Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
galebe çalmak: yenmek.
gazoz ağacı: tavla, iskambil gibi oyunlarda sürekli yenilip ısmarlayan kimse.
gelirse hane hoş, gelmezse daha hoş: gelirse geri çevirmem ama gelmezse daha memnun olurum.
gerize taş atmak: edepiz birine edepsizliğini gösterme fırsatı vermek.
( geriz: lağım, çirkef )
gözden sürmeyi çekmek: çalınması olanaksız sanılan şeyleri bile çalabilmek.
habbeyi kubbe yapmak: küçük bir şeyi büyük bir sorun gibi görmek, göstermek, abartmak.
halep yolunda deve izi aramak: karmakarışık pek çok benzer şey arasından aradığını bulmaya çalışmak.
it dişi domuz derisi: ikisi de kötü, birbirine saldırıp boğuşsunlar anlamına gelen deyim.
kereste müdürü: görgüsüz, bilgisiz, kaba kişi.
matiz olmak: sarhoş olup sızmak.
orta şekerli: ne kötü ne iyi , şöyle böyle.
çivi kesmek: çok üşümek
çiriş çanağı gibi: yapışkan ve acı
çiziye gelmek: direnmekten vazgeçip doğru yola gelmek.
çuhasını giymedikse kenarını kuşandık: benzerini kullandığım için yabancısı değilim, o konuda benim de kendi çapımda bilgi ve görgüm var.
eksik olma bayır turpu: yardım etmiş gibi gösteriyorsun ama beni kandıramazsın anlamına gelen deyim.
her köfteye maydanoz olmak: her şeye karışmak.
haddeden geçirmek: inceden inceye araştırmak.
kalburla su taşımak: gereksiz, boş ve verimsiz bir işle uğraşmak.
kapak kağıdına pişti vermek: hiç yapılmayacak bir yanlış yapmak.
kaşıntı tozu: kendisinden hoşlanılmayan kimse.
kazanı kapalı kaynamak: bir kimsenin gerçek yüzünün, içyüzünün bilinmemesi.
fayrap etmek: ocağın ateşini harlamak.
hasta, çorbası tasta: yiyip içmesi yerinde olan sözde hasta.
"iğ"de de var çıkrıkta da : her iki taraf da kabahatli.
ikindiden sonra dükkan açmak: geç kalmak, iş işten geçtikten sonra davranmak.
kaba koz: yiğit görünüşlü olup gerçekte korkak olan kimse.
ökseye bastırmak: birini zarara uğratmak.
ömrümün varı: çok sevilen insana söylenen 'canım ' anlamına gelen kelime.
ört ki ölem: "benim için önemli olanı vermiyorsanız öleyim bari" anlamına gelir.
padavra gibi: çok zayıf kişi.
paldımı aşmak: altından kalklamayacak işe girişmek.
ak sakaldan yok sakala gelmek: çok yaşlanmak
ceffel kalem etmek: hemen hüküm vermek
davulu yarık: sır saklayamayan kimse
ez ez de suyunu iç: hiçbir işe yaramaz anlamında dalga geçilen.
girye bana hande sana: önce karşımdakini düşünürüm anlamına gelen deyim. ( girye: gözyaşı, hande: gülme, gülüş )
hazır mezarın ölüsü: hazıra konan insanlar için söylenir
ikisini bir kazana koysan kaynamazlar: birbirine zıt insanlar
kedi ile harara girmek: geçimsizle ortaklık etmek ( harar: büyük çuval )
sakala soğan doğramak: aldatmak ya da hakaret
sel önünden kütük kapmak: Çok zor bir işi başarmak
tebeşire peynir bakışlı: gözleri iyi görmeyen
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |