Türkiye'nin memur portalı

peki şöyle yapalım biz erkekler kendimizi kadın yerine koyalım. Sevgili var üniversiteden beraber mezun oluyoruz. İkimizin de işi yok henüz, evlilik düşünüyoruz. Gramlarca altın takacak olan erkek, evi arabası olacak olan erkek. Yetmedi kadın boşanmak istedi boşanılırsa önceden iş ararken nafakadan dolayı artık çalışmasa da olur olan kadın.Hangisi daha kolay... Çalışma yükünüz bile yok isterseniz, ama erkek hep çalışan esir, ya da çalışmaması ayıp, kadının niye değil... Gelenek der kurtulursunuz. Kimin nerenin geleneği... çoğu da arabın geleneği...

sanırım parası çok olan, çalışmak durumunda kalmayan, zamanı bol olup, istediği kadar da sevgili yapabilen, canı sıkıldığında da kapı dışı edebilen, dövebilen, sövebilen, cinayet işlediği, tecavüz ettiği zaman da statüsünden dolayı adli hukuki kurumlar üzerinde de yaptırım gücü olduğu için sürekli saygı duyulan erkek modeli...Kadınların kanatlarının altında olmayı en çok istediği tür... Dizilerde gördüğümüz mafyatik tipler işte.

Gelinen son hukuki noktada, hoşlandığımız birine hoşlandığımızı, sevdiğimizi söylesek dahi , karşımızdaki "asıldı, sarktı bana" diye şikayet ettiğinde tutuklanma halinin oluştuğu bu günlerde duygusal ve sosyal olmamız çok zorlaştı... şu kadın beyanı halinin şartları ortaya konulmalı... Kadın savunmasız bir ortamda ise elbette kullanılabilir ancak böyle bir durum yoksa da asosyal sonuçlar ortaya çıkarıyor. Bizim de kendimizi ifade edebilmemizin sosyal bir yolu olmalı...

Nazilli, ayvalık, susurluk, oltu, birecik, ezine, kula, vakfıkebir...

sen oradan toprak alana kadar onlar seni parasıyla aldılar bile, konutun onlara, tatilin onlara, sınırlarından girip alış veriş yapan onlar.Bankaların sana kredi vermek için onlardan dövizle kredi çeker. kim nereyi almakta acaba. Bir esnafın hafta sonu gelen yabancılardan elde ettiği kalem, ana gelirini oluşturuyorsa seni zaten almışlardır. Toprağın sende kalsın farketmez.