Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

cuma56

Bu üye Çaylak

Bu üyenin profil sayfasına git

136 entry 37 konu hiç puanı yok
11.08.2016 16:33 son işlem tarihi takip etme takip et

kula

bizanslar döneminde ismi "opsikion" olan manisa ilçesi.

11.08.2016 02:10
  1. çiş kavgası

    21. yy türkiye'sinin sıklıkla ülkenin her köşesinde yaşanan çiş krizidir. dalga halinde ülkeye yayılan sonu yaralama veya ölüm sonuçlanan 3.dünya ülke vatandaşlarına özgü sosyolojik tez konusu.

     
  2. abdul hasan ali ziryab

    kürt aydının ,tarihteki bilinen ilk sürgününü yaşayan ve flemenko'nun babası olarak bilinen unutulmuş bilge kürt. 789-857 yılları arasında yaşamıştır.ziryab takma adını kullanımıştır.ziryab,melodik öten siyah kuş anlamına gelmektedir. ziryab ,endülüs halk müziği ve bu müzik eşliğinde yapılan dans anlamına gelen "flemenko"'nun babasıdır.

    not :isteyen susere makaleyi gönderebilirim.

     
  3. bayan personele yenge diyen vatandaş

    bürokratik örgüt(max weber) ve yönetim anlayışının "resmilik ilkesini" kendine hayat felsefesi olarak geliştirmiş bayan suser beyanı.

     
  4. versus

    son dönemlerde sıkça kullanılan "karşı,aleyhinde "anlama gelen sözcük.

     
  5. dostoyevksi'nin türklerden nefret etmesi

    aklıma her geldiğimde haklı bulduğum durumdur.

    "aklıma ne geldi ,geçenlerde Moskova'da karşılaştığım bir Bulgar,Slavların topluca ayaklanmasından ürken türklerlerin ,Bulgaristan'ın her köşesinde yapmış oldukları canilikten söz etmişti bana;yakıp kestiklerinden ,kadın ve çocuklara nasıl tecavüz ettiklerinden ,mahpusları kulaklarında çivileyip onları o halde nasıl sabaha kadar beklettiklerinden ,güneş doğunca da onları astıklarından ve akıl almayacak bir sürü şeyden ....Kimi zaman insanda "hayvanca"bir zalimlikten dem vurulur,ama bu hayvanlara yapılmış korkunç bir haksızlık,bir hakarettir bu.bir hayvan asla bir insan kadar zalim olamaz;böylesine ustalıkla ,böylesine sanatsal bir zalimlik insanda olur sadece.bir kaplan yalnızca parçalayıp kemirir.insanları kulaklarından duvara çivileyip gece boyunca bekletmek,bunu yapabilecek olsa bile aklının ucundan geçmez.ne diyordum...şu tatlı zevk düşkünlüğünden gözü dönen türklerin eziyetlerinden çocuklarda nasibini alırmış;yavruları henüz analarının karnındayken söküp almaktan,minicik bebekleri şöyle yukarı hoplatıp analarının gözleri önünde süngüleriyle yakalamaya değin varırmış, ki en tatlı hazzı da annelerinin gözlerinden alırlarmış.ah ,bir de beni en çok ilgilendiren bir tablo vardı.gözünde bir canlandırır:tir tir titreyen annesinin kollarında el kadar bir bebek,etraflarında içeri giren türkler...neşeli bir numara yapmak düşüyor akıllarına :bebeği okşuyor ,gülsün diye gülüşmeye koyuluyorlar ve beceriyorlar da...bebek güveniyor.hemen o onda türk ,tabancasını bebeğin yüzüne doğrultuyor,namlu ile yavrucak arasında yalnız 4 verşok mesafe kalmasına dikkat ediyor.minik oğlan keyifli keyifli gülerek ellerini tabancaya uzatıyor...sanatçımız o anda tam kafasına doğru nişan alarak tetiğe asılıyor;bebeğin kafası paramparça oluyor...pek sanatsal değil mi

    kaynak :iş bankası yayınları karamazof kardeşler syf316ve 317.

    f.dostoyevski