Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

güne bir deyim bırak

paylaş araştır

 

  1. yem dökmek : aldatabilmek için inandırıcı davranışta bulunmak ( yemlemek )

    yılan kemiği: yapanı içten içe sürekli rahatsız eden suç

    yiğit hoş, yancık boş: iyi biri ama beş parası yok

    yumurtaya kulp takmak: bahane bulmada usta olmak

    siniler sinek bile kalmamak: ıpıssız olmak ( sinilemek: hafif sesle vızıldamak, ağlamak, inlemek )

    sıçan olmadan çuval delmek: bir işte usta olmadan üstün işler yapmaya kalkışmak

     
  2. bıçak silmek: bir işi bitirmek

    beyaz oy: kabul oyu, olumlu oy

    bir eli kan, bir eli katran: her türlü kötülüğü yapabilecek insan

    biri vardı geceden, biri düştü bacadan: eski sıkıntının derdin üzerine yenisi eklendi

    bitirim yeri: kumar oynanan yer

    bizim evde yalanırsın, kirkor'un evinde mi ürürsün?: iyiliği bizden görüyorsun ama başkalarına hizmet ediyorsun

     
  3. gözünün kuyruğuyla bakmak: belli etmemeye çalışarak bakmak

    Göründü sivas'ın bağları: işler umulduğu gibi gitmedi, olumlu sonuçlanmadı

    gök kandil: kendini bilmeyecek kadar sarhoş

    göbeği düşmek: göbek fıtığı oluşmak

    girmediği bir gerede zindanı kalmış onda da altı ay eğlenmiş: sürekli suç işleyen insan

    evvel ar idi şimdi kâr oldu: eskiden utanılacak davranıştı şimdi herkes yapıyor

    eşiğini öpmek: bir kişiye çok yalvarmak

     
  4. etekleri zil çalmak..

     
  5. yüzü gülmek; yaşadığı birçok kötülükten sıyrılıp çıkmak. O kötülükleri eskilerde bırakmak.

     
  6. akşam ahıra sabah çayıra: yiyip için gezip tozuyorsun anlamında kullanılır

    al haberi, git kabarı kabarı: sevindirici haberi aldın ya kabararak gidersin anlamında kullanılır

    altı aylık seyisliği var kırk yıllık fışkı karıştırır: yeni ve deneyimsiz ama ortalığı birbirine katıyor

    anladık yel değirmeni ama suyu nereden geliyor: bu işin parasını kim ödüyor?

     
  7. Aşka gelmek ; coşmak, heyecana kapılmak, birşeyi yapmak için büyük bir istek duymak

     
  8. kırıp sarmak: bir işi yapmak ya da bir şey almak için oradan buradan para bulup bir araya getirmek

    kırk evin kedisi: çok eve girip çıkan kişi

    kozasına çekilmek: kimseyle görüşmeden, kimseye karışmadan toplumla ilişkiyi keserek yaşamak

    soğan doğramak: yerli yersiz konuşarak konuşmacıyı şaşırtmak, dikkatini dağıtmak

    tınmaz melaike: kendi halinde, sessiz kimse

    tütünü tepesinden çıkmak: acıyla yanıp kavrulmak

     
  9. aşağı koysam pas olur, yukarı koysam is olur: çok titiz olmak

    at elin, it elin bize ne?: herkes kendi malını istediği gibi kullanır, yakınına istediği gibi davranır bunlar bizi ilgilendirmemeli

    ateşe vursan duman çıkmaz: aşırı cimri

    atın yüğrükse bin de kaç: olanakların yeterliyse kendini kurtar

    at görür aksar, su görür susar: ihtiyacı olsun olmasın her şeye sahip olmak ister

    atlıyı atından indirmek: birinin yolunda giden işini zorbalık yaparak bozmak

     
  10. ayağına sıcak su mu dökelim, soğuk su mu ? : nasıl oldu da yolun buraya düştü sitemi.

    ayda yılda bir namaz onu da şeytan komaz: nadiren iyilik yapmaya kalksa ondan da bir bahaneyle cayar.

    başında kavak yeli esmek: sorumluluktan, yükümlülükten uzak olmak.

    beğenmeyen küçük kızını vermesin: beğenilmemek umurumda değil konulu deyim.

    bir buldu iki ister, akça buldu çıkın ister: elinde olanlarla tatmin olmaz.

    bir dalda dokuz ceviz görmeyince taş atmamak: kazançlı görmediği işe girişmemek.

    biri eşikte biri beşikte: peş peşe doğmuş küçük çocukları var.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.