Türkiye'nin memur portalı

tespit yapabildiğini düşünmediğim, elindeki hazır notları okuyan, eski tarafgillerden, Ahmet Altan'ın kazıklarından birisi olan, olaylara yüzeysel bakan yorumcu. ağzını yaya yaya konuşmasıyla meşhurdur.

zamanında, türban eylemlerinin birinde de mini etekli haliyle türban takmıştı da dindarlardan epey tepki almıştı.

10 sene önce tamirci de(ya da ona benzer bir yerde) çalışırken bugünlere gelen futbolcu.

hayatı, yakın zamanda film olacaktır.

ne edelim peki, şu kupayı alırsak, almaz olsa mıydık diyelim, niye burada oynuyoruz mu diyelim, ağlayalım mı bu kupada sürekli kazanınca, ne yapalım yani?

ayrıca dün akşam yendiğimiz İspanyolların kanaryası takımı, son lig maçında euroligte grubunda lider olan takımı mağlup etti, öyle ismi duyulmayan da değil. onu da geçtim, biz de ligte eurolig takımları olan daçka, Fenerbahçe, Karşıyaka ve Efes'i yendik. ligimizde başka eurolig takımı olsa, onu da yenerdik ama maalesef bu kadarla sınırlı.

eurolig elbette basketbolun en yüksek mertebesi Avrupa'da, gönül orda da olmak ister, seneye inş diyelim.

tanım: kupa kazanıldığı taktirde (ben kanaryanın 14 sayıdan fazla fark atabileceğini düşünüyorum) elbette hakkımız olan davranış biçimi.

gören de müfredat Kemalizm'den geçilmiyor sanır dediğim açıklama.

güzel filmdir, hatta başyapıttır da denilebilir falan da öyle en iyi film de değil yani.

yani the godfather, goodfellas, taxi driver, pulp fiction gibi yapımlar varken bu film mi daha iyi bunlardan?