Türkiye'nin memur portalı

fakir baykurt'un, ankara yakınlarındaki bir alevi köyünde, köylülerin işe yaramaz bir arazi üzerinde kendi bağını yapması ve yıllar sonra o araziye devletin el koyma çabalarını anlatan, hem de pek güzel anlatan romanı.

okurken; fazlaca gülmeniz, üzülmeniz, sövmeniz ve bunların hepsini aynı anda yapmanız fazlaca olası. bende öyle oldu.

kır abbas, muhtar battal ve eğitmen rıza. her köyün ihtiyacı olan karakterler. aynı zamanda kitabımızın da fenomenleri tabi ki. hele geniş adam olan, eğlenmeyi bilen, lafını sakınmayan, vizyon sahibi kır abbas bambaşka biri.

kitapta, fakir baykurt'un da köy entstitülüğünden gelen devrimciliğini, baş kaldırışını da bol bol görüyoruz. ve cumhuriyet sonrası da olsa, devletin halkını unuttuğunu.

önerilir.

benim hiç bilmediğim yarışma, ne etsek biz de mi girsek, 30 kuruş falan önemli tabi.

hepimizde olan ama kimisinin kendisini kısıtlayabildiği, kimisinin ise şeyini çıkardığı hırstır.

işin şakasını bırakırsak, benim doğru bulduğum cezadır.

taraftar, sabahına işe gidecekken otobüsle aynı deplasmana gelip, dönüyor. ve yüzde yüz bu ruhsuz topçulardan daha çok üzülüyor. az bile hatta ceza.