Türkiye'nin memur portalı

aklı başında olan herkesin 3 valiz dolusu hırsızlık belgesini görmesi sonucu oluşan durum sloganı.

bu olayın partizanlıkla alakası yok,kaymakamlık listesi harici yapılan usulsüz görevlendirilen sandık başkanlarının birleştirme tutanaklarında oyunlar oynaması,binali beyin oylarını imamoğluna yazması,ve de birleştirme tutanağında ki rakamın ysk sistemine farklı girilmesi,usulsüz seçmen kaymaları ,hatta büyükçekmece'de ahırdaki hayvanların bile seçmen olarak kaydının kanıtlandığı durum özeti.

''evet çaldılar,çünkü çaldılar,sağlam çaldılar....''

eklem agrisi ,kilo,gorme bozukluklari gibi fiziksel belirtileri,yaptigi psikolojik etkileri (uclarda duygusallik,sinir vb)yaninda hic olan etkilerdir.kar zarar hesabi yapip katlanmak zorunda olunasidir.surec kalici degil gecici olsun diye dua edilesidir.

nefret ettiğim gün,elimde olsa takvimlerden ,zihinlerden çıkaracam,kim icat ettiyse ALLAH cezasını....

1931 yılı sonundan itibaren chp parti diktası zamanında çileli hayatı başlayan ve muhtemel ki devlet eliyle öldürülen yazar.

Aydın Erkek Sanat Mektebinde almanca öğretmenliği yaparken talebelerin Cumhuriyeti kötüleyici propaganda yaptığı ihbarının ardından İstanbul'da tutuklanıp, delil yetersizliğinden beraat etmiştir

ve bir kere mimlenmiştir artık...

Okuduğu bir şiirle Atatürk'e hakaret ettiği iddiasıyla yeniden ihbar edilince bir yıl hapse mahkum edilir,1932'den 1933'te af çıkana kadar hapiste yatar. Sinop Cezaevinde ise Cumhurbaşkanına hakaretten yatmıştır.şimdi ağız dolusu küfredip hala diktatörlükle yönetiliyoruz diyenler ibret alırlar mı?,hepimizin bildiği Aldırma Gönül'ü de Sinop Cezaevi?nde geçirdiği günlerde yazmıştır.

Mahkum edildiği cümle ise şu: '' Ben Tanrı'yım dese hepsi evet der ,Hala taparlar mı koca terese?''

1945'te Sırça Köşk adlı kitabını yayınlayınca CHP'nin Bakanlar Kurulu kararıyla toplatır. Kitap aslında bir Tek Parti rejimi eleştirisidir.

Daha düşüncelerini ifade etmesini engelleme çabaları bitmemiştir,iki yıl sonra rıfat ılgaz ve aziz nesin'le beraber çıkardığı Marko Paşa'da çıkan bir yazısından 3 aya mahkum edilir.48 yılında Cezaevine konulur

Chp diktasında yazılarının yayınlanmasının olanaksız olduğunu anlamış, pasaport talebinin de reddi gerekçesi ile kaçmaya karar vermiştir,onu sözde kaçıracak olan adam tarafından da öldürülmüştür.Katil itirafına rağmen bir süre sonra salınıverilir.Güya bir takım sözleri hoşuna gitmediği için öldürmüştür Ali Ertekin. Eroin kaçakçılık şebekesi ile işbirliği olan, hırsızlığı sebebiyle ordudan atılmış ,bir ara da CHP'nin GİZLİ ÖRGÜTÜ ile birlikte çalışmış bir katildir.

Sabahattin ali'nin kızı Filiz Ali 'babamın katili CHP'dir' demiş.Kemal Kılıçdaroğlu da doğrulamıştır Cesedi bulunduğunda başının taşla ezilmiş olduğu görülür.

Yazar Hasan İzzettin Dinamo,ali'nin chp tarafından kaçarken vurulmuş süsü verme taktiğiyle sınıra kadar götürülüp orada öldürüldüğünü yazmıştır.

Prof. Çetin Yetkin ise onu şöyle anlatır: "Sabahattin Ali insanı hiçe sayan, bir mutlu azınlık için çalışan tek parti düzeninin, CHP FAŞİZMİNİN açtığı yaraları sömürgenlere acımaksızın deşiyordu." (Siyasal İktidar Sanata Karşı, 1970, s. 98)

Hüseyin Nihal Atsız ile pek fikirleri uyuşmaz,birbirlerine karşı yazıları vardır.(içimizde ki şeytan/içimizde ki şeytanlar). En meşhur eseri kürk mantolu madonna 2016 yılında ingilizce çevrilip dünya klasiği olma yolunda ilerlemektedir....