Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
ağır endam fıstıki makam: hiç acele etmeden, ağırdan alarak ( alay ifadesi )
ağız kavafı: çok geveze
ağzına bir zeytin verip altına bir tulum tutmak: birine küçük bir iyilik yapıp ondan büyük çıkar beklemek
ağzının kaşığı olmamak: bir şeyin birinin becerebileceği işlerden olmaması
ağzını poyraza açmak: beklediğini, umduğunu elde edememek
a köse sayılmadık kaç tel sakalın var: yaptığın şey ortada ne övünüp duruyorsun anlamında kullanılan deyim
Al Allah kulunu, zapteyle delini: Bir kimse için "delidir , Allah'tan başka kimse onu engelleyemez"
Allah acısını unutturmasın: Daha büyük acılarla karşılaşılmasın
adımız o... ekmeğimizi kuru yeriz: bir şeyler elde etmek için en kötü işleri yapıyoruz fakat elde avuçta bir şey yok.
altı karış beberuhi: kısa boylu ( alaylı üslup )
alt yanı kiraz bahçesi: işin bundan sonraki aşaması çok kolay
ayak kavafı: çok gezerek dedikodu yapan kimse
aynı kabağa üflemek: bir iş ya da konuda başkalarıyla birlikte davranmak
benim de adım Yakup ama o kadar uzun değil: benim de durumum ondan aşağı değil ama gösteriş yapmıyorum
bir gömlek fazla eskitmiş olmak: birinden daha yaşlı ve daha deneyimli olmak
atlı ases gibi gezmek: gece gündüz gezip tozmak
avara kasnak gibi işlemek: hiçbir işe yaramadan boşuna çalışmak
baştan kara gitmek: sonunu düşünmeden tehlikeye doğru yol almak
Benden ırak olsun da Mısır'a sultan olsun: Bana yakın olup zararı dokunmasın da hangi makamda olursa olsun
bir mum al da derdine yan: başkalarıyla uğraşacağına kendi halini düşün, ona üzül
boğaziçinde kavga var: şaka yollu; sofraya saldırıldı, herkes yemekleri kapışıyor
imaret yapılmadan dilenciler dizildi: iş daha tasarı durumundayken ondan yararlanmak için hazırlananlar var
iskandil etmek: ( argo ) birinin tepkisini nasıl davranacağını önceden anlamaya çalışmak
gece işçiliği: hırsızlık
eşeğe binmeden ayaklarını sallamak: işin başındayken iş olmuş bitmiş gibi sevinmek
emeği sağdıç emeğine dönmek: emekleri boşa gitmek
enayi boğmak: ( argo ) birinin parasını hileyle almak
çıbanın başını koparmak: rahatsızlık verici bir sonunun patlak vermesine yol açmak
beyaza çekmek: temize çekmek
avurt zavurt etmek: yüksekten atmak, kuru gürültü yapmak.
ayağı düze basmak: güçlükleri aşıp rahat duruma gelmek
ayağına kira istemek: bir yere gitmeye üşenmek, nazlanmak.
ayaz paşa kol geziyor: dışarıda keskin bir ayaz var.
ayınları çatlatmak: ayın harfini gırtlakta boğumlayarak çıkarmak. ( Boğumlamak: daha net bir şekilde çıkarmaya çalışmak, tüm ses organlarını birlikte kullanmak )
ayıya kaval çalmak: anlamayan birine anlatmaya çalışmak.
bektaşi sırrı : çok gizli tutulan sır.
beyaz kitap: bir fikri kitlelere anlatmak, açıklamak , savunmak için genellikle hükümetler tarafından hazırlanan kitap.
çattık teyellemesi kaldı: kötü duruma düştük zaten, bunun arkası da gelir anlamına gelen deyim.
çeki taşı gibi : çok ağır ve yerinden kımıldamaz.
çatlak zurna: çirkin sesli ya da geveze.
çeşni tutmak: buğday ununa karıştırılacak diğer unların oranını hesaplamak.
çeyiz katırı: aşırı süslenmiş kişi.
çifte kavrulmuş: çift dikiş giden öğrenci.
Ben sana hayran sen cama tırman:biri ötekine tutkun ama ötekinin aldırış ettiği yok.
bilmiyorsan bu b.. git mektebinde oku: bilmediğin belli öğren de öyle yap anlamına gelen deyim.
bir kurşun atımı: Uzaklık tanımı yapmak için kullanılan deyim.
çivi gibi: çok soğuk (nesne), sağlam ve çevik ( insan ).
çöplük horozu: kadınlara ve eğlenceye düşkün insan.
dıdısının dıdısı: çok uzak akraba.
bozuk çalmak: sinirlendiğini belli etmek
canı pek: acıya sıkıntıya çok dayanıklı
cennet öküzü:iyi yürekli ama budala denecek kadar saf kimse
damdan çardağa atlamak: konuşurken konudan konuya geçmek
don yağı gibi: hiç konuşmayan soğuk hareketsiz kimse
et bağlamak: yaranın iyileşerek kapanması
günah benden gitti: elimden geleni yaptım, bundan sonrası için sorumlu değilim
halli hamur olmak: bir şeyin içinde eriyip onunla kaynaşmak
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |