Türkiye'nin memur portalı

Arapça saf ve farsça derun (gönül) kelimelerinden oluşan ,argoya safdirik, saftoran şeklinde geçen kelime.

Çabuk kanan, inanan, temiz yürekli kimse.

Yazdıklarıyla bizi kimi zaman baskentin uzak bir semtinde ; sırtımıza alelacele aldıgımız hırkayla gece vakti sokaklara düşüren, bazen bir köy evinin serinliğinde elli kiloluk bir yorganın altında gelmiş geçmiş anıların rutubetiyle üşüten , bazen bir lisenin koridorlarında bir çift yeşil gözün ataşına kalbimizin ritmini kendininkiyle birlikte değiştiren (aman yavrucuğum çıkarken çalmıyoruz o kapıyı) , gülüşünü sık sık tren raylarına düşüren (arkasını toplamaktan bıktık,gülümseme), şapkasından hayaller çıkaran sevgili dost.

Kalem ehli...

Yetti mi?

Bence ifade edemedi..

Olduğu kadar efendi...

Artık devrim deyince aklıma gelen ilk isim... hatır gönül insanı desem nasıl kifayetsiz kalıyor nasil utanip eteklerimin arkasına saklanıyor kelimeler siz düşünün... onları saklandıkları yerden çıkarıp allayıp pullayıp idal'e sunuyorum..

Kabul görüle..

Bir dosttan fazlası... bir kitap dolusu susmak belki de karşılıklı...

K.'den selam ve hürmetle...,göz kırpan bıyık altından gülümseme.

Aklımda hep peygamber efendimizin (s.a.v) aşkı tanımlayışı olarak kalan kelime...

+ ey Allahın resulu , beni seviyor musun ?

- evet ya aişe, tabi seviyorum.

+ beni nasıl seviyorsun ?

- kördüğüm gibi...

Kemoterapi sonrası kaçınılmaz olan...

şimdi buzlu peruklar çıkmış , tedaviyi alırken takıyormuşsun, buzun etkisiyle daralan, küçülen saç köklerine zehir tesir etmediğinden dökülmüyormuş saçlar. Umarım ticari safsata değildir ve işe yarar.