Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
bruggeBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Parti yöneticilerinin kullandığı bir söylem. Bence seçmene karşı aşağılayıcı bir durum var, yani seçmenden ters köşe görme ihtimaline alışmamış parti yöneticilerinin kullandığı, seçmenin statik olduğu varsayımına inanılarak kullanılmış bir söylem.
Bir şöyle deprem sürecinden önceki durumumuza baktım, sürekli toplumsal iç tartışmalar, getirisi olmayan bölünmüşlük, bir fikirdekinin öbürüne kapak yapma azim ve arzusu, dünya ülkelerinin yaşadıklarına tepkisizliğimiz, yalnız herşeyi kendi içinde yaşayan bir ülke kapalı içine dönük bir toplum oluşumuz...
Depremin yıkıcı sonuçları pek çoğu iç açıcı olmaması yanında bir bakıma ülkemize dünyanın farklı ülkelerinden yardım etmeye insanlar geldi, vatandaşlarımız o ülkelerden gruplarla bağ kurdu onlarla çalıştı sevdi sarıldı acıyı paylaştı, öyle anlatıldığı gibi yabancı düşmanlığının olmadığı yurtta barış dünyada barış fikri ile hareket eden kitleler oluştu. Siyasetçilerin ilan ettiği gibi her yabancıyı düşman ilan etmenin boş bir şey olduğu bir kere daha görüldü. İnsanlar yaşam eğer kendi iradelerine bırakılsa dünyanın tamamıyla iyi yaşayacak iyi geçinecek...
vazgeçtim, gözlerinden vazgeçtim, sözlerinden bir ah de yeter
sessizce kimsesizce, gönderdim dudaklarımı öpme al yeter
hiç tanımaz tenim ellerini, bilmez yüreğim bilmez yüreğini
ah bu koku, bu ten, bu dokunuş ah bu delilik sarsar bedenimi
yok olmak zamanı şimdi....
Aslan burcu ben diyen bir burç, kendine göre gevşek bir burç arama derdindedir. Bence de o gevşek burç yay burcu değildir... yay aslanla beraber olursa yaylığı falan kalmaz ki, özgürlüğüne düşkün bir burç bir kükremede özgürlük falan hikaye olur. kanımca yay burcu kural koyma, liderlik derdi takıntısı olan burçlarla yapamaz.
2015 den sonrası kabus gibi, darbe, pandemi, kuraklık, Türkiye'de olmasa da dünyanın geri kalanında olan felaketler, hortumlar, tsunamiler, savaşlar, mülteci göçleri, terör faliyetleri ve hammaddeden kaynaklanan savaşlar, su kıtlığı, nükleer ve radyoaktif denemeler falan gözönüne aldığımızda bir zamanlar filmlere bilgisayar konsol oyunlarına konu olan felaketler, toplumsal çöküş, kitlesel ölümler, dünyanın dümdüz biryer haline gelmesi falan gerçek olmakta ve süreç yavaş da olsa o yönde ilerlemekte gibi...
Takipçi bulunmuyor. |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |