Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Zehr-i LaLBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Henüz yaşanmamış dünyaya isabet eden geleceği, geride kalmış yaşantılar toplamı olan geçmişin yükünden kurtarabilmek.
Geçmişin ruhta açtığı çizik, yara ve dikişleri yadsımadan "dün" de bırakıp "bugün" karesinden "yarın" a taşırmamayı becerebilmek.
Hayal kurmak, geleceği ölçeklendirmek, ön deneyimlemektir pembiş bulutlar içinde. Hatta hipnoz seansı olarak dahi tanımlanmış. Hayatımızda boş bulduğumuz, yetersiz gördüğümüz karelere yepyeni, cilalı, kısa metrajlı hayat vermektir. Kişileştirilen duygular, arzulanan yasalarla vuku bulur yani.
"Hayal kurmak, bedava."....... Ve de çerçevesiz.
Kurduğumuz hayalleri hayat önümüze sererse, ne âlâ!...
Peki.... Gerçekten bedelsiz mi?
Ruhun gözü olduğu söylenen hayal gücünün egemen olduğu o dünya yıkıldığında ödenen bedel de neyin nesi?
... Tükenmişlik, yorgunluk...
Fazlasıyla pahalı yani. Bence...
Kişinin iç dünyasında oluşan etki, tepki, yankı, izlenimlerin görsel bir dile dönüşmesi.
Duygu şöleni.
Olay veya durum değerlendirmesidir öznel ya da nesnel olabilen. Eleştirenin niyeti kadar üslubu da önemli. Hareket noktası yol göstermek olması gereken bu eylemin amacı 71 güzellik içinden çeyrek çirkini görmek, 17 doğru içinden yarım hatayı bulmak; çirkin ve hataların karesini hatta ve hatta küpünü alıp geriye kalan güzel ve doğruları asal çarpanlarına ayırmak olmamalı.
Eksik ve kusurlar tabii ki dile getirilmeli. Ancak iyi ve güzel yönlerin takdir edilmesinden de imtina edilmemeli.
Hiç birimiz mükemmel değiliz; lâkin iyi olmayı deneyebiliriz. Denemeliyiz. Yani bence...
Ha, unutmadan, söylenmiş ama tekrardan zarar gelmez. "Gereksiz eleştiri gizli hayranlıktır."
Eleştirdiğiniz kişilere dönüşmemeniz dileğiyle...
Takipçi bulunmuyor. |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |