Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

QveA

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

725 entry 128 konu 1,224 puan
13.11.2025 15:35 son işlem tarihi takip etme takip et

yaratılan

@sametdnr3053

Babam durumu çok iyi iken ilk oturduğu mahalledeki halka yardım edermiş söyler di çok umursamazdim birgün Arnavutköy de stajerlik yapıyorum sürekli mühendislere memurlara çay götürüp getirirdim bir tanesi çıktı oğlum bizi çaya bogdun sen nerelisn dedi sivasliyim dedim neresinden falan derken Koyulhisar deyince soyadın ne senin dedi soyadimi söyleyince babamın adını sordu söyledim gözlükleri ni çıkardı hüzünlü bir şekilde sen bu mahallede hiç oturdun mu dedi ben doğmadan önce oturmusuz abim bu mahallede doğmuş ama dedim, dediki o adam senin baban mahalleye gelirdi bize bir sürü yardım eder giderdi dedi dolu gözler le her akşam babam almaya gelirdi dedim bekle babam gelecek akşam almaua bulusun bakalım hatirlayacakmi seni dedim babam görür görmez tanıdı bir birlerine sarılıp huzunlendiler hiç unutmutorum iyilik iyidir arkadaşlar dua edin iyilik yapabilmek icn bir başkasının mutluluğu sizi mutlu ediyor sa insan siniz

05.11.2025 15:38
  1. yaratılan

    alıntı-2

    @cihanarslan2456

    Sene 94 ya da 95 izmir kemeraltında cuma kıldığım camide botlarımı çalmışlar çıkışt arıyorum yok belki başka bir yere koymuşlardır diye bekledim cami boşalsın etrafa bakınıyorum. o esnada bir amca nolduğunu sordu botlarımı bulamıyorum sanırım çalınmış dedim. ben alsam sana ayakkabı kabul edermisin dedi. zaten durumlar da pek iyi değil. çok sevindim kabul ettim. o zamanın parasıyla gayet kaliteli bir ayakkabı alacak parayı çıkardı verdi. çok yıllar boyunca her namazdan sonra dua ettim kendisine. şimdi rahmetli olmuştur. bu video vesilesiyle allahtan rahmet diliyorum kendisine. bir ayakkabı parasıyla bana ne kadar çok şey öğretti.

     
  2. yaratılan

    diziyi incelerken bulduğum alıntı-1.

    1995 te İlkokul 3 sınıftayken babam yatalak hastaydı, abim hamallık yapıyor bende ayakkabı boyacılığı yapıyordum. Çarşıda bir kebapçı vardı. Kokusu öyle güzeldi ki sabah ve akşam kokusu için mutlaka oradan geçerdim. Bir gün yine kokusunu almak için orada kilitlenmiş bir şekilde duruyordum. Bir el omuzuma dokundu hangisini istersin çocuk dedi. Dondum kaldım, Bişey diyemedim. Adam, adını bilmediğim kebaplardan birisinin ismini söyledi. Kebapçı pişirdi ekmekle birlikte poşete koydu. Biraz ucundan yedim o kadar güzeldi ki tarifi imkansızdı. Eve kadar koştum. Annem babam abim kardeşim de yemeliydi. Hepsini ailece birlikte yedik. Muhteşem bir gündü. Allah o adamı cennetine koysun.

    @salihyldz3383

     
  3. yaratılan

    çağan ırmak dizisidir. 2023 yıl. yeni bir diziymiş. Dram ama biraz da bilim kurgu tarzındaymış. fragmanına şöyle baktım da güzele benziyor

    seyredeceklerimin arasına ekledim.

    Maceraperest, heyecanlı ve zeki bir tıp talebesi olan Ziya'nın en büyük isteği iyi bir hekim olup, çaresiz birçok hastalığa çözüm bulabilmektir.

     
  4. sabahattin ali

    şiirleri şarkı olan yazar.

    1- Başım dağ saçlarım kardır

    Deli rüzgarlarım vardır

    Ovalar bana çok dardır

    Benim meskenim dağlardır dağlar Dağlardır dağlar, dağlardır dağlar...

    2- Başın öne eğilmesin

    Aldırma gönül aldırma

    Başın öne eğilmesin

    Aldırma gönül aldırma

    3-Göklerde kartal gibiydim.

    Kanatlarımdan vuruldum;

    Mor çiçekli dal gibiydim,

    Bahar vaktinde kırıldım.

     
  5. sabahattin ali

    sinop cezaevinde yatan yazar.

    Konya'da Almanca öğretmenliği yaparken "Memleketten Haber" isimli bir şiir yazan Sabahattin Ali, şiirin muhtevasının "Gazi'yi ima ve telmihen tahkir ettiği" gerekçesiyle 22 Aralık 1932'de tutuklanmış ve konya/sinop ceza evinde yatmış, Cumhuriyetin 10.yıl münasebetiyle af ile çıkmış.

    buraya hapise gitmesine neden olan şiiri yazmayacağım (isteyen açar bakar google'den) ama Mustafa Kemal Atataürk'e yazdığı mektubu aktarayım.

    "Zât-ı âlinizi îmâen ve telmihen tahkiri mutazammın (imâ ve kastederek hakaret eden) bir şiiri yazmış ve okumuş olmak cürmü ile bir sene hapse mahkûm edildim. Mahkeme zabıtlarının sathî bir tedkiki bile bu kararın nasıl bir zihniyetin tesiri altında verildiğini ispat edebilir. Fakat, Temyiz Mahkemesi tarafından tasdik edilmiş olması, hükmün isabetsizliğine dair daha çok söz söylemekten beni alıkoymaktadır. Beni en çok üzen yediğim ceza değil, sizin büyük isminizin şahsî intikam vasıtası olarak kullanılabilmesi ve buna müsamaha edilmesi keyfiyetidir. Kablî (önfikirli) hükümlerden, sakat düşüncelerden ve lüzumsuz korkulardan uzak bir heyete her zaman kabahatsizliğimi ispat edebilirim.

    Fakat bütün bunlara lüzum kalmadan işi sizin yüksek kararınıza bırakmayı tercih ettim: "Ben böyle bir şey yapmadım" diyor ve buna inanmanızı rica ediyorum. Benim şimdiye kadar yalan söylediğim görülmemiştir. Ne karakterde bir adam olduğum da Maarif Vekâleti?nden sorulabilir. Herhalde bana inanacağınızı ümit ediyorum. Şimdilik kendi sözlerim ve teminatımdan başka müeyyidesi (yaptırımı) olmayan bu iddiam inanılacak kuvvette görülmediği takdirde yine size müracaat ediyor ve affımı rica ediyorum. Eninde sonunda hakkımı ispat edeceğimi bilmesem böyle bir ricada bulunmazdım. Beni affedecek kadar büyük ve iyi kalpli olduğunuzdan eminim. Ellerinizden öperim efendim.

    14 Nisan 1933. Konya Hapishanesi'nde mevkuf, Konya Muhtelit Orta mektep Almanca Muallimi Sabahattin Ali"