![]() |
Zehr-i LaLBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
||||||
|
Heterojik yapıdaki dünya insanları için demokrasi ve insan hakları literatüründe şaşmaz surette yerini bulan; fakat uygulama bulamayan ve en nihayetinde özüne inilmeden, mahiyeti düşünülmeden çığırtkanlığı yapılan, ezbere dönüşen fos ifade.
Doğmatik kuralların, mahalle kültürünün, mutlak dini hükümlerin hükümranlığı altında doğrularına çelme takıldığı an "farklılıklara saygı" söyleminin stabilitesini koruyabilene denk gelen var mı?
Rasyonel olamayan duygularına, toplumsal koşullanmışlıklarına ters temas eden düşünce ve ifadelere dahi tahammülü olamayanların nutuk mahiyetinde diline doladıkları kof söylem.
.
Saldırmasınlar da.... saygı eksik kalsın.
Konuşmak insanî bir ihtiyaç. Bu ihtiyacın tek tedarik yolu kemiksiz dili oynatarak yapılan sesli iletişim değil elbette. Ve yine elbette, kalemi kağıda dokundurarak kelimeleri anlamlı birlikler haline getirmek konuşma ihtiyacını gidermeye yönelik eylemlerden biri. Yalnız bu eylemin yakıtını, sadece mutsuzluğa indirgemek "yazma"ya haksızlıktır. Mutsuzluk, yörüngedeki değişkenlerden biri olabilir sadece ;pusula olmaktan, fazlasıyla yetersiz.
Yazmak bir eylemden çok daha fazlasıdır; sestir, nefestir, fikir beyanıdır. Acıdan, tatlıdan, tuzludan, ekşiden; hayatın her karesinden beslenir.
Lâl mesela, mutsuzken yazıyor, mutluyken de. Yazdıklarının içeriklerindeki duygu yoğunluğu, yüklendiği bulutlardaki nem oranına bağlı olarak farklılaşabiliyor. Kullandığı kelimeler bazen melankolikken bazen zıpırlaşıyor.
Velhasıl, yazmak mutluluktur Lâl'e göre.
"...Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım..." diyen Sait Faik'e selam olsun.
Takipçi bulunmuyor. |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | KVKK Aydınlatma Metni | KVKK Başvuru Formu | Çerez Kullanımı | Reklam | Sitene ekle © 2023 MN Yazılım |
![]() ![]() |