Türkiye'nin memur portalı

iki kişinin kendi hayatlarını karartmalarına sebep olacak durum.

ne kadar çocuklar önemli olsa da , bir hayat yaşanıyor ve sen bu hayatı sevmediğin, anlaşamadığın bir insanla devam ettirmeye çalışıyorsun. bu evlilik sürekli sallantıda olacak ve bir taraf sürekli üzülen, kırılan olacak. belki de iki taraf da yıpranacak.

ayrılmayı tercih edip, çocuklarımıza nasıl bir hayat kurabiliriz, onları nasıl bu şekilde de mutlu edebiliriz diye hareket edilmesi daha mantıklı olacaktır.

yarın çocuklar kendi hayatlarını kurup gittikleri zaman, anne ve babanın fedakarlıklarını çok da umursayacaklarını sanmıyorum. insanoğlu bencil ve daha çok kendisine odaklıdır.

bir kere yaşayacağımız hayatın kalitesini artırmak için çabalamak yerine kendimizi karanlığa itmeyelim.

insanların kendilerinden daha farklı hayatları yaşayan kişilere karşı duydukları merakları bilen gazetelerin tiraj amacıyla yaptıkları haberler.

belki de sadece tiraj değil, biraz da bu kişilerin reklamını yapmak için belirli ücret ödeyen kişiler vardır. sonuç olarak mankenlerin bir şekilde kendilerini göstermeleri gerekli ve popüler olanlar da iş alıyor ve para kazanıyor.

kadına, çıplaklığa duyulan ilgi hat safhada. bunu her platformda görüyoruz ve gazetelerde kendilerine müşteri çekecekler, onlarda para kazanma peşinde.

kısacası bir çok teori üretebiliriz bu konu hakkında.

arabasına güvenerek azraile meydan okuyan kişinin beyanı.

insanlar ellerinde paraları olunca her şeyin üstesinden geleceklerini düşünüyorlar. bedeli neyse öderiz ve yolumuza devam ederiz, diyorlar.

önce Allah'a güveniyorum diye beyan eden kişiye rabbimiz diyor ki, siz önleminizi alın, ondan sonra benden bir hayır bekleyin diyor. sen gerekli önlemleri alma ve dört tarafı hava yastığı olan aracına güven.

bu kişiye şunu sormak lazım, "hep senin aracından düşük olan araçlar mı kaza yapıyor ve onların sürücüleri mi vefat ediyor". net bir cevap verecek mi çok merak ettim doğrusu.

tamam senin aracında kırk tane hava yastığı var ama karşı tarafın aracındaki insanları ne koruyacak ve sen birilerinin ölümüne sebebiyet verirken lüks aracınla, vicdanın ne durumda olacak.

para insanları ne kadar kendini bilmez bir şekilde konuşturuyor ya, para olmasa daha mı iyiydi acaba, diye düşündürüyor. ha olmasa ne olacaktı ki, başka materyallar bulurduk.

abd devletini vuran kasırga.

ülkemizde rastlamadığımız ama hemen hemen her sene amerika'nın mücadele etmeye çalıştığı kasırgalardan biri olan irma kasırgasının görüntülerini akşamları tv başında izlemekteyiz. bu görüntüleri izlerken myanmar aklıma geliyor, orada onlarca insan ölürken, sessiz kalan ülke, liderine nobel ödülü veren ülke aklıma geldi. insanlar ölürken sessiz öldü. acaba diyorum, bu ülke insanları nasıl izlediler 3000 canın bir günde öldüğünü duyarken, küçük çocukların cesetlerini su kenarında görürken. bir balina için can veren abd'lileri düşündüm.

onlar da düşünüyor mu, çaresizliklerini. hiçbir şeyin kendi ellerinde olmadığını, insanların ahlarının o kadar da geçersiz olmadığını.

insanı uçuruma sürükleyen bağımlılık.

kendini uçuruma sürüklerken, ailesini de beraberinde götürmektedir. sonuçta bir kişi etkilenince bu durumdan bütün aile etkileniyor. eve gelen ekmek azalıyor, su azalıyor. azalmakla kalmıyor evde olanlar yavaş yavaş gidiyor. bir anda bu bağımlılık yüzünden insanlar soyulmuş soğana dönüyor ve kaybediş insanı ıslah etmiyor. devamı geliyor bir şekilde, bu devam ailenin sona ermesine, çocukların perişan olmasına sebep oluyor.

nasıl bir bağımlılıksa artık, insanlar hep kazanacaklarını düşünüyorlar. bu olmadı ama diğer olacak, o olmazsa mutlaka bu olacak düşüncesi var. artık akıl diye bir şeyin varlığını unutuyorlar, uyuşturucu kadar tehlikeli bir bağımlılık.

bu bağımlılığın sonucu ölümle de sonuçlanabilir.

allah herkesi korusun bu illetten.