Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Göbeklitepe

paylaş araştır

 

  1. kısacası hocaya göre bu taşlı tepeler bilinçli olarak örtülmüş bir nevi mezarlık alanı ve atalar kültüne bağlı olarak bir tür dini-inançsal-kültürel merkezler.

    yaşam alanları değiller,

    dönem dönem ziyaret edilen ve çeşitli ritüeller yapılan bölgeler.

     
  2. aynı mantığı yürütecek olursak;

    yine aynı şekilde ovaya hakim bir tepe tercih edilip nispeten korunaklı bir yerde çeşitli yapılar inşa edilmiş olabileceğini düşünürsek,

    bölgedeki mit ve efsaneler de takip edilerek;

    Mardin ilinin bazı bölgeleri de araştırılabilir gibi geldi bana.

    Derik'ten başlayıp mardin, ortaköy, dara hatta Cizre'ye kadar ovanın arkasındaki set görünümlü bölgeler taranabilir.

    muhtemelen göbeklitepe sürpriz yumurtadan çıkar gibi oradan bitmemiştir ve çevresinde kendisi gibi pek çok yerleşim yeri de vardır.

    sadece avcılık ve toplayıcılık yapılıyordu deniyor ama tarıma ait bulgular da bulunursa şaşırmam artık.

     
  3. paylaşılan son buluntular:

    son derece detaylı ve güzel yapılmış bir yaban domuzu heykeli çıkarılmış.

    heykelin zamanında boyanmış olduğu da belirlenmiş.

    yaban domuzu gerçek boyutlarında kırmızı siyah ve beyaza boyalıymış.

    heykel üzerinde, hilal, iki yılan, h şeklinde bir sembol ve üç insan yüzü işlenmiş bir kaidenin üzerindeymiş.

     
  4. Karahantepe'de ise şimdiye kadar bulunmuş en gerçekçi insan heykeli çıkarılmış.

    normal insan boyutlarından daha büyük, kemikleri belirginleştirilmiş ve oturur vaziyette bir heykelmiş.

    Sanki ölü bir beden bir sekinin üzerinde oturtulmuş ve sabitlenmiş gibi görünüyormuş.

    aynı zamanda yakınında akbaba heykeli ve zemine bırakılmış taş tabaklar da bulunuyormuş.

    ( Bana mezarlığı çağrıştırdı eminim herkes de aynı şeyi düşünmüştür. Eğer videosu hazırlanırsa çok güzel olur. )

     
  5. yine bir belgeselini takip ediyorum.

    TRT2 belgeseliydi galiba.

    yine meşhur dikili sütunlara geldik dönüp dolaşıp

    uzman tek tek sayıyor:

    bedenler şekillendirilmiş,

    insan olduğu açıkça belirtilmiş,

    kıyafetleri ya da aksesuarları çizilmiş,

    kafa kısımları T şekldinde bırakılmış, özellikle yapılmamış.

    işte orada takılıp kalıyorum.

    arkadaş nereden biliyorsun kafasını yapıp yapmadıklarını ?

    dini bir hassasiyetleri olmadığı diğer sağlam heykellerden belli.

    kafa var, göz var, dişler var falan filan.

    belki o taş sütunların da kafa kısımları vardı da farklı bir malzemeden yapıldığı için ufalandı gitti.

    belki kerpiçti, belki daha yumuşak bir kayaçtı, belki ağaçtandı ne bileyim kafalar uçtu gitti.

    hele ki tamamı eşelensin bölgenin filin kuyruğunu mu tuttuk, kulağını mı bulduk, dişlerini mi gördük ortaya çıkar elbet.

     
  6. ne var ne yok'ta Farah yurdözü anlatıyor.

    bu arada earth'ten de olan biteni bir yandan kovalıyorum.

    aslında bölge çok daha geniş değerlendirilmeli gibi görünüyor.

    bir ucu adıyaman, bir ucu diyarbakır, bir ucu urfa, bir ucu batman, diğer yanı mardin

    bu geniş alanda ne olmuşsa olmuş ama belli ki çok eskiden beri birşeyler hep olmuş.

    göbeklitepe ve karahantepe ile ilgili yeni bulgular:

    M.Ö 8000 gibi yapılar gömülmüş, yapanlar ya da ardılları mı gömmüş yoksa düşmanları mı gömmüş ya da sonradan bulanlar mı gömmüş bu belirsiz. Yeni bilgi ise bazı heykellerin gömülmeden önce burunlarının kırılmış olması. ( Bu kırılma doğal mı yoksa kasıtlı mı belirtilmedi. )

    evler de bulunmuş. çatıları ahşapmış ama aynı t sütunlar evlerde de varmış.

    buluntularda kadın, çocuk, aile kavramı yok. Sadece erkek simgeleri var.

    bir adet olmadığı için tapınak değil fakat erkeklere hitap eden mekanlar olduğu tahmin ediliyor.

    d yapısında bulunan yaban domuzu heykelinin ağzının içi kırmızıya, bedeni siyaha boyanmış.

    tarihte boya kullanılan bilinen ilk heykeller olarak kayıtlara geçmiş.

    karahantepe'den son çıkarılan büst 2 metreden uzun, kaburgaları betimlenmiş, urfa adamı gibi v yakalı bir üstlük, uzun saçı ve sakalı var.

    kaburga olarak tanımladığımız çizimlerin ortasında kare biçimli bir betimleme var.

    yanında bir akbaba heykeli var.

    önünde ise bir sunak bulunuyor.

    bölgede para ya da silah bulunamamış.

    bölgede ticaret bulgusu henüz yok.

    savaş bulgusu da yok.

    heykellerde üreme vurgusu var.

    müzelerde 6 ayrı beden betimlemesi belirlemiş Farah yurdözü

    heykeli işleyenin bakış açısı olabilir ya da üslubu.

    sonuçta heykelleri aynı kişi yapmamış.

    bazı betimlemeler ise pek dile getirilmese de sapkın bir düşünce biçiminin dışa vurulmuş hali gibi duruyor.

    detayını yazmama gerek yok.

     
  7. her ne kadar silah bulunamasa da yukarıda yazdıklarıma bir daha bakınca,

    sanki bir askeri eğitim kampı, garnizon ya da avlanma merkezi,

    sadece erkeklerin faaliyette bulunduğu bir merkez gibi duruyormuş gerçekten de.

     
  8. Farah Yurdözü sembolleri okumaya ve bizimle paylaşmaya devam ediyor.

    Mardin'deki yüz dövmelerine vurgu yapıyor.

    bu dövmeler, Gökyüzündeki ayın belli bir evresinde yapılmak zorundaymış.

    Dövmeler yapılırken içine anne sütü katılıyormuş.

    İki kaş arasına, çeneye ve ellere yapılan bu dövme sembollerini detaylı incelemiş Farah yurdözü ve bir ipucu yakalamış.

    Konunun ezidi inanç ve gelenekleriyle doğrudan bağlantısı var.

    Kuzey afrika'nın yerli halklarnıdan kabul edilen, arap kökenli olmayan ve ana dilleri ve alfabeleri arapça olmayan berberilerin kullandığı bazı harflerin Anadolu'da, Mardin'de ( Ezidi geleneği ) dövme olarak uygulandığını bulmuş. ( yaz şeklinde ifade edilen Z harfi ) Bu semboller Harran'daki mekanların duvarlarına da işlenmişmiş.

    iki kaş arasına yapılan dövmenin 3. gözü yani zamanla yitirildiği düşünülen kalp gözünü simgelediği; etrafa ışık saçan bir göz olarak betimlendiği, bununla bu vasıfları taşıyan bir insan topluluğu ya da geçmişten gelen bir bilgiyi temsili olarak canlandırmak istediklerini belirtmiş.

     
  9. tuareg ve berberi halkının bayrağını irdelemiş.

    Bayrağın simgesi: iki dünyanın birleşimi olarak tanımlıyor.

    coğrafya: Moritanya, Fas, Tunus, Cezayir, Libya, Mısır...

    çeşitli berberi toplulukların bayrak sembolleri...

    hepsinde aynı simge bulunuyor.

     
  10. kuzey afrika ile Anadolu arasında simgesel ve kültürel bir bağlantı kuruyor.

    bir halkın tüm bu coğrafyaya yayılmış olması ihtimali söz konusu.

    benzer simge ( bayrak simgesi ) dogon kabilesinde de ortaya çıkmış.

    simge bir şeyi anlatmaya çalışıyor ve farah yurdözü bunu gökyüzü ile ilişkilendirmiş.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.