bruggeBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Başka sözlüklerdeki hareket özgürlüğünü görmeyip buraya kurallar tabular koymaya çalışan kişilerin uyguladığı eylem. Zaten daimi yazan 10-15 yazar var o da modundaysa yazıyor, sıkmamak gerekir, zaten kendi başına yazıp ne yapacaksın, öbürü de yazsın. Ama çok da isteniyorsa sadece bir kişi yazsın madem, diğerleri gitsin. bir şeyler yazan senin kişiliğine giydirmiyordur da çoğu zaman, bir hareketi inanışı, bir tutumu eleştiriyordur. Alınganlık lüzumsuz.
Erkekte kullanılma hissi yaratan hal, seninle sevgili olmuyor, tanıma anlama anlaşma yolunda adım atmayıp direkt koca olunmasını isteyen kadın tipinin yürüttüğü hareket tarzıdır. Bir nevi çıkılacak olanla çıkılmış, vakit verilmesi gereken kişilerle romantizm yaşanmıştır, sistem gereği ekonomi seni gösterdiği için seninle o duygusal bağı kurmadan gelinlik giyme ve evliliği düşünüyordur. Sonra gelsin , seni tanıdığımda böyle değildinler, ben boşanmak istiyorumlar, şiddetli geçimsizlikler, boşanmalar. Dikkat edin bu toplumda ilişki sevgililik tüketmiyoruz, daha çok evlilik tüketiyoruz. Bakıyorsun Adam televizyona çıkıyor 32 yaşında üçüncü defa evlenmek istiyor. Hep bu saçma sapan takıntılı tabular yüzünden.
Ülkemizdeki istihdam olanakları ve verilebilen eğitimin düzeyinin yurtdışında istihdam sağlayamaması neticesinde alınan eğitim ile toplumda yer edinilemeyen bölümler.
Öncelikle klasik branş altında ana bilim dalı açılarak verilebilecekken yeni isimlendirmelerle türetilen bölümler, mekatronik,nanoteknoloji gibi yeni moda isimlendirilen ancak diğer yanda Makine mühendisliği gibi, Elektronik Mühendisliği gibi klasik bölümler altında anabilim dalı açıldığında kolaylıkla yer alabilecek bölümler.
İkincil olarak da kontenjanı boş kalan yıllardır bu konuda tulum çıkaran bölümler, burs konularak öğrenci çekilmeye çalışılan tekstil Mühendisliği ve Nükleere dönük bölümler, Öğretmen yetiştiren Fen Edebiyat bölümleri, ihtiyacın üstünde açıldığı için işsizlik ortaya çıkan hukuk fakülteleri ve neredeyse aynı konuya hizmet eden kontenjanı boş kalan iktisat işletme bölümleri. Öyle 81 vilayette olmalarına gerek yok artık bunların, mezunları oldukça fazla. Açık öğretimle evden de eğitim olduğu için.
Ülkenin birinci sınıf eğitim kurumlarında eğitim görenlerin ekonomik koşullarının çoğunlukla varlıklı, elek üstü ailelerden, bilinçli ailelerden gelmesi hususudur. Sağda solda Türkiye'nin falanca en iyi lisesi, falanca koleji, falanca üniversitesinden elek üstü eğitim aldık, kültürümüz felsefemiz farklıydı diyen kişilerin istisnalar kaideyi bozmaz varlıklı, ya da erken yaşlardan itibaren özel dersler ile bu noktaya geldiği, doğru yönlendiricileri olması bakımından şanslı olduklarının ihmal edilerek değerlendirme yapılması, o dereceye sahip olamayan bireylerin kendini bizde kafa yok, zeka yok adam nerelere gelmiş şeklinde ajite etmesine neden olur.
Tabi ki ülkemizde zekası çalışkanlığı emeği olan bunlarla bir yerler edinen kişiler vardır, örnek Türkiye birincisi olan çoban vb, mum ışığında ders çalıştı haberleri olan adaylar gibi; ama kitleler halinde bunları bir sınıflandırmaya çalışacak olsak aralarında asgari ücretlinin, memurun çocukları olanlar oldukça nadirdir. Öğretmen çocuğu kontenjanı falan vardı eskiden Fen ve Anadolu vb. liselerde, sınıftaki diğer öğrencilerin durumuyla aralarında tabaka farkı olduğu aşikardır...
Takipçi bulunmuyor. |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | KVKK Aydınlatma Metni | KVKK Başvuru Formu | Çerez Kullanımı | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |
|