Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Bugün olanlar

paylaş araştır

 

  1. bütün öğleden sonrayı hortum döşeyerek geçirmek zorunda kalmıştık.

    sebep

    işini bilmeyen çavuşlar olmamız.

    üç ahbap çavuş da diyebiliriz.

    hortumu makaralı almadık. Orta kalite bir hortum diyelim.

    ipleri kesince ve ucunu içeriden açmaya başlayınca ve bütün bu işleri gizli yapmaya kalkınca çarşı karıştı.

    Yanlış anlaşılmasın define aramıyoruz.

    Sadece büyük patrondan gizli sulama uygulamaları yapmaya çalışıyoruz.

    lanetli hortum yumak gibi birbirine karıştı.

    kan ter içinde bir uçtan öbür uca araziyi gidip geldik hortumu çözmeye çalıştık.

    zaten ülkenin üzerine çöken sis gibi üzerime de bir bezginlik çökmüş.

    - asılma kopacak !

    - Az gevşetsene çekemiyorum !

    - Su geliyor mu ?

    - Aha şimdi de dala takıldı !

    nidalarıyla olayı bitirdik.

    dedim ki:

    hortumun mu var derdin var, şimdi de bunu nasıl sağlama alırım onu düşün.

    fare mi kemirir, biri mi üstüne basar, yukarıdan mı aşırsak, aşağıdan mı geçirsek

    ühüü bir sürü iş.

    insan olmanın en zor yanı.

    bir sürü iş olması.

    ördek olaydım gölgede yatar arada suda yüzerdim.

     
  2. kocaman beyaz beyaz açtırılmış ortancaları satışa çıkarmışlar.

    Biz yer miyiz ?

    Yemeyiz tabi ki.

    Onların önce açık sonra normal daha sonra ise gece mavisine dönmesi çok zaman almaz.

    Bir insanı hangi çiçek ağlatır ?

    Kişiden kişiye değişir.

    Benimkisi ortanca.

    Herkesin çocukluğunun bir çiçeği vardır.

    Mavi ortancalar bizim için huzur anlamına gelir.

    Serin olduğu için çayı kapıda , ortancaların ya da yediveren güllerin altında, ateşböcekleri ve kurbağalar eşliğinde içerdi herkes.

     
  3. oybirliği ile karar verdiler.

    Paper Moon filmindeki ölü soyucunun yancısı psikopat kıza benziyormuşum. (1973 )

    Hem tipim benziyormuş hem huyum.

    Baktım hakikaten aynı ben, öyle aksi öyle nalet.

    200 dolarım da 200 dolarım...

    öyle bir fotoğrafım da var şapka bile aynı.

    -----

    telefon çalıyor, kimin aradığına bile bakmıyor, telefonun müziği eşliğinde dans ediyor.

    ne dansı bilmiyorum biraz roman havası biraz hiphop ne bileyim buggy muggy gibi bir şey.

    Sonra durdu dedi ki: Sahi bir ara böyle bir şey vardı herkes yapıyordu neydi ?

    Dedim sizin meşhur aptal fortnıte dansınız ne olacaktı ?

    o değil de bu rahatlıkları hiç hayra alamet değil.

    ben de bakmıyorum telefonlara ama en azından dans etmiyorum.

     
  4. salatalıklar için fileli çardak yapmak lazım.

    yarınki mesai belli oldu diyebiliriz.

     
  5. geç-me na-mert köp-rü-sün-den

    ko

    a-par-sın

    su, se-ni

    dedim kafiyeli kafiyeli

    o ne la ? dedi.

     
  6. Yarın tatil, ancak kadife kumaş var elimde. Bugün dönüşte tuhafiyeden şeffaf ip, boncuk, zincir, broş aldım. Kendimce bir süs malzemesi yapacağım hem de içine bazı meyal eşyalarını koyacağım. Bakalım. Hazırladım az evvel yarın umarım gezme perilerim gelmez de yaparım.

     
  7. acaba yumurtalara ne oluyor ?

    dışarıda folluk olarak bir kutu bırakmış.

    bazen içinde iki üç bazen daha fazla yumurta oluyormuş.

    dışarıda yumurtlayan tavuklar orayı kullansın diye.

    bazen dışarıda unutuyorum yumurtaları sabah bakıyorum hiçbiri yok.

    acaba nereye gidiyor ?

    tahmin yürütüyoruz.

    İnsan : olamaz, gürültü yapar

    kedi köpek : olamaz, küçük kümese tırmanması lazım. zaten kırmadan taşıyamazlar.

    sincap : kırmadan taşıyamaz. zaten yumurta yiyen sincap hiç görmedim.

    fare : mümkün değil

    yılan : hepsini birden yutamaz herhalde.

    sansar : evet galiba gelincik ya da sansar. elleri ile tırmanabilir, çalabilir, taşıyabilir. zaten köpek geceleri havlıyormuş da.

    dur bakalım işin altından ne çıkacak ?

    Not: şimdi bir video izledim de kargalar ve saksağanlar feci şekilde yumurta çalıyorlarmış. :)

     
  8. heyecanlı heyecanlı geldi.

    çok güzel bir şiir yazdım, dedi.

    oku , dedim.

    tencerede menemen

    nasıl geçti denemen

    osman güçlü bir rakip

    onu hemen elemen

    lazım...

    iyi iyi güzel gidiyor

    biraz daha gayret edersen

    kalemi kuvvetli bir şair olabilirsin.

     
  9. bak bak bak

    yaptıkları işe bak

    denemelere girerken isim soyadı yerine garip garip kelimeler kodluyorlarmış.

    listeler açıklanınca duvar perşembe pazarına dönüyormuş.

    bizim nesildeki bu itaat, bu kurallara riayet, bu nizam intizam, bu gayret

    nerede haaa nerede ?

    haa bak yine aklıma geldi.

    Nil Burak'ın bir şarkısı vardı:

    dokuztaş diye.

    acılar, acılar paramparça

    umutlar, arzular paramparça

    nerede, nerede sevdiklerim

    gençliğim anılarım nerede ?

     
  10. Bugün kutu yapacağım diye sabahın 5 inde kalktım. Kafamda bir şey olunca erken kalkıyorum bir de biyolojik saat olayı var işten dolayı.

    Neysem kutuların üzerine Kadife kumaşı silikon tabancası yardımıyla yapıştırdım. Biraz da taş, tuş yapıştırdım. Ama içimde bir pişmanlık var sade Kadife yerine büzgülü mü yapsaydım acaba diye.

    Neysem bir kahve molası vereceğim, siteye geldim. Öyle bakınıyorum.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.