Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
sim.yaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
üç harfli bir kelime olmasına rağmen, akan suların durmasına sebep olan içecek.
hayatımızda öyle bir yeri varki, kışın ısınalım diye içerken, yazın hararet alır diye içiyoruz. mübarek sanki motoruzda çay hararetimizi alacak, kendimizi makine gibi hissettiriyor bazı kelimeler.
olsada bu saatte içmeyelim desem, nasıl olur, olur da hayır mı denilir, hadi ordan, seslerinin geleceğine eminim.
türk insanının damarlarında kandan ziyade çayın dolandığına inanıyorum, rengini bile çaydan alma ihtimali yüksektir.
yalnız bu çay sevdamızı, ne kanımız seviyor, ne vücudumuzdaki demir. birine de dost olsa, hiç değilse kendimizi avutacağız ama;
bizim ki kara sevda, hiçbir engel senden bizi ayrı koyamaz.
not: yazarken bile çayın hayali karşımda ve gel mutfağa diye bir nida duymaktayım.
ama
bu saatte senin oyununa gelmeyeceğim.
göreceksin el mi yaman ben mi?
sohbet şahane gerisi bahane.
yıllar yıllar önce, şaka şaka 2012 yılının en sıcak günlerinden sayılan ağustos ayının yirmiüçüncü gününde, suya hasret kalmış, kendini bulmak, aramak, yazmak, sıkılmamak adına girişilen bir eylem olarak ortaya çıkan tanışma.
ilk başlarda birbirimize ilk bakışta aşık olur gibi olduk ama baktık ki ayrı dünyaların insanlarıyız, hadi seviyeli bir ilişki yaşayalım ve hep arkadaş olarak kalalım dedik. şuanda dost kalmayı başaran eski sevgililer gibiyiz. yalnız dost kalabilen eski sevgili yalanına pek inanamadım ya neyse.. kendileri bilir biz bilmeyiz değil mi memurlar net.
işte bizim tanışma hikayemiz bu kadar basit ama anlamlı.
konuş konuş nereye kadar diye tamamlamak istediğim konu.
konuşmakla yazmak eşdeğer de değil tabiki ama nedense kafiyeli bir durum ortaya çıktı ve bende yazmak istedim ve iyi de ettim.
bıkkınlık veren bir cümle olsa bile, bir süre sonra anlamını yitirecektir. bu kelimeyi dile getiren kişi, zaten yazmaya aşık olan kişidir ve yazmadan duramayacaktır. içindeki yazma aşkı bütün olumsuzluklara galip gelecektir.
inancım sonsuz..
aşkın yere düşmüş, çamurlaşmış hali.
aşkın yazı kışı mı olurmuş. gönülün saati için havanın sıcak olması, soğuk olması önemli mi, diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
peki kış gelince bu yaz aşkı nereye konuyor. kokmasın diye derindondurucu da kendine yer mi edeniyor acaba, acaba..
yoksa yaz güneşi gibi, kış gelince kaybolup gidiyor mu?
çanakkale'de kazanıp, masada kaybetmek anlamına gelen anlaşma.
onca şehit ver, onca insan yetim öksüz kalsın ve sen kazandığın her toprağı ver. neden savaştık ki, neyin mücadelesini verdik. o kadar kan neden aktı, ocaklar neden yandı ki.
kazanmak, kaybetmek miydi?
sızılarımız hala devam etmiyor mu?
adalar sızımız değil mi,
musul kerkük sızımız değil mi,
boğazlar konusundaki kararlar sızımız değil mi?
sızılarımız o kadar çok ki..
silah nasıl tutulur bilmeyen, boyları kadar olan silahlarla cepheye koşan onbeşlik çocukların ölmesi, bunun için miydi?
yenilgiyi zafer olarak göstermek ne büyük acı!
1. | tesel-ya | |
2. | ta1i_caiz | |
3. | rad.sin | |
4. | pozitifbakış | |
5. | İnsallahmemurum | |
6. | daghan43 | |
7. | cuma56 | |
8. | cilginturk71 | |
9. | bolsuic | |
10. | ahmetmünzir |
med-czr | 307 yeni konu açtı Son konu 09.10.2020 11:59 - 2,074 yeni entry girdi Son entry 30.04.2024 23:32 | takip etme | |
İDAL* | 92 yeni konu açtı Son konu 05.11.2023 03:52 - 545 yeni entry girdi Son entry 17.11.2023 21:58 | takip etme | |
cilginturk71 | 32 yeni konu açtı Son konu 23.08.2022 14:02 - 641 yeni entry girdi Son entry 09.10.2023 23:29 | takip etme | |
İnsallahmemurum | 17 yeni konu açtı Son konu 15.03.2019 17:52 - 372 yeni entry girdi Son entry 10.02.2021 03:22 | takip etme |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |