Türkiye'nin memur portalı

ne zaman bahsedilse, aklıma direkt beşir'in eşşşek kadar kamerayla bihter ve behlülü kovaladığı bölümlerin geldiği dizi.

ne komikti.

herkes gibi bizim de girdiğimiz sistem.

girildikten sonra konuştuk falan, zaten ilk 3 ay çıkamıyorduk sanki, bu 3 ay sonunda çıkalım diye kararlıştırdık. arkadaşlarımı falan hep ikna ettim. hanımı da çıkarttırdım. buraya kadar yine sıkıntı yok.

ama ben çıkmadım. bugün çıkarım dedim yarın çıkarım dedim bir türlü çıkmadım. hayır faydasından da değil, üşengeçlik tamamen.

işin kötüsü bu durum(bes'ten çıkmadığım) ortaya çıktı ve tüm şimşekler dolayısıyla üstümde.

sabahattin ali'nin sinop cezaevinde kaldığı dönemde yazdığı 5 tane şiire verdiği isim.

çoğu hatta tamamı da bestelendi.

sıralamaya gelecek olursak;

1- göklerde kartal gibiydim

2- ey gönül kuşa benzerdin

3- burda çiçekler açmıyor

4- ey yar bu acı alemlerde

5- başın öne eğilmesin

benim gördüğüm ilk havalimanı.

1996 veya 97 olmalı, dedemi bekliyorduk. müthiş etkilenmiştim ortamdan. babamdan kola almasını istemiştim, babam da alırken fiyatı sormamıştı. sonra geri de veremedi tabi. o kolayı içerken yediğim fırçayı ve sert bakışları unutmam.

önceki sene konserine gittiğim ve konserinden sonra dinlemeyi bıraktığım şarkıcı.

severdik oysa. ama bi tripler konserde, yok fotoğraf çekmeyin, aman şarkıyı bölmeyin, sürekli zaten az kişi var diyerekten gelenlere saygısızlığı. epey şaşırtmıştı.