Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
LanetBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Şiirlerimde ezilenleri, çocukları, kadınları, ekmek parası için göçmek zorunda kalıp yolda telef olanları, evleri, kentleri, doğayı insanı ve hayatı anlattım der. Gülten Akın ilk dönem şiirlerinde daha bireysel, daha sonraki şiirlerinde ise toplumsal yönü ön plana çıkar. 1956'da üniversite yıllarında tanıştığı, yarım asrı geçen evlilikleri boyunca büyük bir sevgi ve aşkla bağlı kaldığı Yaşar Cankoçak ile hayatını birleştirir. 1 erkek, 4 kız, 5 çocuğu olur.
Gülerken yüzün
Dem çeken bir güvercinin sesini
İçin için büyüyen çimenleri
Baharda lunaparkı, bayram yerini
Ve alışkanlıklar dışında her şeyi
Gülerken yüzün
Aşıyor geçmişin acılarını
Kendini yarına değiştiriyor
Gülerken yüzün
Sanki çarmıhını kırmışsın
Senin ve ardından geleceklerin
Aylası alnına düşmüş gecenin
Oturmuş ağlıyor kendisi
Bunu öyle candan öyle yürekten
Öyle bir tutkuyla istiyorum ki
Aklımda hep öyle kalmalısın
Ani Hatun,
Türk şair ve hattat. 17. yy Divan Şairidir. Gerçek adı Fatma'dır.
Döneminde '' Hace-i Zenan '' ( Kadınların Hocası ) olarak anılmıştır.
Şairliğin yanısıra, hattat olarak da ün yapmıştır, öyle ki hattatlığı şairliğini geçtiği de söylenir.
'' Feramuş itti hayli dem beni yad itmeden kaldı,
Benim çok sevdigim mahzunu dilşad itmeden kaldı ''
Bilinen ilk kadın divan şairidir. asıl adı Zeynü' n Nisa'dır.
Fatih Sultan Mehmed döneminde yaşamış ve hatta Fatih Sultan Mehmed'e platonik aşık olduğu rivayet edilir. Şairliğinin yanısıra, beste yapabilecek kadar musiki eğitimlidir.
Keşfet nikabını yeri göğü münevver et
Bu alem anasırı firdevs-i enver et
Depret lebini cüşe getir hacz-i kevseri
Anber saçını çöz bu cinanı muattar et
Hattın berat verdi saba yeline dedi
Tez er Hatay'aa Çin'i tamam et müseehhar et
Yara yolunda aşk ile derdinden ölenin
Kim der sana ki hecr ile canın mükedder et
Zeynep çü dost zülfü gibi tarümarsın
Divane olma şiirini divan ü defter et
Zeyneb ko meyli zinet-i dunyaya zen gibi
Merdane var Sade-dil ol terk-i ziver it
Leyla Saz, 1934'te Soyadı Kanunu'nun çıkmasından sonra Saz soyadını almıştır. Bu soyadını almasının nedenini ise, '' Kendimi bildim bileli günüm müziksiz geçmedi '' ifadesiyle açıklamıştır.
Abdülmecid'den Vahdeddin'e kadar bütün padişahların döneminde yaşadı. Ancak Abdülmecid Sarayı'nda geçen çocukluk dönemi yetişmesinde büyük rol oynamıştır. Sanki ilk duyduğu sesler annesinin ninnisinden sonra sarayın duvarlarında yankılanan saz ve sözlerdir. Nitekim bu çevre onu şiire götürecek ve ilk şiirini ondört yaşında iken yazacaktır. Ancak, besteci yanı şair yanından daha öndedir.
Leyla Hanım'ın, '' Yaslı gittim şen geldim '' mısrasıyla başlayan marşı bilhassa Cumhuriyetin ilk yıllarında çok beğenilmiş, uzun süre dillerden düşmemiştir. Atatürk'ün de çok sevdiği '' Mani oluyor halimi takrire hicabım '' şarkısının sözleri ve '' Nerdesin, nerde acep gamla bıraktın da beni '' şarkısının bestesi, '' Seni sevda çiçeğim, tac-ı serim '' şarkısının sözleri Leyla Saz'a aittir.
ilk şiirini 1917 yılında yazdı. Şiirlerin yanı sıra romanlarda yazdı. Yazar Emine Işınsu'nun annesi, Pınar Kür'ün ise teyzesidir.
Ünlü şair Yahya Kemal'in şiirlerini ezberlediği ender şairlerden birisi olarak bilinir. Uzun yıllar öğretmenlik yaptı. Öğretmenlik mesleğini çok sevdi ve kendisinin öğretmen olmak için yaratıldığı inancını her zaman ifade etti.
Halide Nusret ipek kalpli bir şair olarak tanınıyor. Genç yaşlarından itibaren sosyal kuruluşlarda ve hayır cemiyetlerinde çalıştı. Türk Kadınlar Birliği, Türk Ocakları, Halkevleri, Muallimler Birliği, Yardım Sevenler Derneği, Söroptomistler, Çocuk Haklarını Müdafaa Cemiyeti ve Çocuk Esirgeme Kurumu (Himaye-i Etfal Cemiyeti) yönetim kurullarında uzun yıllar hizmet verdi. 1959'da Türk Anneler Derneği'ni kuruluşuna öncülük etti. Türk Dil Kurumu'nun da kurucu üyelerindendi.
Çekil bu gölgeli yolda gezinme,
Bahar, bakışların yine pek sarhoş.
Yanılıp gönlüme misafir inme:
Kapısı kilitli, mihrabı bomboş
Mabettir orası, meyhane değil!
Altınlı başında papatya niçin?
Sarı saçlarına pembe gül takın!
Git bahar, gönlümde ibadet için,
Diz çöken kızları ürkütme sakın,
Kalbime girme, o kaşane değil!
Ziyalar, kokular, renkler, çiçekler,
Ömrünün her günü bir başka düğün,
Bülbüller koynunda aşkı çiçekler
Güller dökülürler göğsüne bütün!..
Gerçekten güzelsin, efsane değil!
Git bahar, git bahar, uzaklarda gül!
Denize renginden bırak hediye
Ufuklarda gezin, semaya süzül
Sokulma kalbime peymane diye
Gördüklerin kandil, peymane değil!
1. | semraa-91 | |
2. | fırfırlı-broccoli- | |
3. | burgulukalpler |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |