Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

güne bir deyim bırak

paylaş araştır

 

  1. ağır endam fıstıki makam: hiç acele etmeden, ağırdan alarak ( alay ifadesi )

    ağız kavafı: çok geveze

    ağzına bir zeytin verip altına bir tulum tutmak: birine küçük bir iyilik yapıp ondan büyük çıkar beklemek

    ağzının kaşığı olmamak: bir şeyin birinin becerebileceği işlerden olmaması

    ağzını poyraza açmak: beklediğini, umduğunu elde edememek

    a köse sayılmadık kaç tel sakalın var: yaptığın şey ortada ne övünüp duruyorsun anlamında kullanılan deyim

    Al Allah kulunu, zapteyle delini: Bir kimse için "delidir , Allah'tan başka kimse onu engelleyemez"

    Allah acısını unutturmasın: Daha büyük acılarla karşılaşılmasın

     
  2. adımız o... ekmeğimizi kuru yeriz: bir şeyler elde etmek için en kötü işleri yapıyoruz fakat elde avuçta bir şey yok.

    altı karış beberuhi: kısa boylu ( alaylı üslup )

    alt yanı kiraz bahçesi: işin bundan sonraki aşaması çok kolay

    ayak kavafı: çok gezerek dedikodu yapan kimse

    aynı kabağa üflemek: bir iş ya da konuda başkalarıyla birlikte davranmak

    benim de adım Yakup ama o kadar uzun değil: benim de durumum ondan aşağı değil ama gösteriş yapmıyorum

    bir gömlek fazla eskitmiş olmak: birinden daha yaşlı ve daha deneyimli olmak

     
  3. atlı ases gibi gezmek: gece gündüz gezip tozmak

    avara kasnak gibi işlemek: hiçbir işe yaramadan boşuna çalışmak

    baştan kara gitmek: sonunu düşünmeden tehlikeye doğru yol almak

    Benden ırak olsun da Mısır'a sultan olsun: Bana yakın olup zararı dokunmasın da hangi makamda olursa olsun

    bir mum al da derdine yan: başkalarıyla uğraşacağına kendi halini düşün, ona üzül

    boğaziçinde kavga var: şaka yollu; sofraya saldırıldı, herkes yemekleri kapışıyor

     
  4. tef çalsan oynayacak : karmakarışık durumdaki eşya

    yârü ağyar : dost düşman, herkes

    mührünü yalamak : verdiği sözden dönmek

    gizli sıtma : gizlice kötülük eden kimse

    dokuz yorgan eskitmek: çok uzun yaşamak

     
  5. imaret yapılmadan dilenciler dizildi: iş daha tasarı durumundayken ondan yararlanmak için hazırlananlar var

    iskandil etmek: ( argo ) birinin tepkisini nasıl davranacağını önceden anlamaya çalışmak

    gece işçiliği: hırsızlık

    eşeğe binmeden ayaklarını sallamak: işin başındayken iş olmuş bitmiş gibi sevinmek

    emeği sağdıç emeğine dönmek: emekleri boşa gitmek

    enayi boğmak: ( argo ) birinin parasını hileyle almak

    çıbanın başını koparmak: rahatsızlık verici bir sonunun patlak vermesine yol açmak

    beyaza çekmek: temize çekmek

     
  6. avurt zavurt etmek: yüksekten atmak, kuru gürültü yapmak.

    ayağı düze basmak: güçlükleri aşıp rahat duruma gelmek

    ayağına kira istemek: bir yere gitmeye üşenmek, nazlanmak.

    ayaz paşa kol geziyor: dışarıda keskin bir ayaz var.

    ayınları çatlatmak: ayın harfini gırtlakta boğumlayarak çıkarmak. ( Boğumlamak: daha net bir şekilde çıkarmaya çalışmak, tüm ses organlarını birlikte kullanmak )

    ayıya kaval çalmak: anlamayan birine anlatmaya çalışmak.

    bektaşi sırrı : çok gizli tutulan sır.

    beyaz kitap: bir fikri kitlelere anlatmak, açıklamak , savunmak için genellikle hükümetler tarafından hazırlanan kitap.

     
  7. çattık teyellemesi kaldı: kötü duruma düştük zaten, bunun arkası da gelir anlamına gelen deyim.

    çeki taşı gibi : çok ağır ve yerinden kımıldamaz.

    çatlak zurna: çirkin sesli ya da geveze.

    çeşni tutmak: buğday ununa karıştırılacak diğer unların oranını hesaplamak.

    çeyiz katırı: aşırı süslenmiş kişi.

    çifte kavrulmuş: çift dikiş giden öğrenci.

     
  8. Ben sana hayran sen cama tırman:biri ötekine tutkun ama ötekinin aldırış ettiği yok.

    bilmiyorsan bu b.. git mektebinde oku: bilmediğin belli öğren de öyle yap anlamına gelen deyim.

    bir kurşun atımı: Uzaklık tanımı yapmak için kullanılan deyim.

    çivi gibi: çok soğuk (nesne), sağlam ve çevik ( insan ).

    çöplük horozu: kadınlara ve eğlenceye düşkün insan.

    dıdısının dıdısı: çok uzak akraba.

     
  9. bozuk çalmak: sinirlendiğini belli etmek

    canı pek: acıya sıkıntıya çok dayanıklı

    cennet öküzü:iyi yürekli ama budala denecek kadar saf kimse

    damdan çardağa atlamak: konuşurken konudan konuya geçmek

    don yağı gibi: hiç konuşmayan soğuk hareketsiz kimse

    et bağlamak: yaranın iyileşerek kapanması

    günah benden gitti: elimden geleni yaptım, bundan sonrası için sorumlu değilim

    halli hamur olmak: bir şeyin içinde eriyip onunla kaynaşmak

     
  10. açık kapı bırakmak: gerektiğinde geri döneceğini istediği için bunu söyler

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.