![]() Türkiye'nin memur portalı |
![]() ![]() ![]() |
TV yi kurduk,ben dijital çağa hala ayak uyduramadığımdan bu konularda hemen kankaya başvururum, ayarladı ne varsa hayır yani ben de bir takım şeyler yaptım neden olmadı, mail adresini ben tanımlarken neden olmadı da o yapınca oldu,işte ben böyle böyle soğudum dijital çağdan.
En azından mısır patlatabiliyorum açtık filmi izledik,siftah bizden gerisi gelir artık.
Haa bunun için işten izin aldım ama acil bir işim var diye ,bana göre acildi söylemedim tabi gerçeği.
Yağmur ve serin havalar başladı ve yavaş yavaş balkon sezonunu kapatmak beni bir miktar üzsede bol bol film izlemek iyi olacak en azından.
köyde olan annemin hasta olduğunu haber vermişlerdi.
biz o zaman çocuktuk, talebeydik.
hemen köye gitmeye karar verdik.
geceleyin, sabaha karşı yola çıktık.
o zaman lambamız yoktu.
içi yakıt dolu bir şişe aldık yanımıza, ağzında fitili de vardı.
karanlık ormandan geçerken yolu görmek için yakarız diye düşündük.
yaya olarak ilerliyoruz.
köyün camisinin oraya kadar geldik.
orası biraz daha aydınlıktı, fazla ağaçlık yoktu.
caminin önünde bir de küçük mezarlık var.
köyün mezarlığı...
mezarlıkta o saatte dolaşan bir şey gördüm.
beyaz, kelebek gibi iki yanında kanatları olan bir şey ama insan boylarında..
yerinde sabit durmuyordu sürekli geziyordu.
abim de aynı şeyi görmüş ama bana söylememiş.
burayı biraz hızlı geçmemiz lazım dedi bana.
o zamanlar küçüğüm, yedi sekiz yaşında varım.
sen de o kanatlı şeyi mi gördün ? diye sordum.
bir yandan da orayı hızlı hızlı geçtiğimiz halde arkama bakıyorum.
gezinen o şey her ne ise acaba peşimize takıldı mı diye.
evet gördüm ama dedi sen korkma diye söylemedim.
bir şeyler açıklamış.
şimdi burada açıklamak istemiyorum.
kendince bir yorum yapmış.
ne olduğu hakkında.
aradan uzun yıllar geçti hala unutmadım diye anlatıyor.
Not: Tabi ben sadece olayı aktaran kişiyim.
o zaman dört yaşında ya var ya yokmuş.
dede , demiş,
sen evin yolunu bilmiyorsun ben seni eve götürürüm.
onu peşine takmış, yürümüş yürümüş bir kebapçının önünde durmuş.
sonra içeri girmiş tabi garsonlar hemen tanımışlar.
oooo hanımefendi hoş geldiniz deyip sandalyesini çekmişler.
bu da oturmuş.
dede sen de gel otur ne yersin ne içersin ? diye sormuş.
dede şaşkın bakakalmış, sen ne sipariş verdiysen ben de aynısını alayım demiş.
yemişler içmişler.
efendim o gün lahmacun ve ayranı tercih etmişler.
tamam, demiş, şimdi eve gidebiliriz.
işte böyle insanlar ondan sonra işi büyütüp gastronomi turizmini coşturuyorlar.
mum gibi erimiş, rengi sapsarı olmuştu dedi.
yaşı küçük
taksiren adam öldürme.
oynanan silah yanlışlıkla ateş almış, en yakın arkadaş ölmüş.
kanuni hafifletici sebepler, takdiri hafifletici sebepler, kast, taksir vs. derken.
ihale buna kalmış.
sevil atasoy ve diğerleri
nasıl söylesem
bir yönüyle cennetlik insanlar.
Bugün ömürden bir gün daha gitti.
Hayat telaşası bugünde eksik olmadı hayatımızdan.
Pazar ve market günüydü bugün, yağmur taneleri eşlik etti alışverişime.
Hayat çok pahalı. Market sadece 3 bin TL'yi geçti.
Tek maaşla evi döndürmek bu devirde çok zor. Allah herkesin yardımcısı olsun.
Yarına çıkacağımız Garanti değilken yarın için yiyecekler alıyoruz.
Hayat ince düşününce çok anlamsız geliyor.
Bu kadar telaşa, bu kadar düzen niye? Sonumuz toprakken.
İnce düşünmek incitiyor insanı, en iyisi bir bardak çay doldurmak.
Çay ruhun şifası mübarek.
Guzel bir uykudan sonra babaocağına sahile attım kendimi,çok dalga vardı ama çok güzeldi sesi.
Öylece biraz oturduk denizin o sonsuz görüntüsü çok huzur verir insana.
Sevdiklerimin bir kısmı olmasa da gittiğim yerde yerine bıraktıklarıyla günü anlamlandırdım.
Sonra yollar yollar en keyif aldığım yalnız yolculuk ve huzurun adı evim.
dedim ki:
iyi ki tek bir tuşa basar gibi her şeyi halletmiyor.
durdu durdu, bir yandan kıpkırmızı olmuş burnunu havaya dikip peçeteyle sildi.
bir yandan da:
- Belki geçmişte denemiştir sonra da " Yok böyle hemen anlaşılıyor. " deyip vazgeçmiştir
dedi.
Yahu, dedim. Senin yanındayken niye hep böyle hunharca gülmek ve aynı zamanda ağlamak istiyorum ki ?
----
Neyse, doktora dedim ki:
Hocam ne olur ne olmaz yanımızda sürekli alerji hapı bulunduralım mı ?
Ohoo dedi, bulundursan ne olacak anaflaktik şokta anında gidersin.
o zaman ( yalan olmasın ) adrenalin serumu vermemiz lazım.
en azından açık sözlüymüş.
Bu diyarları terk et, dedi.
Buralarda yapaman dedi.
polen, toz, küf, ot, püsür, kıl , tüy ne ararsan var listede.
------
kitapçıda kitap arıyoruz.
satıcı gıcık oldu bize.
kitaplarının listesini yapmamış ya, tek tek bakıyorum mecburen.
falanca kitapçıya gidin, oradan alın diyor.
böyle bir de akıl verdikleri zaman bayılıyorum bu arkadaşlara.
-------
akşam akşam mecburiyetten dilbilgisi kurallarını dinliyoruz.
dedim bu videoyu yavaşlatsana ne anlatıyor bu hoca koştura koştura ?
Yani bir hulki cevizoğlu ya da dücane cündioğlu yavaşlığı aramıyorum ama bu video da beyazıt öztürk kısa filmleri gibi bir cacık anlayamıyorum.
Bana diyor ki anlayamadığın yeri durduruyorsun.
Gençlik kafayı yemiş.
rüştü hocaymış hocanın adı.
şapka mapka kalkmadı ne kalkması diyor eee demek ki ben yanlış duymuşum bundan sonra şapka yok dediydiler.
yön kelimeleri birleşik yazılır dedi, eee orta doğu ne olacak ? dedim.
aldığım cevap: O başka.
kelimeler satır sonunda ulanarak kesilir, sesli harften kesilip aşağıya atılmaz dedi. iyi tamam o kolay.
çek, senetlerde rakamlar yazıyla bitişik, ( Yazma da bak ne oluyor ? )
yüzdelik işaretlerin yanında rakamlar bitişik. ( Boşluk bırak bak ne oluyor ? )
Neyse, hızlı bir eğitimden geçtik diyebiliriz.
bankaya girdim ki:
o ancuazda bi elamet geldi wuuuuuuuuu
ortalık ana baba günü.
biraz kulak kabarttım da ekserisi efendim bir ayağı evropa'da olan vatandaşlarımız, harıl harıl işlem yaptırıyor.
ne yaptırıyorlar bilemem parası olan o yana bu yana gönderiyor parasını.
neyse sıram geldi.
buyrun efendim dediler.
dedim ki gapa gapa, ne var ne yok gapa
online işlem mişlem istemiyorum.
görevli kız ikiletmedi tak diye şalteri indirdi.
şube mube fark etmez senin hesaplar internete kapandı dedi.
o anda da benim jeton düştü.
haaa dedim bankadaki bu elametin sebebi bu online işlem kredi soygunları olabilir ellaaamm.
herkesler kapattırmıştır internet bankacılığını da yığılmıştırlar bankalara.
banka da dedeler kıraathanesi, teyzeler günü olmaktan çıkmış salı pazarına dönmüştür.
-------
fırınla işim olan her gün aklımdan geçenler:
bunlar haşlanınca daha lezzetli oluyor ne diye fırınla uğraşıyorum ki ?
bence benim atalarım konar değil göçer insan grubundanmış.
o yüzden ateş yakıp haşlamayı fırın yakıp pişirmeye tercih ediyor olabilirim.
itirafa bak:
12 kızgın adam'ı halen izlemedim.
rezillik.
bir de okumuş etmişsin.
dedi ki çok güzel bir filmdi, bir odanın içinde bu kadar güzel bir konuyu başlatmış ve bitirmişler.
şimdi bahanem şu: ben bir tanesine bile tahammül edemem 12 tane kızgın adamın nesini izleyeyim ?
mesela filmde hiç kadın yok mu ?
milyonlarca kızgın insan var zaten ama olsun ben o 12 sine bakayım bu akşam.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2025 MN Yazılım |