Türkiye'nin memur portalı

devlet elinde zor kullanma yetkisi yasal olan tek olgudur.

asıl mesele ise devleti oluşturan millettir ve kitaba göre millet ile devlet rakiptir, hatta sürekli bir mücadele içinde olan iki rakip.

yazarın ayrı bir yeri (özel) olsa da şahsımda, savunduğu fikri destekleyemeyeceğim.

nitekim halkın haklı olduğu noktalar olsa dahi, başıboş bırakılması kat be kat sorunlara yol açar. sevgili yazarımız burada devlet, hükumet, belediyeye kafa yoracağına, düzene katkı sağlayacak bir denetim mekanizmasına katkıda bulunsaymış keşke.

son söz: sorun sistemlerde değil, insanlardadır. insanlardan kasıt, topluluğun tamamını oluşturan her bireyi tek tek içine alır.

kimse burada olur mu öyle şey, ben o partiye bilmem ne diyemez.

siyasi ortamdan memnun olmayan kişiler, çoğunlukla siyasi ortam için oturduğu yerden sallayan guruhtur.

çoğunlukla kelimesini koyu font ile yazdım varsayın.

selam ve dua ile.

kadrajın allah allah dediği çekim.

bir fotoğraf makinesi kaç para?

bir lens

bir tripot

bir makine çantası

bir bilgisayar

bir yağmurluk, yürüyüş ayakkabısı, rengarenk kostümler,şemsiyeler kaç para?

diyar diyar dolaşmanın verdiği yolculuk masrafları ve daha neler neler.

ve bunlar hepsi tüketilen ve yinelenmesi gereken şeyler.

şimdi yazar bunları neden anlattı?

çoğu fotoğrafçı dediğin artık şipşakçı değil.

fotoğraf bir sanat ve maalesef ki oldukça masraflı bir sanat. ayrıca karşılığı çoğu sanatta olduğu gibi alınamayan ve desteklenmeyen bir sanat. bir iki yarışmada denk gelecekte ödül alacaksın da makineni yenileyeceksin. o da hangi fotoğrafçıya denk gelecekse artık.

finansal destek bulacaksın da sergi açacaksın. tek başına imkansıza yakın. oldu ki derneğinizin zar zor ayarladığı bir sergide bir iki yer bulursanız ne ala.

ve diyeceğim o ki;

dış çekim fotoğrafçının ekmek teknesine katkıdır. çok bayılmasalar da dış çekim fotoğrafçı için keşke olsa dır. sanat için bir adımdır.

ars longa (gııı sen saçını mı açtın)/gülücük/

gözyaşı şişeleri sayesinde gerçekleştirilebilecek hadise.

anlam, hatıra ve duyguya dair ne varsa hepsini saklamak. sonsuza dek, insanca...

gözyaşı şişesi mi? işte o başlı başına bir başlık konusu. tek entry ile asla geçiştirilemez

zayıflık belirtisi olarak atfedilse de, olmadık durumda, kontrol edilemeyecek derece başa gelmediği sürece yapılmaması gereken duygu durumu.

yoksa ağla gitsin. tutamama değil de, tutma aksın gitsin.

beynin sana üzül mü diyor? hooop hemşerim demek senin elinde aslında da kim uğraşacak. bir selpaklık mesele çoğu.

erkeklerin büyük bir kısmı.

duygusuzlar mı? asla. fakat toplumda öyle bir baskı var ki; erkekler ağlamaz, erkekler üzülmez, erkekler bıdı bıdı. yaw bi rahat bırakın, adam hüngür hüngür ağlasın. o da insan. böyle diye diye ne hale getirdiniz koca koca bıyıklı amcaları.

gözyaşlarını sadece kadınlara, özellikle annelere bırakmayın. paylaşın pls.

selpak isteyen? (gülücük)

sevgi açlığı

-sözlük spor şifalar diler-