Türkiye'nin memur portalı

bir türlü anlayamadığım yöntemlerdir. en basiti sahte parayı anlamak için üretilen kalemlerdir, paraya bir imza atılmasıyla ortaya çıkacak olandır, eğer para sahte ise kalem yazacak, gerçek ise yazmayacaktır. marketler, bankalar ve alışveriş merkezleri için tavsiye edilebilir.

eğer her gün para akışı gerçekleşmiyorsa çok da önemsenmeyecek olandır.

zahmetsiz ve herkesin yapabileceği tek yöntem ise paranın güneşe tutulmasıyla ortaya çıkan gizli Atatürk resmidir.

lise yıllarımızda hayatımıza giren, hafta içi her gün yayınlanan, uzun soluklu trt dizisidir.

eski dizilerin nasıl güzel ve nasıl samimi olduğunu hatırlatandır.

hiç bıkmadan, sıkılmadan son bölümüne kadar izlediğim ve neredeyse her bölümünü hatırladığımdır.

önceden aşksız, entrikasız, ihanetsiz, arkadaşlığın, ailenin, komşuluğun işlendiği konuları nasılda merakla izliyorduk. şimdiler de ise görmemezlikten geliyoruz.

zamanla zevkler mi değişiyor yoksa başka seçeneğimiz mi yok anlamıyorum...

sözlüğü kullanan, duygularıyla oynayan yazar söylemidir. sözlüğe daha çok gece yazmak şeklinde düzeltilmesini uygun gördüğümdür.(yazar burada güler)

gündüz çalışan ve yoğun olan yazar kişinin sözlükle ilgilenememesinden dolayı, geceleri fırsat bulup bakmasıdır.

hem daha çok zevk veren hem de daha güzel odaklanmanı sağlayandır.

sessizlik ve gece sözlükle bütünleştiğinde tadından yenmez zannımca...

bana dönmediğine göre nereye döndü diye hayıflanmama neden olan sevgilidir.

katilin olay mahalline geri dönmesine eş değer bir durumdur zannımca. terk eden sevgilinin, hata yaptığını anlaması ve pişman olup geri dönmesiyle beklediği karşılığı görememesidir.

gitmiştir bir kere ve bir şeyler kırılmıştır, hiçbir şey bıraktığı gibi olmayacaktır.

beter olsundur...

aranılan numaranın yanlış kaydedilmesiyle oluşabilecek sıkıntıdır.

farkına varıldığında özür dilenir ve hata telafi edilir.

telefonun ilk çıktığı internetin olmadığı dönemlerde ise sapıklık yapmak için sık sık kullanılan metottu.

değişik değişik numaralar arar, yanlış numara özür dilerim dedikten sonra sesinizden çok etkilendim faslına geçer ve telefon arkadaşlığı teklif ederdi.

arkadaşlar arasında "senin kaç sapığın var?", "seninki nerden?" şeklinde konuşmalara neden olurdu.

ne garip günlerdi o günler...