Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

En Beğenilen Entryler

  1. Şikayet et butonu

    çalışmayan buton

  2. Akp sonrası yaşanacak sekülerleşme

    t: halihazırda yaşanan sekülerleşmedir.

    siyasal iktidarın böyle bir karakter arz etmemesine rağmen (gerek akp gerekse akp-mhp dönemi), özellikle büyükşehirlerde yaşayan herkesin gözlemleyebileceği bir durumdur. basitçe sekülerleşmeyi; gündelik hayat pratikleri üzerindeki metafizik etmenlerin (sadece din değil) tasfiyesi olarak ele alırsak (son yıllardaki new age din/inanışlar başka bir tartışmanın konusu) türkiye gittikçe sekülerleşen bir ülkedir. bunun sebeplerini burda ortaya koymak oldukça güç. yine de özellikle internet aracılığıyla artan enformasyon kaynaklarına ulaşım ve gelişen iletişim olanaklarının epey etkili olduğunu düşünüyorum. mevcut siyasal iktidarın insanları ne ölçüde dinden veya dinsel pratiklerden uzaklaştırdığını ise ancak kişisel deneyimlerden hareketle bilebiliyoruz şu an (bildiğim kadarıyla bu yönde bir çalışma mevcut değil).

    son olarak bir öneriyle bitireyim; türkiye'nin sekülerleşme süreci hakkında volkan ertit hocanın çalışmalarına bakılabilir. kendisinin bildiğim kadarıyla hem bu konuda bir kitabı var hem de youtubeda flu tv kanalında programları var.

  3. Akp sonrası yaşanacak sekülerleşme

    AKP bu ülkenin damarlarına dini boca etti. Caminin minaresinden okulun kürsüsüne, devlet dairesinden televizyon ekranına kadar her yere siyasal İslam'ın propagandası işlendi. Yirmi yıldan uzun bir süre boyunca bu toplum, dinin siyasallaşmış en iğreti haliyle yüzleşti. Sonuç: din yorgunluğu.

    Bugün gençlerin ağzında deizm, ateizm, "dinsiz ama ahlaklı" gibi kavramlar boşuna dolaşmıyor. Bu sadece inanç değişimi değil; bir toplumsal refleks. Çünkü herkes gördü: Din siyasetin eline düşünce, inanç yozlaşır, cemaat yobazlaşır, ahlak kaybolur.

    AKP sonrası Türkiye'de çok hızlı bir sekülerleşme kaçınılmaz. Dini bu kadar hoyratça kullanan bir iktidarın ardından, toplum aynı ölçüde güçlü bir ters tepki üretecek. Üniversite kampüslerinde, şehir meydanlarında, sosyal medyada çoktan başladı bu dalga. Yarın iktidar değiştiğinde, din kamusal alanın tepesinden çekilecek; din, birilerinin kafamıza kakacağı ideoloji olmaktan çıkıp bireysel tercihe indirgenecek.

    Ama şunu da unutmamak gerek: Cemaatler, tarikatlar, geleneksel dindarlık Anadolu'nun içlerinde hala diri. Onlar da kaybettikleri iktidarın intikamını almak için daha çok kenetlenecek. Yani Türkiye'nin önünde iki damar var: Biri hızla sekülerleşen şehirli gençlik, diğeri kaybı telafi etmeye çalışan dindar muhafazakar damar.

    Kim kazanacak? Cevabı basit: Zaman, gençlikten yana işler. AKP sonrası Türkiye, dinin gölgesinde değil; özgürlük, bireysellik ve akılcılık üzerinden yeni bir toplumsal sözleşmeye doğru akacak. Dinin siyasetteki gölgesi zayıfladıkça, gerçek inançlılar da rahatlayacak, çünkü din siyasetçinin kirli elinden kurtulacak.

    AKP'nin en büyük ironisi şu olacak: Dini kurtarma iddiasıyla yola çıkıp, bu topraklarda tarihin en büyük sekülerleşme dalgasını tetiklemiş bir iktidar olarak anılacak.

  4. Ağzından Çıkan Sözdür

    İnsanda Güzel Olan Yüzdür Yüzde Güzel Olan Gözdür.

    Ama İnsanı İnsan Yapan, "Ağzından Çıkan Sözdür"

    •  
    • 31.08.2025 00:43 gubaz
  5. çocuğu sanayiye vermek

    İlokuldan beri okumazsan sanayiye veririz tehdidiyle zorla okutulan çocukların okuyup hiç bir şey olamadığında ahh keşke okumasaydım da sanayiye verilip adam olsaydım dediği söz.

  6. çocuğu sanayiye vermek

    En güzel telkin kendi yolunu kendin bul demek.çocuğa karşı koruyucu olmaktan ziyade reddedici olmak gerekir.ama bayağı ve düşük bilinçlerin kısır döngüsü dahlindeki her şeyi mülk şeklinde sahiplenmesidir

    Bir insana kendisinden daha fazla kimsenin faydası dokunamaz

  7. homo sacer

    ilk defa duyduğum için biraz merak edip kurcaladım.

    biz otorite olarak öldürüp elimizi kirletmeyiz ama sizin aranıza saldık alın bunu ne yaparsanız yapın yaptırımı yok statüsüne sokulmuş insan gibi algıladım.

    ben almayayım ama alana da mani olmayayım hesabı.

    Aklıma Hz. İsa'yı yargılamaktan kaçınan Roma valisi geldi.

    kendi aranızdaki bu ilginç problemlere beni bulaştırmayın.

    bu kişinin eylem ve söylemlerinde roma imparatorluğunun birlik ve bütünlüğüne aykırı bir unsur göremedim. Onu Aklı başında bir insan olarak görüyorum. Siz bu kişiyle ne yaşıyorsunuz onu da anlamadım.

    alt metin: derdiniz nedir oğlum sizin ?

    Aklıma gelen diğer örnek tamamen zıt bir örnek:

    becerikli zanaatkâr Samiri ve onun kendi toplumundan dışlanması.

    Çok acayip. Tarihteki tek bir canlı örneğinden dahi bahsedilmemiş. Daha doğrusu örnek veren bir metin bulamadım.

    Bakıyorum ediyorum, demek ki kayda değer bile görülmeyen pek çok insanı bu şekilde ilan edip koruma alanı dışına çıkarmışlar.

    herhalde bu kişi de haklı olsun ya da haksız olsun artık her ne yapmışsa başının çaresine bakmak için belki de ötzi gibi dağlara doğru ya da ıssız yerlere doğru kaçmayı tercih etmiştir.

  8. arbeit macht frei

    t: "çalışmak özgürleştirir" anlamına gelen almanca söz.

    tarihsel bağlamıyla ele alındığında bu söz oldukça ironiktir. Naziler tarafından özellikle toplama kamplarının girişine bu söz yazılıyordu. naziler mahkumları çalışmanın onları özgürleştireceği ve böylelikle kurtulabilecekleri algısını yaratmak için bu sloganı kullanmışlardır. ancak zaten ölümcül koşullar altında çalışan mahkumlar için çalışarak özgürleşmek aslında ölmek anlamına geliyordu. slogan aynı zamanda kampların hakiki niteliğini gizleyerek diğer ülkelere karşı propaganda olanağı sağlıyordu. günümüzde bu slogan yahudi soykırımının ve nazizmin sembollerinden biridir ve başta almanya olmak üzere bazı avrupa ülkelerinde yasaklanmıştır.

    her ne kadar yasaklansa da içinde yaşadığımız dünyanın ve sistemin örtük mesajının "arbeit macht frei" olduğu kanaatindeyim...

  9. protesto için adliyeye etek giyip gelen erkek avukat

    protesto gerekçesi birinci iletide açıklanmış.

    problem çıkaran kıyafet kısa bir etekmiş.

    bu nedenle avukat bey de nisbeten kısa bir etek tercih etmiş.

    altına uzun çorap çekip bot giyse, eteği de ekose tercih etse bence duayen modacılarımızdan tam puan alabilirmiş.

  10. workon

    Buram buram bilgilendirme kokan başlık.