağır metallerden daha fazla etkilenme riski altındadır.Hafıza kaybı,Alzheimer,Parkinson hastalığı, akciğer, kan ya da pankreas kanserleri, osteoporoz, böbrek veya karaciğer yetmezliği ve kısırlık gibi önemli rahatsızlıklara neden olabiliyorlar)

ve;bu yapışkan mukusun tespit edilen yararlı özellikleri şöyle:

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü ve Harvard Üniversitesi araştırmacıları burundaki mukusun iyi bakteri bakımından oldukça zengin olduğunu ortaya çıkardılar.Yaptıkları araştırmalarda, sümükte, dişlerde çürük oluşmasına neden olan bakterilerden koruyan tükürük musinleri bulunuyor. yanı sıra; sümüğün içinde bulunan mukusun solunum yolları enfeksiyonlarına ve mide ülserlerine karşı da savunma oluşturacağı konusunda da somut delilleri var.Ve hatta bu işin kapsamının daha da genişletilerek,sakız ve diş macunu şeklinde üretilip tüketime sunulabilecek sentetik mukus yapımı konusunda da bilimsel araştırmalar yapıldığı belirtiliyor.(basın)

kalınız sağlıcakla.