Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
1995 yılında bulunan ve yapılış amacı bilinmeyen gizemlerle dolu tarihin sıfır nokta diye tanımlanan 12 bin yıllık(insanlığın taş devrini yaşadığı dönem diye düşünülüyor) dik sutunların oluşturduğu Şanlıurfa'da bulunan tarihi kalıntılar.
Sutunlar dik ve t biçimdedir. Üzerindeki figürlerin ne anlama geldiği çözülememekle birlikte işin bir de ilginç bir boyutu vardır. Kasten gömülmüştür ve onun da sebebi bilinmemektedir.
2019 yılı Türkiyede turizmde Göbeklitepe yılı ilan edildi.
tarihin belkide yeniden yazılmasına vesile olacak şanlıurfa da bulunan, daha önce benzeri bulunamayan tarihin ilk ritüel yeri kalıntılar.(daha eskisi bulunana kadar)
bize toplayıcı avlayıcı toplum ,sonrasında köyler ve ibadet yerleri oluştu diye anlatıldı
meğerse insanlar önce tapınakları oluşturmuşlar,ilk kentler sonra köyler oluşmuş.
demek ki ateizim diye birşey yok a kadar gider bu ,insanoğlunun varlığıyla inanç var.
ve orada ataerkil kültür izleri bulunması,kadın figürleri yok,anaerkillik başlangıcı da yıkılıyor böylece.
''hidden city''' iluminatı kartı der ki; öyle bir yer bulunacak ki tarih yeniden yazılacak.
başından beri genel sponsorun doğuş grubu olmasını çok absürd bulduğum tarihin başladığı yer, göbeklitepe arkeolojik kazı alanı. doğuş ailesi buna benzer hangi kültürel sosyal sorumluluk projesini bu denli desteklemiş de göbeklitepeden vazgeçmiyor? göbeklitepenin babası, kazı ekibinin başındaki arkeolog klaus schmidt neden başlattığı projeden kovulur da doğuş grubunun uygun gördüğü laf dinleyen kişiler çalışmayı devam ettirir.
öyle sanıyorum ki milyonlarca dolar harcadıkları bu çalışmalardan elde etmeyi öngördükleri, peşinde oldukları, elde etmeyi hayal ettikleri şeyler ya da özellikle bir şey var.
ülkemiz sınırlarında yer alan çok eski bir yerleşim yeri.
yanlış hatırlamıyorsam ilk seccade, ilk takke ve bir aile babasının giydiği her halinden belli olan ilk çizgili pijama burada bulunmuştur.
çok heyecan verici bilgilere ulaşılan yer. burası bulunmadan önce tarımsal faaliyetlerin başladığı sonra kolonilerin oluştuğu sanılıyordu. Nil çevresinde en eski tarım alanları en eski kolonilerin de olduğu yer kabul ediliyordu. ama göbeklitepede avcı toplayıcı olup koloni halinde yaşayan bir insan topluluğu olduğu keşfedilmiş oldu. yabani hayvanların kemikleri çok yoğun çıkıyor.çiftlik hayvanı kemiğine rastlanmıyor, sürekli et yemişler ama hepsi av hayvanı.böyle bir yapının inşasında bile bin civarı kişi çalıştığı varsayılıyor. yaşam süren koloni belli ki onbinlerce kişiden oluşuyor. ama bir yandan da buğdayın anavatanı Mezopotamya olduğu biliniyor.belki buğday yetiştiriyorlardı. mö 10000lere kadar giden tarihlerde Konya çatalhöyükte buğday tarımının yapıldığı da biliniyor. efsunlu bilgiler deryası gibi...
şimdilerde kazı alanı olan bölgelerden birinde kazılar başlamadan önce ziyaret diye tabir edilen adak adama ritüellerinin yapıldığı bir yer bulunuyor. Bu ziyarette kazılar başlamadan önce yoğunlukla doğum yapamayan veya kolay doğum yapmak isteyenler adak adarmış. Bu kazı alanından doğumhane olduğu veya doğumla ilgili ayinlerin düzenlendiği sanılan bir yapı çıkmış.onca rölyef kabartma figür fresk arasında tek kadın figürü bu alanda çıkıyor. üstelik bu kadın figürü doğum yapan bir kadın kabartması.ve hatta yine üstelik kadın riskli doğum yapmakta çünkü bebeğin ters geldiği görünüyor. muazzam ilgi çekici bilgiler.bölge halkının farkında olmadan onbinlerce yıldır devam ettirdiği bir öğreti olabilir.
Tam olarak insan şeklinde heykeller de çıkarken, dikili taşların da insan tasviri olduğu sanılsa da tam olarak bilinmiyor. El kol omuz var ama yüz yok. tapınılan bu dikili taşlar peygamberleri mi simgeliyor, tanrıyı mı simgeliyor belli değil.
urfaya gittiğimde ayı gibi çiğköfte kebap yiyip balıklı göl mırra nargile falan derken göbeklitepeyi de görmeyiverelim ya dediğim için kendime acayip kızıyorum. bak yine aklıma geldi.
bi de dini Allahı ataeizmi şunu bunu yakıştırmayın arkadaş. din din din dinsizlik dinsizlik dinsizlik... başka düşünüp yoğunlaşacağınız konular edinin. tarihin başladığı yer keşfedilmiş üstelik türkiyede biz yine bu yer üzerinden din ve dinsizlikten bahsediyoruz.
içinde, yanılmıyorsam dünyanın ilk bilardo salonunun olduğu keşfedilen eski yapı.
göbeklitepe 12 bin yıllık bir tarihe sahipse, bilimsel olarak bir sorun yok, "insan" olarak adlandırılabilecek canlının geçmişi 300 bin yıla kadar gidiyor. sorun şurada, semavi dinlere göre adem babamızdan bugüne geçen süre yaklaşık 7 bin yıl. yani bu durumda ya dinlerin anlattığı 7 bin yıl hatalı ya da bunu inşa eden insanlar değil. üzerine basa basa insanların yaptığı söylenmiş, o halde çok net bir çelişki var. bunu, bu yapıya inanç penceresinden bakanların açıklaması gerekiyor.
aslında burada veya diğer başlıklarda bu kişiyle yaşanan tartışmaların sebebini Ahmet arslan güzel anlatmıştı tvde. Protagoras diyor ki; "her şeyin ölçüsü insandır." platon da diyor ki "her şeyin ölçüsü tanrıdır." Protagoras'ın dediğini rehber edinirsen başka bir dünya oluşturursun, Platon'un dediğini rehber edinirsen daha başka bir dünya oluşturursun. bu kişi, bilmese de Platon'un(islam coğrafyasında Gazali'nin) düşüncesini rehber edindiğinden her şeyi, her konuyu inanca ve tanrıya bağlıyor.
neyse, haddinden fazla uzadı. esasen gayet de önemli bir başlık. ayrıca "ben her kişi/kurum/ideolojiye istediğim gibi sallarım ama kimse benim desteklediğim kişi/kurum/ideolojiye en ufak bir eleştiride bulunamaz" anlayışına sahip biriyle tartışmak zaten anlamsız.
insanların nedendir bilinmez elleriyle sistematik bir şekilde üzerini kapattıkları tapınaklar.
zaten bu yüzden biz şu an korunmuş biz miras devralabiliyoruz,
unutmuşum kazılarda çıkan elinde kesik kafa tutan kuşa benzer akbabaya halen uzak doğu kültüründe ve de asurlara ait tabletlerde de rastlanıyor,
yine benzer bir kültür aktarımı erhan altunay'a göre ki kendisi ezoterizm sembolizm denince akla gelen ilk isimlerdendir ve yanılmıyorsam 11 tane kitabı var piyasada üst aklın göbeklitepe'yi kullanacağını bunu da zaten göbeklitepe ilgili çıkaracağı kitabında anlatacağını söylüyor.
yine ertan özyiğit göbeklitepe benzeri oluşumun taa ispanyada dahi varlığından söz ediyor,elinde çanta tutarmış gibi olan oluşumun benzeri de geç hitit de karşımıza çıkıyor.
yine orada sık rastlanan c'li h 'li her yerde karşımıza çıkan bir simge var,aynı simge aborjinlerde de var.
https://i.hizliresim.com/Wqp2LE.jpg
Dinin insan zihnini nasıl körelttiğini, dinciliğin insanı nasıl insanlıktan çıkardığını görmemizi sağlayan buluntu.
Göbeklitepe'nin dinsel bir amaçla inşa edildiğini yadsıyan ya da eleştiren yok. Eldeki veriler bunu söylüyor zaten. Ama senin anlayamadığın şu: o insanların eseri sizin çok sevgili dininizin putçuluk diye aşağıladığı bir eser. burada putçuluk eserlerini savunarak Allahının ya da inanışının doğru olduğu sonucuna nasıl varıyorsun? Gerçi Bana kalsa göbeklitepe, kabe denen şekilsiz yapıdan daha çok hak eder dinsel bir merkez olmayı.
verdiğin örneklerle sanki bütün dinlerin tek bir kökenden geldiği izlenimi uyandırmaya çalışmanı da anlıyorum. Ancak tam tersine, bu yediğiniz en büyük gol. İnandığınız İslam da dahil, bütün tek tanrılı Dinlerin, bu gibi ilkel toplulukların inançlarından çalıntı olduğunu kanıtlar. Zaten Sümer yazısı çözüldüğünden beri şimdi ibadet diye yaptığınız bütün anlamsız hareketlerin kaynağı belli oldu. Utanmadan sıkılmadan tarihi bilgileri ve bulguları çarpıtarak hala üste çıkmaya çalışorsun bir de. Bu akıllar modernist Müslümanların, ilkel dinlerini bilimsel gelişmelere uydurma çabalarından türedi aslında. Bakın gördünüz mü ta Hindistan'da bu var, aborjinlerde de şu var, aynı simgeyi eski mısırlılar da kullanmış falan. Günaydın. Hindular da ayurveda dedikleri törenlerde inek sidiği içerler mesela. Tanıdık geldi mi? Dinler soyut düşünme becerisine sahip olamayan ilkel insan beyninin ürünüdür. Beyin geliştikçe nasıl yazıyı bulmuşlar, nasıl onunla hikayeler, masallar anlatmaya başlamışlar, çok beğenilen masalların yöresel versiyonları yayılmış, dilden dile anlatılmış ve yazıyla geçirilmiş, bunlar da zaman içinde oluşan dinlerin ana sömürü malzemesi olagelmişer. Göklerden inen bir karar yok kısacası. Üzgünüm. Alışması zaman alır ama gerçek bu.
Allah mı yaptı sanıyorsun bunları. En baştan beri gelen tek din İslam yalanı bu gibi bulgularla çoktan tarihin çöplüğünde yerini aldı.
Herneyse,
Selam ve dua ile...
göbek-1 ve göbek-2 füze rampalarının bulunduğu askeri üs.
duvarlarında "istediğini söyleyen, istemediğini işitir." yazıyordu sanırım, tam göremedim.
hiç bir özelliği olmadığı ve tarihsel geçmişi nispeten yeni olduğu halde ingiliz'in allayıp pullayıp sömürdüğü ingiltere'de bulunan Stonehenge'dan yaklaşık 7.000,Mısır Piramitlerinden ise yaklaşık 7.500 daha eski dünyanın bulunmuş en eski tapınağı.
2011 yılında geçici,2018 yılında kalıcı olarak UNESCO Dünya Mirası listesine alınmıştır .2019 yılı ülkemizde göbeklipe yılı ilan edilmiştir.
12.000 yıl önce Tarih kitaplarına göre o çağlarda yaşayan insanların , avlanarak ve bitki toplayarak hayatını sürdüren, dili, dini, kültürü, sanatı olmayan, yerleşik yaşama bile geçmemiş bir ''sürü''olması gerekirken, 60 ton büyüklükte kayalar dikmiş,8 ila 30 metre çapında 20 adet tapınaklar, 3 ila 6 metre büyüklüğünde dev ve süslü heykeller topluluğu yapmış.göbeklitepe sayesinde neolitik çağ gittikçe geriye tarihleniyor.
yerleşik hayat yok ve sen tapınak ya da toplanma alanı yapıyorsun.mağaradan daha yeni çıkmış onca insanı nasıl örgütlüyorsun,nasıl besliyorsun,sanat eseri niteliğindeki eserİ hangi teknoloji ile yaptın?festival, ziyafet ya da ayin yaptıkları bir toplanma noktası nasıl neye göre belirledin?
topluluk -yerleşik hayat-tarım-din şeklinde olduğu düşünülen zincirin normalde topluluk oluşturma-yerleşik hayat-din-tarım şeklinde olduğunu gösterildiği kabul ediliyor artık
neolitik, yani cilalı taş çağının başlarında ellerindeki taş baltalarla bu kadar yüksek bir sanata neden ve nasıl ulaştıkları anlaşılamıyor.
t şeklinde karşılıklı büyük taşlar insanı simgelediği düşünülüyor, ,onun çevresinde farklı sayıda dev taşlar,çevresin de örülmüş muhtemelen oturup izlenen yerler gibi oluşumlar, ve hepsinin tabanı su geçirmez şekilde yapılmış,artık su ,içki ,kan herneyse aşağıya geçsin istememişler,altlarında bulunan oyuk oluk şeklinde yapılarda yemek mi hazırlandı, içki mi, uyuşturucu mu bilinmiyor.
yabani hayvanlara ait kemikler bulunmuş,yani evcileştirilmeye fırsat bulunmadan kendilerinden istifade edilmiş.taşlardaki hayvan görüntülerini burçları temsil eden hayvan düşünmüşler önceleri,ama mesela örümcek olması bu tezi çürütmüş.hayvanların hepsinin erkek olduğu düşünülüyor,hepsi erkek olduğu belli olsun diye afedersiniz erek...yon şeklinde tasvirlenmiş.
araştırmacılar çizilen sembolik anlatımların günümüz inanç dünyasına kadar etki ettiğini,kaynaklık ettiğini söylüyor,çünkü insan herşeyi değiştirir,yakar yıkar yalnız inandığını sonra ki nesle aktarır.
burada bulunan t şekilli taşların benzerine mayalarda ve amerika yerli inanışlarında dahi rastlanmış.ölümden sonra sonsuz yaşamın anahtarını simgeliyormuş,ve nil'in anahtarı" olarak da bilinen ankh sembolü de aynı benzer şekilde.mısırlı tanrı heykellerine bakarsanız benzerliği görürsünüz.
sirius yıldızının belirlemeye başladığı an ile burada ki topraktan alınan karbon sonuçları da yıldızın aynı yapım zamanda belirdiğini işaret ediyormuş. (pek inandırıcı gelmedi bana.
mesela taşlardan birinde turna kuşu var,turna tek eşliymiş,alevilikten tutunda, japonya aborjinlere kadar sembolik anlam taşıyan aktarım.
3 farklı harfle tanımlanan tapınaklardan d tapınağında 2 ana taşın çevresindeki 12 taşın,12 burç 12 takım yıldızı,ilk türt takviminin 12 hayvanlı ollması,,hititlerin 12 tanrısı,alevilikte 12 imam,hz isanın 12 havarisi,yahudilikte 12 kavim,saatte buluna 12 rakam,12 ay ile taşınan miras olduğunu düşünülüyor.sümerlerde anlatılan yerin değişmez dairesin o 12 taş mı acaba deniyor.
https://i.hizliresim.com/jgN3Pg.jpg
alfa işareti boynuz simgeliyor,taşlarda boğa resimleri varmiş,micchalengolo'nun musa boynuzlu tasvir ettiği heykeli var.
yine kuranda musanın altından buzağı yapması benzer semboller.musanın asasının yılan olduğunu biliyoruz,firavunların başlarında da yılan var hatta günümüzde sağlığın simgesi
tapınakların yönü güneye bakıyor,islamiyette de kabeye güneye yönelme olması,tibet hint antik mısırda islamiyyete namaz kılar gibi ellerin bağlanış şeklinin ve buradaki taşlarda yine aynı şeklilde gösterimi
https://i.hizliresim.com/r5NMYB.jpg
yine taşlarda güneşi taşıyan kuşun benzerinin mısırda ve hint kültüründe olması
kafası kesik hayvan var figürünün çatalhöyükte de rastlanması. kazılarda çıkan elinde kesik kafa tutan kuşa benzer akbabaya halen uzak doğu kültüründe ve de asurlara ait tabletlerde de rastlanıyor,yine benzer bir kültür aktarımı
yine urfa yakınlarında çağdaşı nevali çöri de ,baş arkasında yılan şekilli baş heykeli bulunmuş,kafası kazınan arkasın da yılan gibi saç olan ruhban sınıfına uzak doğuda hala rastlıyoruz.
elinde çanta tutarmış gibi olan oluşumun benzeride geç hitit de karşımıza çıkıyor.
yine tabletlerde sık rastlanan bir c'li h 'li her yerde karşımıza çıkan bir simge var,aynı simge aborjinlerde de var.
https://i.hizliresim.com/Wqp2LE.jpg
Bir kısım atelerin karşıtlığının bir sebebi de maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi kuramını da mı değiştir mi düşüncesi.tapındıkları marksizme göre din ve benzeri üst yapı kurumlarını alt yapılar belirler. bu yüzden ancak yerleşik hayata geçtikten, ekonomik sınıflar oluştuktan sonra sömürüyü meşrulaştırmak lazım gelir.sonrasında din ve tapınaklar var olmalıydı. ortada yerleşim yok, sınıflar yok, meşrulaştırılacak sömürü yok, o yok, bu yok ama tapınak ve inanç var var.şehirden, sınıflardan, sömürüden ve herşeyden önce tapınak var. insanlar hiç mecbur değil, ve de ekonomik altyapıdan yoksun oldukları halde özgürce toplanmış ve bir tapınak inşa etmek için beraberce çalışmışlar. işte bunu açıklayamıyorlar.din ve tapınak bir üst yapı değil,din herşeyden önce var olan olgu.kısacası bir afyon falan değil.
insanların nedendir bilinmez elleriyle sistematik bir şekilde üzerini kapattıkları tapınaklar.
zaten bu yüzden biz şu an korunmuş biz miras devralabiliyoruz,
araştırmacı yazar erhan altunay'a göre ki kendisi ezoterizm sembolizm denince akla gelen ilk isimlerdendir ve piyasada 11 tane kitabı var ,üst aklın göbeklitepe'yi kullanacağını bunu da zaten göbeklitepe ilgili çıkaracağı kitabında anlatacağını söylüyor.
yine ertan özyiğit göbeklitepe benzeri oluşumun taa ispanyada dahi olan varlığından söz ediyor
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |