Türkiye'nin memur portalı

Dersin boş kalan son 10 dakikasında "ne yazalım çocuklar ?" Sorusuna aldığım en gözde cevaptır.

En gözde isim de " en sevdiğiniz ögretmeniniz" olup(tebessüm) benim en sevdiğim akrostiş kelimesi "umut"tur...

Tamamen başka telden konu açmaktır.

+ seni seviyorum.

- istanbul'a ne zaman geçiyordun?

( bu , kibarca , meseleyi kurcalama anlamına gelir ve pekçok durumda kabuledilebir bir kurtarma şeklidir.)

Elif şafak'a bir kez daha aşık olduğum; kadınlığımı, anneliğimi, eşliğimi...vel hasıl-ı kelâm bana biçilen bütün rolleri bir bir masaya yatırıp didik didik incelememe vesile olan roman...kapaktaki karikatür bugün bile gözümün önünde... geceliğinin yakasında bebek kusmuğu olan, saçları dağınık, uykusuz permeperişan bir kadın... yani ben yani sen yani biz...

Siyah sütü okumasaydım yine o kadar kolay atlatır mıydım o günleri bilmiyorum. Dönüp baktığımda "yalnız değilmişim" cümlesini kurdurmasından ziyâde , her elif şafak romanında olduğu gibi kurgusu ve diliyle tutsak etmiş beni kendine...

O kadın hep yazsın ben hep okuyayım..

Karaladığı not defterlerini bile...

İnsani bir durumdur. Hem gelmeyeceğine kim karar vermistir ki ? Ölümün bile bjr ahireti bir mahşeri bir cenneti varken; dünyevi bir ayrılıkta gelmemekten kim dem vurabilir?

Bu işin nispeten u/mutlu kısmıydı.

Oysa gelmeyecek birini beklemek, her sabah her gece uyanıp yara gibi sızı gibi ağrıyan bir organ gibi onun yokluğunu elinle kontrol etmek, yoklamak zuldür... beklemek zuldür... gelmeyeceğini içinsıra bile bile umut etmek zuldür.

Ve böyle bir insanı bekletmek zul ibni zuldür.

Amin.

Hayatıma katılan nice güzellikten yalnızca biri.. selim temo' nun muhteşem önsözüyle ahmedé xani'nin kaleminden çıkan nefis aşk hikayesi.

Sevgili tütün kolonyası ve omayraaa öyle güzel anlatmış ki ne söylesem kifayetsiz kalacak.

Aynı zamanda varlığı benim için çok önemli olan bir üyenin mahlasıdır, gülümseme...