Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

En Beğenilen Entryler

  1. netflix filmleri

    tek tek sayıyorum.

    siyahi bir adamla beyaz bir kadının ilişkisi ya da tam tersi var mı ? tik.

    tarihi bir filmde siyahi beyaz ırk karışımı bir hükümdarlık var mı ? tik.

    eşcinsel ilişki sahneleri var mı ? tik.

    kahramanlar içinde bir ladyboy karakter var mı ? tik.

    henüz piyasaya sürülmemiş ama insanı ürkütecek boyutta mahremiyet sınırlarını aşan bir teknoloji var mı ? tik

    Mükemmel görünümlü olmayan, atletik ya da çok güzel olmayan, senin benim gibi kahramanlar oynuyor mu ? tik

    mesela hayvan haklarıyla ilgili böyle bir hassasiyet yok.

    afrikalılar dışında başka ırklar hakkında, atıyorum amerikan yerlileri hakkında böyle bir hassasiyetleri yok.

    iklim değişiminin altı arada çiziliyor ama çevre kirliliği ile ilgili de bir hassasiyet yok.

    dünyanın tek tipleşmesiyle ilgili bir hassasiyet de yok.

    göç hareketleriyle ilgili bir vurguları da yok.

    sanırım netflix filmlerinin deklere edilmemiş bazı kanunları var.

    bu kural ve kanunlar çerçevesinde film çekmek ya da senaryo yazmak zorunda gibiler.

    sanki bazı kavramları yerleştirmek ve yaygınlaştırmak isteyen bir planın parçası gibi hareket ediyorlar.

    tartışmıyorum, taraf olmuyorum sadece durum tespiti yapıyorum.

  2. Tarihi çarşılar

    Gezmeyi en çok sevdiğim yerler olabilir. Bayılıyorum tarihi çarşıları gezmeye. Burada satılan ürünlerin muadili olmuyor pek. Ayrıca genelde yöreye özgü lezzet sunuyorlar.

    Genelde dar yapılı, arnavut kaldırımı olan yolları oluyor. Bakır renklerinin hakim olduğu çarşılar.

  3. kore dizisi

    Zoraki Prens gençlik çağımın vazgeçilmez dizisi:)

  4. körler sağırlar,birbirini ağırlar.

    görmeyen duymayana konuşur anlatır işe yaramaz,

    duymayan görmeyene el kol hareketleri yapar o da işe yaramaz

    sonuç olarak ortaya pek bir şey çıkmaz demek istemişler.

    galiba öyle.

    görmeyenin duyarak öğrendiği şeyleri

    görsele çevirerek duymayana aktarmak mümkün olduğundan.

    çeşit çeşit bir sürü insan olaraktan

    nasreddin hocanın dediği gibi:

    bilenler bilmeyenlere anlatsın

  5. körler sağırlar,birbirini ağırlar.

    Ortak menfaati olan insanların bir araya gelmesi.

    İki tarafta birbirlerini biz güzel süsler sözlerle,sonuca varmak için her yol mubah tabi.

    Güzel ağırlarlar vesselam.

  6. körler sağırlar,birbirini ağırlar.

    Atalarımızın en güzel sözlerinden biridir; körler sağırları, sağırlar dilsizleri, dilsizler topalları, topallar ... ları diye bu ağırlama silsile yoluyla devam eder de eder. Zira herkes sırtını dayayacak bir yer ve sırtını sıvazlayacak kişiler bulmaktan hoşlanır. bu ağırlama zincirinin fertleri, çıkarlarına ters düşen ya da rahatlarını bozan bir durum olmadığı sürece, sürü psikolojisi ile hareket etmeye devam ederler.

    ekleme :

    (Düzeltme: bu entryde körlük, sağırlık, dilsizlik, topallık gibi engellilik durumları mecâzi anlamda kullanılmıştır. Körlük, gerçekleri görmek istememeyi; sağırlık, gerçekleri duymak istememeyi; dilsizlik, gerçekleri konuşmak istememeyi, topallık, doğru yolda yürümeye direnç göstermeyi ifade etmektedir.)


    26.01.2024 17:04 tarihinde eklendi.

  7. güne bir fıkra bırak

    Bir ispanyol, bir italyan, bir isveçli ve bir türk uzaya gitmeye karar verirler.

    Şaka şaka hayırlısıyla gitsin gelsinler.

  8. Kadınlar ve Erkekler Arasındaki Farklılıklar

    Adıyla içeriği uyumsuz olan başlık

    Kadınların erkeklerden üstün yönleri diye açılmalıymis, karşı başlıkta sonra açılırdı belki

    Başlık nesnel , icerik aşırı öznel

  9. güne bir fıkra bırak

    amerika'da yaşanmış fıkra niteliğinde bir olay bu.

    yaşlı bir adam hizmet süresi dolunca emekli olmaya karar verir, bir süre sonra da işinden ayrılır. yaşamakta olduğu kasabadaki lisenin yanında küçük bir ev alır kendine.

    emekliliğinin ilk bir kaç haftasını huzur içinde geçirir ama sonra ders yılı başlar.

    okulların açıldığı ilk gün, dersten çıkan öğrenciler yollarının üzerindeki her çöp bidonunu bağırıp, çağırarak tekmelerler. ve bunu hemen her gün yaparlar.

    bu çekilmez gürültü günler sürerken yaşlı adam buna dayanamayacağını anlar ve bir önlem almaya karar verir.

    ertesi gün çocuklar yine gürültüyle evine doğru yaklaşırken, kapısının önüne çıkar, onları durdurur ve derki:

    -çok tatlı çocuklarsınız, çok da eğleniyorsunuz,görüyorum. bu neşenizi sürdürmenizi istiyorum sizden. ben de sizlerin yaşındayken aynı şekilde gürültüler çıkarmaktan hoşlanırdım, bana gençliğimi hatırlatıyorsunuz. sizlere bir önerim var. eğer buradan her geçtiğinizde hep aynı şekilde gürültü yaparsanız, buna karşılık size her gün 1 dolar vereceğim? der.

    bu teklif çocukların çok hoşuna gider ve gürültüyü sürdürürler ve yaşlı adam da her gün 1 dolarlarını verir. birkaç gün geçtikten sonra adam çocukların önüne çıkar ve onlara şöyle der;

    -çocuklar enflasyon beni de etkilemeye başladı. bundan böyle size 1 dolar yerine sadece 50 sent verebilirim.

    - çocuklar bu durumdan pek hoşlanmazlar ama yine devam ederler gürültü yapmaya. aradan bir kaç gün daha geçer ve yaşlı adam yine karşılar onları. bu kez:

    -bakın, henüz maaşımı alamadım, üzgünüm. bu yüzden size günde ancak 25 sent verebilirim, tamam mı?

    -olanaksız bayım! der, içlerinden biri.

    -günde 25 sent için bu işi yapacağımızı sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. biz bu işi bırakıyoruz.

  10. güne bir fıkra bırak

    bir ingiliz bir fransız bir de bizim temel gizli ajan olmak için kuruma başvurmuş. jüridekiler adayları içinde boş bir çuval olan odaya yönlendirip saklanmalarını istemiş. ingiliz odaya girmiş, bakmış odada boş bir çuval var, onun içine girmiş ve saklanmış. jüri üyeleri odaya girip çuvalı dürtmüşler, ingiliz miyav demiş, jüri kedi taklidi yapan ingilizi tebrik edip odadan çıkmış. sonra fransız aynı odada, aynı çuvala saklanmış. jüri odaya girip çuvalı dürtmüş, fransız hav demiş, jüri köpek taklidi yapan fransızı tebrik etmiş. sıra bizim temel'e gelmiş. temel odaya girmiş ve boş çuvalın içine saklanmış. jüri odaya girmiş ve çuvalı dürtmüş, tepmiş ses yok. jüri şiddetini artırarak çuvalı tepmeye devam etmiş. çuvaldan kanlar akmaya başlamış ama ses yok. jüri tepmeye devam etmiş. en sonunda bizim temel'den ses gelmiş: ''patates da patates.''