Türkiye'nin memur portalı

Sorunlu bir yıl olan 1999 dan günümüze gelen sorunlardan biridir. O yıl ocakta işe giren biri sigortalılık süresi (20 sene) ve prim gün sayısını tamamlayıp (5000 küsür gün sanırım) emekli olabiliyorken (Ki bu 39 yaşa kadar emeklilik sağlıyor), Aralık ayında işe giren biri belirtilen şartlara ek kademeli olarak 55 ve üstü yaşlarda emekli olabilmektedir. emeklilik yaşı kalan süre uzadıkça artmaktadır. Aralarında 16 yıl gibi bir fark vardır. Sorun işe girme yılının yarattığı ikilemden doğmaktadır. Emeklilik için 1999 da işe giren birey 20 yıl çalışır, 2009 da işe giren birey 35-40 yıl çalışır. Günümüze de artarak gelmektedir bu süre.

Sınavdan önce işlevsiz bölümleri kapatmak, yerelde güçlü bir eğitim sistemi yapmak, sınava olan ihtiyacın doğal olarak kalkması için nüfusa demografiye dayalı çalışmak lazım, en son olacak şeyde sınavın kalkması olurdu işler yoluna girince... Ya da eğitim sistemini elden geçirip böyle bir hedef belirlersin nasıl yapılacağına dair yol haritası çizersin, bu şekilde lafla söylemle olmaz, vakti zamanında OKS için sınav kalkacak diyen bir bakan vardı, o sınav şekil değiştirerek yine geri getirildi.. En büyük sorun nüfus zaten.. Sen balık istifi sınıflarla kaliteli eğitim yapamazsın.

Yeni hazır sıva binaları o kadar dandik yapıyorlar ki evdeki gürültüyü geçtim, üst kattaki 50 desibel her sesi alabilmek mümkün, perdeyi çekseler, duş alsalar, sifonu çekseler duyuluyor, siz çocuk mocuk geçin onu...

güçsüz insanların yaşlanmaktan öte yaşamayı terk ettiği (sürecin başındaki siyanür vakaları), bir kesimin de şu iki yıllık sürecin hemen her günü otel odalarından mutluluk pozlarını paylaştığı aksine daha da gençleştikleri dönem, bu kesimdekiler belki sadece müdavimi oldukları mekanlara gidemediler...

İşletme fakültelerinde çoğunlukla aynı derslerin okutulup sadece bölüm adının değiştiği bölümler. Aynı doktrin ile yönetiliyorlar ancak tabelaları değişik sadece.