Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Bugün olanlar

paylaş araştır

 

  1. bir peygamber olsaydın hangisi olmak isterdin ? muhabbeti başladı.

    biri anlatıyor:

    Hz. Musa olsaydım, şöyle yapsaydım böyle yapsaydım.

    Öbürü anlatıyor çok çileler çekmişler o olmaz şunu yaşamış, bu olmaz bunu yaşamış, öbürü olmaz kavmi şöyleymiş böyleymiş...

    Onu denize atmışlar, diğerini testereyle kesmeye kalkmışlar, bir başkasını aslanlara yem etmeye çalışmışlar. öbürünü ateşe fırlatmışlar, bir diğeri taşlanmış, öteki dışlanmış...

    Sessizce dinliyor.

    Dinledi dinledi: Ben Hz. Süleyman olmak isterdim çünkü kralmış dedi.

    - İnanıyor musun , inanmıyor musun ? İnanmıyorsun, peki, alın bunun kellesini...

    Sen mevzuyu çok yanlış anlamışsın diyemedim.

    Kral olmasına kralım bunda kuşku yok ama her aklıma geleni de yapamam ki hadisesi daha yeni olabilir ama genel geçer tarihi bir prensipmiş.

     
  2. konuşmaları dinliyorum:

    onu, dedi, korkutmuşlar.

    ameliyat demişler

    insanları ameliyat diyerek korkutmayız ki , dedi.

    yani korkutmak için bunu önermeyiz.

    aort kapağı bozulmuş.

    öyle görünüyor.

    eğer şimdi bunu onarmazsak

    önümüzdeki yıllarda

    diğer verilere de bağlı olarak

    hızla kalp yorulur.

    kendini bırakır.

    nefes darlığı başlar.

    bacaklarda ödem olur.

    en sonunda yaşam kalitesi düşer ve sıkıntılar içinde hayatı sona erer.

    Yani bu sadece bir öneri.

    yok ben hastanelerde bulunmak istemiyorum evimde ölmek istiyorum dersen bu da bir tercihtir.

    kimse kimseyi yakalayıp zorla muameleye tabi tutmaz.

     
  3. Sen, dedi.

    Radio head dinlemelisin.

    Ne bileyim bir özel radyo kanalı sandım.

    Kafa radyo gibi bir şey.

    bir yandan da diyorum ki: bunlarda radyo kültürü falan da yok,

    spotify aşağı, letterboxd yukarı dolaşıyorlar.

    nereden biliyor ki radyo isimlerini ?

    neyse yeni öğrendim böyle bir grup olduğunu.

    Senin şarkının adı da şu olmalı dedi:

    creep

    şu anki ruh halimi en iyi bu şarkı yansıtıyormuş.

    iyi, dedim

    öyle diyorsan öyledir.

    ne diyeyim.

     
  4. bu bayram nöbetçiyim. 8 dağın ortasında ormanda birbirinin tıpatıp aynısı 60 dairede beş altı aile kaldı. bunların üçü bize bayramlaşma ziyareti için geldiler. farklı zamanlarda gelen üç aile de bizim salonun onlarınkinden büyük olduğunu iddia ediyorlar. nasıl olabilir diyorum tüm daireler tıpatıp aynı, ikna olmuyorlar. eşyaların yerleşiminden olmalı diyorum inanmıyorlar. aklıma bir de ilahi ferahlık vardır bizim evde demek geldi de söylemedim. komşunun tavuğu komşuya kaz görünürmüş atasözü bunu anlatıyor olsa gerek. salonumuz bu hâle gelene kadar kırk kere değişikliğe uğradı, belki farkında olmadan duvarlar kazınmışsa salon genişlemeye başlamıştır.

     
  5. O kadar çok şey oldu ki yazmaya üşeniyorum.

    Kısa ve öz; esaret altındayım, hala çetesinin eline düştüm.

    2 tane minik kermitle başım belada.

    Hala dedikleri an akan sular duruyor, galiba bu ay kredi kartını ödemek için cami önüne gitmem gerekecek.

    Bir Barbie bebek olmuş 1000 TL.

    Zorla sinemada çizgi film izlemeye maruz kalan naciz vücudum, bu ızdıraba ne kadar dayanacak acep bir bilinmezde şu an.

    Birde bütün kutlu günlere bir gün daha eklemişler, dünyanın bundan haberi varmıdır bilinmez, günün adı "hala günü".

    Hamburger Yemek, sinema, çılgınca alışveriş ve oyun alanında kopuş ile bu kutlu günü çılgınca kutlamak zorunlu.

    Bende ki son durum; ben iptal, ben stop.

     
  6. şimdi bunlar bir post sayfası kurmuş.

    hocaları ve öğrencileri komik kısa videolarla tiye alıyorlar.

    videolar komik ve eğlenceli olduğu için kısa sürede patlamış tabi.

    kurucu kimliği meçhul bu sayfa tabi ki hocalar tarafından hemen keşfedilmiş.

    kendi aralarında konuşuyorlar:

    - evet belli ki okuldan birileri yapmış ama kim yaptı acaba, bilemiyorum.

    artık sağa sola, havaya mı bakmaya başladılar yoksa bakışlarını bir yere sabitleyip deve kuşu gibi saklanma taklidi mi yaptılar onu bilmiyorum.

    orada tabi ki bir beden dili okuyucu olsa şakkadanak failleri tespit ederdi.

    neyse, tutmuş bir de abone olmuşlar ki ne karıştırdıkları belli olmasın.

     
  7. asli görevim:

    fonksiyon sorularını tek tek bulmak

    kesip post it haline getirmek ve

    topluca sunmak.

    önce gözlerimle grafikleri tarıyorum

    sonra f leri parantez içindeki x leri kovalıyorum.

    kurtulamadığımız döngülerle yaşıyoruz.

    yakamı bir türlü bırakmayan bir sürü saçmalıktan kurtulmanın en radikal yöntemini buldum ama

    şimdilik bu plan ve projemi içimde saklıyorum.

     
  8. bu kadar çok sayıda tuhaf olayın

    böyle aşırı tepkili bir insanın başına gelmesi de

    kaderin bir oyunu olsa gerek.

    mesela hiç böyle şeyler yaşamıyorum

    çünkü umurumda olmaz.

    efendim

    dünyanın en eğlenceli aktivitelerinden biri de

    hobi amaçlı bir kursa yazılmak ve ona devam etmektir.

    becerikli çıkarsanız, bıyık altından diğer kursiyerlere gülersiniz,

    beceriksiz çıkarsanız daha yüksek sesle kendi halinize gülersiniz.

    yanlış anlaşılmasın ortaya çıkan ürünler açısından diyorum yoksa insanları aşağılamak gibi bir düşüncem

    yoktur.

    bu kurslardan biri de fotoğrafçılık kursuydu.

    ismi lazım değil ama zaten toplasan ülkemizde kaç adet köklü fotoğrafçılık kursu vardır ki, değil mi ?

    Her neyse.

    konu belirlenmiş

    yıl sonu finali için önce komşu illerden birine bir gezi düzenlenmiş,

    daha sonra ise tema dahilinde bir fotoğraf çalışması tertiplenmiş.

    kendini garantiye almış.

    simetrik olarak tavanı ölçmüş biçmiş ve estetik garantili bir fotoğraf çekmeyi başarmış.

    evet belki bir olağanüstülük yok ama en azından ışık iyi, netlik iyi, kadraj iyi, olmuş yani.

    eeee

    sergi açılışı yapılmış.

    bütün fotoğraflar var, onunki yok.

    aboooo

    at uçtu palan düştü.

    olaylar, olaylar

    derhal benim fotoğrafımı buluyorsunuz, sergiye yerleştiriyorsunuz.

    bir yandan da söyleniyor.

    patates gibi ayağının fotoğrafını çekmiş

    getirmiş

    hoca tam yarım saat yorum yaptı ona

    bana gelince hooaarrooooğudisyüez

    neyse gerisini dinlemedim zaten.

     
  9. Bayramlık şeker çikolata almak aklımıza gelmedi.

    gitmiş dedesinden bir poşet hacılamış, elinde gülerek geldi.

    dedi ki:

    bunu okula götürüp

    ( heyecanlandım, kesin arkadaşlara dağıtırım diyecek diye sevindim. )

    tanesi , dedi, bir liradan okutsam, küçükleri de elli kuruştan veririm.

    dedim, bir gün yüreğime indireceksin.

    şu yaşlarını sağ salim bir atlatabilsek.

     
  10. çok garip şekilli bulutlar gördüm saat 17:40 civarında. toros dağlarının tepesinde, düşey olarak anamura yakın. damla şeklinin uzatılmışı ve ufuk çizgisine paralel durumda, 3-4 tane irili ufaklı beyaz bulut. uçak egzozu değil. çok halsiz bir vaziyette eve ulaşmaya çalıştığım için fotoğraf çekemedim. aslında biraz da korkunç olduğu için fotoğraf çekmeye çekindim.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.