Türkiye'nin memur portalı

izlenmeyen televizyonun açık unutulması yada bilerek kapatılmaması durumudur.

şahsımın da içinde bulunduğu bu grup yalnız yaşamayı tercih eden lakin sessizlikle baş edemeyendir.

televizyonu yalnızlığına ortak eder ve onun sesiyle avunur.

kalabalıklardan yorulan, kendi kabuğuna çekilen kişinin bilerek ve isteyerek yaptığıdır.

elektrik israfıdır belki ama bu durum çok da umursanmamaktadır ne yazık ki.

kendi canını kurtaramayacak can kurtarandır zannımca. gereken mülakatlar yapılmadan işe alınan, nasıl olsa kimse boğulmaz mantığının verdiği rahatlıkla görevini yapandır.

ülkemizde hangi alanda işinin ehli çalışıyor ki bu alanda da olsundur dedirten,şahsımı şaşırtmayandır.

allah akıl fikir versindir,evet hepimize...

yenilen tatlının şeker görevi göreceğini bilen kişi eylemidir.

ne kadar şeker atarsan at asla tadını alamayacağın için şeker atmamak daha mantıklı olacaktır.

bu nedenle vücuda fazla şeker yüklemesi yapmaya gerek yoktur.

seçim hareketliliğinden sıkılan ve siyasetten hoşlanmayan kişi düşüncesidir.

seçim otobüsleri, her dakika kapını çalan anketörler, siyaset konuşmaları, açık oturumlar, mitingler, bir türlü bitmek bilmez ve yorar.

sonuç ne olacaksa olsun yeter ki bitsin dedirtir.

gerçek hayatı yansıtmayacak, olması imkansız olayların dizide gayet normalmiş gibi işlenmesiyle oluşan sıkıntıdır.

diziyi fanatikçe izleyen kişilerin üzerinde pek de azımsanmayacak etkisi olduğu gözlenmektedir.

örneğin bu hayal dünyası yıllardır bir köşe başında elimizde kitaplarla hayatımızın aşkıyla çarpışmayı beklememize sebep olmuştur.

ilk bakışta aşklar, zengin kız fakir oğlan aşkı, ultra zengin hayatlar, ihanetler ve daha bir çok şey... diziler sayesinde olaylara farklı bakılmış, olmaz denilen olabilirmiş gibi yansıtılmıştır.

bu nedenledir ki milletçe dizi izlemeye bayılıyoruz.

dizilerin kurgu olduğu ve reelde böyle şeylerin olmasının imkansız olduğu unutulmamalı ve bu ayrım yapılarak izlenmelidir.