Türkiye'nin memur portalı

İnsan denen canlının, hayvanın dahi yapmayacağı şeyleri yaparak, kendini adı konulamayacak kadar alçaltması durumu.

tam anlamıyla soyağacı denemeyeceğini düşünsem de, yine de hoşuma giden, bilmediğim dedelerim anannelerim hakkında az da olsa bilgi sahibi olmamı sağlayan, ayrıca 1839'da doğan ddddddedemin hala sağ gözüktüğü uygulama.

yazılı olarak ilk kez ahmet vefik paşa'nın lügat-ı osmani'de "pertavsız" anlamında kullandığı, 1930 yılında da ibrahim alaattin gövsa'nın yeni türk lügatı'nda "mercekten geçen ışıkların toplandığı yer, odak" anlamlarında kullandığı, günümüzde de sık sık "dış mihraklar" olarak kullanıldığını duyduğumuz, "odak" anlamında kullanılan kelime.

arapça hmz kökünden gelen "dürtme aracı, hayvanı dürtmek için çizmeye takılan ince nesne" anlamlarına gelen mihmaz kelimesinden alıntılanan, köpek ve tavukların ayak arkalarında uzamış olan tırnak için de kullanılan, "çıkıntı, sarkıntı" anlamlarındaki kelime.

yazılı olarak ilk defa 1680 yılında Meninski isimli bir yazarın "görmemiş, gözü görmeyen" anlamlarında kullandığı, 1876'da da Lugat-ı Osmanli'de Ahmet vefik paşa'nın "görülmemiş, emsalsiz" anlamlarında kullandığı, farsça "nadide" (görmemiş, görgüsüz) kelimesinden alıntılanan, "çok az bulunan, çok az rastlanan" anlamlarına gelen kelime.