Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Lanet

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

658 entry 157 konu hiç puanı yok
05.05.2024 21:52 son işlem tarihi takip etme takip et

röportaj serisi

spoiler

bu haftaki sohbeti okumak için tıklayabilirsiniz.

28.01.2024 22:11
  1. Gülten akın

    Şiirlerimde ezilenleri, çocukları, kadınları, ekmek parası için göçmek zorunda kalıp yolda telef olanları, evleri, kentleri, doğayı insanı ve hayatı anlattım der. Gülten Akın ilk dönem şiirlerinde daha bireysel, daha sonraki şiirlerinde ise toplumsal yönü ön plana çıkar. 1956'da üniversite yıllarında tanıştığı, yarım asrı geçen evlilikleri boyunca büyük bir sevgi ve aşkla bağlı kaldığı Yaşar Cankoçak ile hayatını birleştirir. 1 erkek, 4 kız, 5 çocuğu olur.

    Gülerken yüzün

    Dem çeken bir güvercinin sesini

    İçin için büyüyen çimenleri

    Baharda lunaparkı, bayram yerini

    Ve alışkanlıklar dışında her şeyi

    Gülerken yüzün

    Aşıyor geçmişin acılarını

    Kendini yarına değiştiriyor

    Gülerken yüzün

    Sanki çarmıhını kırmışsın

    Senin ve ardından geleceklerin

    Aylası alnına düşmüş gecenin

    Oturmuş ağlıyor kendisi

    Bunu öyle candan öyle yürekten

    Öyle bir tutkuyla istiyorum ki

    Aklımda hep öyle kalmalısın

     
  2. ani hatun

    Ani Hatun,

    Türk şair ve hattat. 17. yy Divan Şairidir. Gerçek adı Fatma'dır.

    Döneminde '' Hace-i Zenan '' ( Kadınların Hocası ) olarak anılmıştır.

    Şairliğin yanısıra, hattat olarak da ün yapmıştır, öyle ki hattatlığı şairliğini geçtiği de söylenir.

    '' Feramuş itti hayli dem beni yad itmeden kaldı,

    Benim çok sevdigim mahzunu dilşad itmeden kaldı ''

     
  3. zeynep hatun

    Bilinen ilk kadın divan şairidir. asıl adı Zeynü' n Nisa'dır.

    Fatih Sultan Mehmed döneminde yaşamış ve hatta Fatih Sultan Mehmed'e platonik aşık olduğu rivayet edilir. Şairliğinin yanısıra, beste yapabilecek kadar musiki eğitimlidir.

    Keşfet nikabını yeri göğü münevver et

    Bu alem anasırı firdevs-i enver et

    Depret lebini cüşe getir hacz-i kevseri

    Anber saçını çöz bu cinanı muattar et

    Hattın berat verdi saba yeline dedi

    Tez er Hatay'aa Çin'i tamam et müseehhar et

    Yara yolunda aşk ile derdinden ölenin

    Kim der sana ki hecr ile canın mükedder et

    Zeynep çü dost zülfü gibi tarümarsın

    Divane olma şiirini divan ü defter et

    Zeyneb ko meyli zinet-i dunyaya zen gibi

    Merdane var Sade-dil ol terk-i ziver it

     
  4. leyla saz

    Leyla Saz, 1934'te Soyadı Kanunu'nun çıkmasından sonra Saz soyadını almıştır. Bu soyadını almasının nedenini ise, '' Kendimi bildim bileli günüm müziksiz geçmedi '' ifadesiyle açıklamıştır.

    Abdülmecid'den Vahdeddin'e kadar bütün padişahların döneminde yaşadı. Ancak Abdülmecid Sarayı'nda geçen çocukluk dönemi yetişmesinde büyük rol oynamıştır. Sanki ilk duyduğu sesler annesinin ninnisinden sonra sarayın duvarlarında yankılanan saz ve sözlerdir. Nitekim bu çevre onu şiire götürecek ve ilk şiirini ondört yaşında iken yazacaktır. Ancak, besteci yanı şair yanından daha öndedir.

    Leyla Hanım'ın, '' Yaslı gittim şen geldim '' mısrasıyla başlayan marşı bilhassa Cumhuriyetin ilk yıllarında çok beğenilmiş, uzun süre dillerden düşmemiştir. Atatürk'ün de çok sevdiği '' Mani oluyor halimi takrire hicabım '' şarkısının sözleri ve '' Nerdesin, nerde acep gamla bıraktın da beni '' şarkısının bestesi, '' Seni sevda çiçeğim, tac-ı serim '' şarkısının sözleri Leyla Saz'a aittir.

     
  5. halide nusret zorlutuna

    ilk şiirini 1917 yılında yazdı. Şiirlerin yanı sıra romanlarda yazdı. Yazar Emine Işınsu'nun annesi, Pınar Kür'ün ise teyzesidir.

    Ünlü şair Yahya Kemal'in şiirlerini ezberlediği ender şairlerden birisi olarak bilinir. Uzun yıllar öğretmenlik yaptı. Öğretmenlik mesleğini çok sevdi ve kendisinin öğretmen olmak için yaratıldığı inancını her zaman ifade etti.

    Halide Nusret ipek kalpli bir şair olarak tanınıyor. Genç yaşlarından itibaren sosyal kuruluşlarda ve hayır cemiyetlerinde çalıştı. Türk Kadınlar Birliği, Türk Ocakları, Halkevleri, Muallimler Birliği, Yardım Sevenler Derneği, Söroptomistler, Çocuk Haklarını Müdafaa Cemiyeti ve Çocuk Esirgeme Kurumu (Himaye-i Etfal Cemiyeti) yönetim kurullarında uzun yıllar hizmet verdi. 1959'da Türk Anneler Derneği'ni kuruluşuna öncülük etti. Türk Dil Kurumu'nun da kurucu üyelerindendi.

    Çekil bu gölgeli yolda gezinme,

    Bahar, bakışların yine pek sarhoş.

    Yanılıp gönlüme misafir inme:

    Kapısı kilitli, mihrabı bomboş

    Mabettir orası, meyhane değil!

    Altınlı başında papatya niçin?

    Sarı saçlarına pembe gül takın!

    Git bahar, gönlümde ibadet için,

    Diz çöken kızları ürkütme sakın,

    Kalbime girme, o kaşane değil!

    Ziyalar, kokular, renkler, çiçekler,

    Ömrünün her günü bir başka düğün,

    Bülbüller koynunda aşkı çiçekler

    Güller dökülürler göğsüne bütün!..

    Gerçekten güzelsin, efsane değil!

    Git bahar, git bahar, uzaklarda gül!

    Denize renginden bırak hediye

    Ufuklarda gezin, semaya süzül

    Sokulma kalbime peymane diye

    Gördüklerin kandil, peymane değil!