![]() |
Levla HanımmBu üye ÇaylakBu üyenin profil sayfasına git |
|
||||||
|
murathan mungan'ın 1980'de yayınlanan ilk kitabı. bir tiyatro eseridir. bir parça burun kıvırarak başlayışımın bedelini o burnu ağlamaktan defalarca sildirerek bana bir güzel ödetmiştir. basit bir töre hikayesi olmanın çok çok ötesinde; insanı içine alıveren kurgusu, dili ve karakterleriyle oldukça başarılı bir eser...
ırmağı aşan, dağı aşan, kendini aşan bir mahmud... ve kırkın büyülü çilesinde döngüyü tamamlayan bir yezida...
okumayanın eksik kalacağına inandığım bir güzellik. olay örgüsü ve sonu bana mem u zin'i anımsatmıştır.
.
"ırmağı aştın, dağı aştın, bana geldin mahmud. töremi aştım, ölümü aştım, sana gelmekteyim kurban." ( syf 92)
barış bıçakçı'nın , dün başlayıp hemen de bitiriverdiğim kitabı. kendini arka kapağında " şehri ve insanları tanımak için mütevazi bir rehber " olarak tanımlıyor.
yine birçok satırın altını çizdim, orasına burasına notlar aldım, epey üzdüm kitabı. o da beni üzdü haliyle. şaşırttı, incitti, gülümsetti, eksik bıraktı en çok da... her sayfayı bir önceki hikayeyi tamamlamak için okurken aslına kitabın kurgusunun tamamen eksik bırakılmak üzerine inşa edildiğini anladım. buna da alıştım...
beni en çok vuran üç kısım oldu...
izninizle bunları paylaşmak isterim..
"bir kitap yazmak istediğimi söylemiştim. içinde öyle bir cümle olsun istiyorum ki, kitabı okuyan biri o cümleye geldiğinde kitabı birden kapatıp sımsıkı göğsüne bastırsın."(ben okurken bunu yaptım)
.
"güzel bir kitap okumak ve ömrümün geri kalanını o kitabı okuduğum yerde geçirmek istiyorum.insan güzel bir kitap okuduğu yerden nasıl ayrılabilir?"
.
"hayır" dedi kadın olanca yumuşaklığıyla." ona değil sana söyledim...ben.. yıllardır yalnızca seninle konuşuyorum."
Sahneye itildiğin ; sahneden istediğin vakit inemediğin, makyajını akmadan silemediğin , kader denen senaryoyu çalakalem yazıp beceriksizce oynayarak kazaya cevirdiğin tiyatro oyunu...
Ninni.
Tanımdan âzâde bir de not düşelim kişisel tarihimize.. sülaledeki tek kürt olan nenem zöhre beni uyutacağı zaman heceleri uzata uzata , incecik, sızı gibi... ağıt gibi bir şey söylerdi mırıl mırıl... ben bu söylediklerinden sadece lori lori kısmını anlar, aklımda tutabilirdim..
Çok çok sonraları lori lorinin nenemin dilinde ninni olduğunu öğrendim...
Şimdi ne zaman dilime dolansa yahut dinlesem bir yerde , gurbet gibi kimsesizlik gibi.. zöhre'nin mırıl mırıl yalnızlığı gibi bir hüzün gelip çöreklenir içime..
Bir şey daha belirtmek isterim ki.. tanımlamadaki kifayetsizlik ve kusur bana aittir zira lori lori ninniden çok daha fazlasıdır.
Küs olduğum yazardır kendileri.
Ama kendilerinin bundan haberi yok.
Barışınca anlatırım artık ben sana küstüydüm diye, tebessüm.
Takipçi bulunmuyor. |
![]() |
med-czr | 63 yeni konu açtı Son konu 17.10.2024 22:18 - 461 yeni entry girdi Son entry 17.10.2024 22:18 | takip etme |
![]() |
buşra | yeni konu yok - 6 yeni entry girdi Son entry 03.12.2021 04:19 | takip etme |
İletişim | Künye | KVKK Aydınlatma Metni | KVKK Başvuru Formu | Çerez Kullanımı | Reklam | Sitene ekle © 2025 MN Yazılım |
![]() ![]() |