Azınlık olsa da aslında mevcuttur. Editör makamında olup yazan var üstelik. Adını vermek istemiyorum baş harfi metin alkan bey :)

Gözlemlediğim kadarıyla belli bir yaşa gelindiğinde yaşamın insana kattıklarının aldıklarının da etkisiyle edinilen olgunluk vakur duruşa tezat olarak daha alıngan daha tez kırılmak gibi değişimlerdir.

Adıyla "aman ne tatlı" dedirtecek aslen asla öyle bildiğimiz tatlılıkta olmayan fakat korkusuzluğu, baş eğmezliği, boyun bükmezliği, el öpmezliği ile hayvanlar aleminin deli yüreği diyebileceğimiz hayvandır. (Gülücük )

Bir adım geleyazdığında beş kavanoz bal hayır hayır beş kilometre koşulacak kadar önem verilen, kıymeti kat be kat olan kimseye karşı gösterebildiğim durumdur. ( Aksi için küs bile değilimdir. )

Aynı malzemeler kullanıldığı halde her yemek yapanın aynı lezzeti tutturamamasını açıklayan yüzyılların değişmez kalıp ifadesidir. Fakat asıl mevzu kişinin elinde bulunan faydalı bakterilerdir. Her insanın elinde streptococus, staphylococcus, corynebakterium, lactobacillus gibi pek çok faydalı bakteri mevcut. Herkesçe bilinen "el lezzeti" konusuna bilimsel çalışmayla açıklık getirmek isteyen Belçika ve ABD ortak bir çalışmayla 16 farklı ülkeden ekmekleri meşhur 16 fırıncı toplayarak kendilerine verilen aynı undan ekşi maya elde etmelerini istemişler ve bir ay sonra alınan mayalar, kullanılan su dahi analiz edilmiş. Sonuç insanların yüzde ikilik kısmında görülen lactobacillus bakterisi fırıncıların tamamında yüksek oranda olduğu görülmüş ve bu bakteri ekşi mayanın doğasında da var. Yani yemeği lezzetli olan kişilerin bu faydalı bakteri oranı daha fazla olduğu kanıtlanmıştır.Nihayetinde el lezzetinin sırrı, herkesin elinde aynı oranda aynı türde bakteri bulunmaması olarak bilimsel açıklığa kavuşmuştur.