Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Fer.AhBu üye ÇaylakBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Ergenliği atlatmış, bir miktar yaş almış ,yola çok stabil olmasa da bir şekilde devam ederken bir sabah yüzünü yıkamadan aynaya bakmayan ben gibilerin muhtemelen yüzünü yıkarken elinin çarpmasıyla kendisinden haberdar olduğu, şayet burnun içindeyse çok ağrılı, üstündeyse bir o kadar çirkin bir görüntü oluşturarak günü çekilmez kılan asla yaşanması istenmeyen durumdur.
Düğüne gelmişse üstüne de çocukları getirmişse bir de akrabaysa ve bir yaz tatiliyse muhtemelen bizde kalacak ve iki belki üç hafta kimbilir bir aydan evvel gitmeyecek artık bir süre sonra evinizi kendi evi zannedip kendisine göre düzenlemeye , sizinle kendi misafirini ağırlamaya başlamış kimsedir.
Eline aldığın elmanın çürük olmadığından yahut içinden kurt çıkmayacağından emin olup gönül rahatlığıyla yiyebilmektir; güvenmek.Ben elmaya güveniyorsam elmanın da bana güvenmesini beklerim diyerek hortlattığım konudur. (gülücük)
Gün içinde sabah başlayıp öğlen, bir ikindi bitişi akşama müteakip, içerden yükselen "kapat artık bıkmadın " mı sesine aldırış etmeden çalmaya devam eden, içime, ruhuma dokunan iki muhteşem, vazgeçilmez sesin buluştuğu şarkıdır hiç bıkılmayacaktır.
Doların yükselişiyle arş-âlâ' ya ulaşan zam fiyatlarından nasibini alınca babamın muhtemelen "gerekirse aç kalalım ama çaysız asla" diye düşünüp bir çay ocağı işletmesine yetecek miktarda eve stok yaptığı, olmazsa olmazımız, güne onsuz başlayınca mutsuzluk sebebi, muhabbetin,samimiyetin ve en mühimi her vakte her ortama yakışıyor oluşu ve Dostoyevski'nin "Bana,güzel bir çay mı içmek istersin yoksa dünyanın batmasını mı? diye sorsalar hemen çay içmek diye bağırırım" demesiyle kendisine kudsiyet atfedilmiş vazgeçilmez içeceğimizdir.(gülücük)
Takipçi bulunmuyor. |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |