Türkiye'nin memur portalı

iki kızı idare eden ve bunu daha sonra öğrenen kızların, aşklarından(!) vazgeçmeyip, mücadele etmeleri durumundan kaynaklanan kavga.

yani biraz onurlu olun, neyin kavgasını ediyorsunuz. adamın egosunu şişirmekten başka bir işe yaramayacaktır. yarın bir gün sizi de bırakacak, başkasına gidecektir. adam sizi takmıyorken yani takmış gibi görünürken, siz neden takıp, birbirinizi yiyorsunuz.

erkek kıtlığı mı var?

var arkadaş diyorsanız, yiyin bakalım birbirinizi. bizlere de eğlence lazım, gözlerimiz kız kavgası görsün.

namaz kılmak istemeyen ama nasıl olduysa imam olup namaz kılmak zorunda kalan kişinin beyanıdır.

haspel kader imam olmuş ya da daha kolay atamasının çıkacağını düşünen, aslında çok da mesleğini severek yaptığına ihtimal vermediğim insan modeli.

hem çok rahat bir iş, vakit namazlarını kıldır, ondan sonra hangi kumarhane ya da pavyona gitmek istersen.

vur patlasın, çalsın.

ve şöyle bir şüpheye de düştüm, "acaba dua okumasını biliyor muydu, cemaate namaz kıldırırken, aklından neler geçiyordu".

aklımda bin soru, en kötüsü cenaze namazlarında ne okudu. ölen ölene nedir benim çilem dedi mi ya da bu işin parası daha iyi, ben emekli olana kadar ne kadar insan ölse kardır.

gelsin paracıklar, gitmesin paracıklar.

ilk duyulduğu zaman, ne diyor bunlar diye önemsemediğimiz ama zamanın ellerinde kül olunca fark ettiğimiz durum.

gelmez denen neler geliyor, gitmez denilen neler gidiyor.

zaman o kadar uzun değil, bir dönem sonra bir bakıyorsun, hangi günlere ulaşmışın. halbuki ne kadar uzaktı. gelir mi, görür müyüz diye çok düşünmedik mi?

sayılı günler geçiyor, başa gelince de gelmeyince de anlıyorsun. hayat sana tokatını atarak çok güzel gösteriyor. insanın kendisini o kadar yıpratmasına, üzmesine hiç gerek yok ama bunu anlamakta zaman alıyor.

işte insanoğlunun aceleci halleri.

ah insanoğlu ahhh.

kalite yerine para kazanma amacı güden işler sonucunda ortaya çıkan durum.

yalnız bu amacı sanatçı olarak nitelendirilen insanlar yapıyor da, onları da biz göklere çıkarıp, her yerde şarkılarını dinleyip, dilimize dolamıyor muyuz?

biz istiyoruz, onlar da yapıyor. ne de olsa uyuşmuş beyinlerle bu insanları dinleyen kitle çok fazla. nesiller değiştikçe kalite anlayışı da değişiyor. gün gelip de belki de bu şarkı sözlerine saçma demeyecek ya da kendi saçmalıklarından dolayı bunları da göremeyecek hale gelecektir.

bir tür erozyon yaşıyoruz ve bu erozyon daha neleri elimizden alacak, bakalım.

hayattan hiçbir beklentisi kalmayan, bütün dünyanın kendi üzerine geldiğini ve elinin attığı şeylerin elinde kalması, amacına ulaşamama, kaybetme gibi hallerde istenilen istek.

ara ara bir çok insanın bu duyguyu yaşadığını düşünüyorum. bazen öyle anlar oluyor ki, bir çıkılmazın içerisinde buluyorsun kendini ve o an için ölümün kurtuluş olacağını düşünerek bu duygu direk akla geliyor ama daha sonra sakin kafayla düşününce ölüm ile her sorunun çözülmediğinin farkına varıyorsun.

insanoğlunun acizliğini gösteren bir istektir. çünkü insanoğlu dünyaya hayrandır ve yaşamak kadar güzel bir şey yoktur. yoksa ölümsüzlük iksirini bulmak için o kadar uğraşmayız.